
Eylül Fuarcılık tarafından 3-12 Ekim 2025 tarihleri arasında ATO Congresium’da düzenlenecek olan 22. Ankara Kitap Fuarı'na 500’ü aşkın yayınevi ve sivil toplum kuruluşu katılacak.
Ankaralı kitapseverin yoğun katılımının beklendiği fuar, Rusya'nın Ankara Büyükelçiliği tarafından provoke edildi. Ankara Büyükşehir Belediyesi, Ankara Ticaret Odası, Türkiye Yazarlar Birliği, KOSGEB ve TOBB tarafından da desteklenen fuarda, işgalci devletin 2022'den beri Ukrayna'ya karşı yürüttüğü saldırganlık savaşına dair şiirler seslendirilecek, savaşı konu alan kitaplar tanıtılacak. Ayrıca 2014 yılından bu yana Rus işgali altındaki Kırım'dan sözde bir heyet getirilecek.
Fuar kapsamında tertip edilecek programlarla savaş propagandasının amaçlandığı organizasyon, içeriği itibariyle ayrıca Türkiye-Ukrayna ilişkilerini hedef alıyor.
Dünya Kırım Tatar Kongresi (DQTK) Genel Sekreteri ve Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezi Genel Başkan Vekili Av. Namık Kemal Bayar, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Son birkaç yıldır Eylül Fuarcılık adlı firma tarafından düzenlenen Ankara kitap fuarının özellikle Rusya kökenli yazarlara öncelik ve önem atfetmesini dikkatle izliyoruz. Son dönemlerde artık insanoğlunun kültürel birikimine pek de katkı sağlayamayan Rus edebiyatına Ankara Kitap Fuarı'nda bu denli yer verilmesi organizatörlerin sığlığının da bir göstergesi.
Ancak bu yıl özellikle görüyoruz ki fuar, Ukrayna-Rusya savaşına dair Rusya propagandasının da bir aracı olmuş, Rusya'nın yalan propagandasının bir sahnesine dönüşmüş durumda.
Devlet Başkanı hakkında çocuk kaçırma ve soykırım suçlarından Uluslararası Ceza Mahkemesinin tutuklama kararı bulunan Rusya'nın kara propagandasına alet olan organizatörlerin aslında bu suçu ve Rusya'nın Ukrayna ve Kırım'da işlediği insanlık suçlarını aklama, suçu ve suçluyu övme suçlarına iştirak ettikleri de gözden kaçırılmamalı.
Türkiye Cumhuriyeti devleti, Rusya'nın Kırım'ı işgalinden bugüne Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü savundu ve savunmaya devam etmektedir. Bu savaşta Türkiye'nin kararlı ve haklı tutumu budur. Fuara destek veren Türk kurumlarının devletimizin bu kararlı tutumuna hassasiyet göstermesi ve Rusya'nın kara propagandasına alet olmamaları gerekir.
Ne yazık ki Rusya tarafı, Türkiye'deki iş birlikçileri kanalı ile Türk kurumlarını da iğfal etmekte. Kurumlarımızın bu gibi durumlar yaşamaması için tedbir alınması gereklidir.
Kırım Tatarlarının varlıklarına kasteden, onbinlerce Kırım Tatarını katlederek soykırıma uğratan Rusya ile hiçbir ortaklığı olamaz. Rusya ile herhangi bir geleceği de olamaz. Ne yazık ki "Ali Kemaller" her dönemde var oldular ve bizim aramızda da olacaklar. Tarih onları hak ettikleri çöplüğe, kültepelere gömecektir."