Türk kadın hareketinin öncüsü Şefika Gaspıralı kabri başında anıldı

Türk kadın hareketinin öncüsü Şefika Gaspıralı vefatının 50. seneidevriyesinde, Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği tarafından Zincirlikuyu Asrî Mezarlığı’ndaki kabri başında anıldı.

Haber Giriş Tarihi: 01.09.2025 09:53
Haber Güncellenme Tarihi: 01.09.2025 09:53
https://www.qha.com.tr/

Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği, Türk dünyasındaki millî uyanış hareketlerinin öncüsü ve en büyük fikir adamlarından olan Kırım Tatarı İsmail Bey Gaspıralı'nın kızı ve Türk kadın hareketinin öncüsü Şefika Gaspıralı’yı vefatının 50. seneidevriyesinde mezarı başında andı.

Anma törenine; Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) Üyesi ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Prof. Dr. Gayana Yüksel, Yönetim Kurulu Üyeleri Dr. Serra Menekay ve Pınar Ayhan’ın yanı sıra, Kırım Derneği Genel Başkan Yardımcısı İsmet Yüksel, Turan Devletleri Birleşik Konfederasyonu Başkanı Osman Aksoy ve dernek üyeleri katıldı.

ŞEFİKA GASPIRALI BİRLİK VE DERNEK ÜYELERİ TARAFINDAN ANILDI

Şefika” adlı romanıyla Gaspıralı’nın hayatını geniş kitlelere tanıtan Dr. Menekay, törende yaptığı konuşmada Şefika Gaspıralı'nın örnek kişiliğine ve mücadelesine vurgu yaptı.

Prof. Dr. Yüksel ise Şefika Gaspıralı’nın Türk dünyası ve kadın hakları konusunda yaptığı çalışmaların ilham kaynağı olduğunu vurgulayarak, bu amaçla derneği kurduklarını ifade etti.

Program kapsamında, Zincirlikuyu Asri Mezarlığı hocalarından Zeki Hoca tarafından dua okundu. Anma, dualar eşliğinde sona erdi.

ŞEFİKA GASPIRALI KİMDİR?

20. yüzyıl başlarında "Dilde, Fikirde, İşte Birlik" diyerek Türk dünyasında kültürel ve siyasî uyanışın önderliğini yapan ve ebedileştiren ünlü gazeteci, eğitimci, politikacı ve reformcu İsmail Bey Gaspıralı'nın kızı, Türk kadınının millî ve medenî uyanışının önemli bir figürü olan Şefika Gaspıralı, 14 Ekim 1886’da Kırım’ın Bahçesaray şehrinde dünyaya gözlerini açtı.

Babası, bütün Türk milliyetçilerinin mutlaka tanıması gereken aydın ve Tercüman gazetesinin kurucusu İsmail Bey Gaspıralı, annesi ise Kazan Tatarlarının tanınmış Türkçü âilelerinden Akçura âilesine mensup Zühre Hanım’dır. Türkçülüğün önde gelen isimlerinden Yusuf Akçura da Şefika Hanım’ın dayısının oğludur. Şefika Hanım’ın hem anne hem de baba tarafı eğitime her zaman büyük önem verdi. Zühre Hanım, vefat ettiği 1903 senesine kadar matbuat işleriyle uğraşarak, dönemin sosyal ve siyasi meseleleriyle yakından ilgilenerek bu yönüyle kızına rol model oldu.

Şefika Gaspıralı okuma-yazmayı babasından öğrendi; daha sonra eğitimine babasının Kırım'daki Usûl-ü Cedit Mektebi'nde devam etti.

Annesinin vefatından sonra 17 yaşında evin sorumluluğunu üstlenen Şefika Gaspıralı, bir yandan da Tercüman gazetesinin yayınlarının yönetimi, yazışmaları ve Rusçadan çevirilerin yapılması, posta ve dağıtım işleri konularında babasının en önemli yardımcısı oldu. Şefika Hanım ilk yazısını 1903'de Tercüman'da yayımladı.

Bu sıralarda Şefika Hanım, babasını sıkça ziyaret eden gençlerden Genceli Nesib Bey Yusufbeyli ile tanıştı. Siyasi konularda başlayan mektuplaşmalarının duygusal yakınlaşmaya dönüşmesiyle iki genç 1906 yılında evlendi.

Şefika Gaspıralı, 1906-1912 yılları arasında, dünyanın ilk kadınlara özel dergisi haftalık Âlem-I Nisvân dergisinin yönetimini üstlendi. Buradaki ilk yazısı da Kırım Tatar masalları ve folklorüne dairdi. Kadın hürriyeti, erkek-kadın eşitliği, kadının her alanda eğitim ve çalışma hakkı gibi temel konularda tohumlar eken Şefika Gaspıralı, ayrıca 1. Kırım Tatar Milli Kurultayı Başkanlık divanı üyesi ve iki dönem milletvekili oldu. Ayrıca Moskova’da gerçekleşen Bütün Rusya Müslümanları Birinci Kongresi’nde de yönetim kurulu üyeliğine seçildi ve Müslüman Türk kadınları içinde siyâsete giren ilk kadın oldu.

30 Nisan 1919’da Bolşeviklerin Kırım’ı işgal ettikten sonra Şefika Gaspıralı ailesi ile birlikte Bahçesaray’dan ayrılmak zorunda kalarak Bakü’ye geldi. Burada, Azerbaycan Halk Eğitim Bakanlığına bağlı çocuk okullarında eğitim verecek eğitimcileri yetiştirmek gâyesiyle kurslar açtı. Bolşevikler Bakü’yü de işgal edip kocası Nesip Yusufbeyli’yi şehit edince, Şefika Gaspıralı bağımsız tek Türk devleti olan Türkiye’ye kaçmak zorunda kaldı. Kırım’da ve bütün Türk coğrafyasında kadınların lideri olan Şefika Hanım, Türkiye’de maddî sıkıntılar çekti; dikiş dikerek, hastânede, yetimhânelerde, Kızılay’da çalışarak hayatını idâme ettirdi. Yaşadığı sıkıntılara rağmen siyasi faaliyetlerden geri durmayan Şefika Hanım, 1930’da Kırım Kadınlar Cemiyeti’ni kurdu. Bu cemiyeti kurarak, Kırım’da yaşayan Türklerin çektiği zulmü bütün dünya kamuoyuna duyurmak istedi.

35 yaşında geldiği Türkiye'de 54 yıl yaşan Şefika Gaspıralı uzun yıllar Kızılay'a hizmet etti. Ayrıca Kırım Dergisi, Emel Dergisi için yazılar yazdı. Şefika Gaspıralı kendi hayatı ile birlikte Rusya'daki Türk Kadın Hareketi'ni bir kitap haline getirmeyi planlıyordu. Bu konuda elinde bulunan belgeleri Necip Hablemitoğlu ve Şengül Hablemitoğlu'na verdi. Bu çalışma daha sonra "Şefika Gaspiralı ve Rusya'da Türk Kadın Hareketi (1893-1920)" ismiyle yayımlandı.

31 Ağustos 1975 tarihinde İstanbul'da hayatını kaybeden Şefika Gaspıralı Zincirlikuyu Asri Mezarlığına defnedildi.