
İşgalci Rusya'nın yayılmacı emelleri ve Sovyetler Birliği'ne dönme hayalleri Dağıstan'daki Rus yanlısı yetkililerin gerçekleştirdiği eylemle bir kez daha kanıtlandı. Dağıstan'ın Kaspiysk kentindeki bir caddeye Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin (SSCB) eli kanlı lideri Josef Stalin'in adının verilmesi kararlaştırıldı.
Merkez meydanında yer alan Dağıstan Dizel Anonim Şirketinin önündeki caddenin isminin değiştirilmesi için düzenlenen törene; Kaspiysk Belediye Başkan Yardımcısı Gusein Unkilov, Kent Askeri Komiseri Albay Marat Paşaev, Santral Genel Müdür Yardımcısı Ruslan Kasumov ve birçok kamu yetkilisi katıldı.
STALİN'İN KANLI VAHŞETLERİ GÖRMEZDEN GELİNDİ
Genel Müdür Yardımcısı Kasumov, binlerce Türkü katleden diktatör Stalin'in adının verilmesinin "anavatana verdiği hizmetin bir ödülü" olarak değerlendirdi. Kasumov, "Bugün fabrikamız, ülke ve dünya tarihine önemli bir isim katmış olan Josef Stalin için bir anıtıın açılışını yapmaktan onur duyuyor. Bu alanda 182 numaralı fabrikanın kurulması girişimini destekleyen Stalin'di. Bu fabrika olmasaydı Kaspiysk olmazdı ve dolayısıyla biz de olmazdık." yorumunu yaptı ve eli kanlı diktatörün dünya tarihindeki yerinin önemli olduğunu ileri sürerek algıları başka yöne çekti.
İsmin caddeye verildiği törende katılımcılar tabelanın olduğu yere çiçek bıraktı.
DAĞISTAN HALKI KARŞI ÇIKMIŞTI
Meydana Stalin'in adının verilmesinin kararı bu yıl 25 Mart'ta Kaspiysk şehir yönetiminin kararnamesiyle onaylanmıştı. Kaspiysk yönetimi 2018 yılında Mira Caddesi'nin adının IV. Stalin Caddesi olarak değiştirilmesini önermiş, ancak bölge sakinlerinin protestoları nedeniyle söz konusu öneriyi geri çekmişti.
Josef Stalin, iktidarda olduğu 33 yıl boyunca birçok Türkü sözde siyasî gerekçelerle mahkûm etmiş ve daha sonra yüz binlercesini yargısız infaz etmişti.
18 MAYIS KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI
18 Mayıs 1944 günü bir şafak vaktinde, milletler hapishanesi Sovyetler Birliği’nin diktatörü Josef Stalin’in emriyle Kırım Tatar halkı öz vatanlarından koparıldı.
Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere yarımadadaki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.
Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü.
Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuldu. O döneme değin gerçekleşen vatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Türkistan bölgesinde kaldı.