
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 3 Kasım 2025 tarihinde NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı'na katıldı. Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen toplantı sonrasında Bakan Fidan, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
FİDAN: WİTKOFF'UN ÖNEMLİ BİR ROL OYNAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM
Fidan, NATO çerçevesinde bir araya geldiği Avrupalı meslektaşlarıyla ağırlıklı olarak Ukrayna'daki muhtemel barış anlaşması ve buna ilişkin gelişmeleri değerlendirdiklerini belirterek, "Türkiye, Ukrayna barış görüşmelerinde kilit aktör olduğu için sürekli bizim görüşümüz de bu konularda soruluyor." diye konuştu.
Rusya-Ukrayna barış müzakerelerinin olumlu sonuçlanmasına yönelik umudunun sürüp sürmediği ve NATO toplantılarındaki izlenimi hakkındaki soruyu cevaplayan Fidan, umudunun devam ettiğini belirtti.
Bakan Fidan, müzakerenin devam etmesi ve tarafların masadan ayrılmamasının teknik bakımdan önem arz ettiğini dile getirerek, "Benim yıllardır Cumhurbaşkanımız adına özel temsilcilik yaparken veya diğer meselelerde ara buluculuk yaparken gördüğüm en önemli husus masadan ayrılmamak. Şartlar ne kadar kötü olursa olsun, pozisyonlar ne kadar farklı olursa olsun uzlaşma niyetiyle masa etrafındaysanız bir yerde buluşursunuz." dedi.
Rusya-Ukrayna özelinde başlangıç pozisyonlarının birbirinden çok farklı olduğuna işaret eden Fidan, tarafların orta noktada buluşturulabileceğini dile getirdi.
Fidan, "Burada özellikle ara bulucu rolünü şu anda oynayan, taraflarla görüşen (ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi) Steve Witkoff'un önemli bir rol oynayacağını düşünüyorum. Kendisinin bu noktada yeterince donanımı olduğunu, kabiliyetlerinin olduğunu da açıkçası düşünüyorum." diye konuştu.
FİDAN: AVRUPA'DA YAPILACAK BARIŞ, AVRUPA'NIN SAVAŞ SONRASI YENİ SİSTEMİNİ ORTAYA ÇIKARACAK
Rusya-Ukrayna meselesinde iç içe geçmiş birkaç husus bulunduğuna dikkati çeken Fidan, "Bu olay tabii, Ukrayna'nın topraklarıyla alakalı bir konu, Rusya'nın stratejik hedefleriyle ve güvenliğiyle alakalı bir konu. Bir bakıma da Avrupa'nın kendi güvenliğiyle alakalı bir konu. Bu kadar iç içe geçmişlik var. Her taraf kendiyle ilgili farklı parametrelerden farklı şeyler istiyor." ifadelerini kullandı.
Fidan, NATO toplantılarında dün ve bugün gündeme getirilen "Avrupa'da yapılacak barışın, Avrupa'nın savaş sonrası yeni sistemini ortaya çıkaracağı" başlığından söz ederek, anlaşmanın sadece barışı değil yeni yapıyı da beraberinde getireceğini vurguladı.
"Dolayısıyla şimdi herkes var olan potansiyel anlaşmaya gereğinden çok daha fazla ehemmiyet verme gayreti içerisinde. Çünkü bu sadece bugünü değil, savaşı durdurmayı değil, daha sonrasını da ilgilendiriyor." diyen Fidan, Avrupalıların geçmişteki anlaşmalardan sonra yaşananlara dikkat kesildiğini anlattı.
Fidan, herkesin anlaşma sonrası Avrupa'nın güvenliğinin yanı sıra risk ve kazanç hesabı yaptığını söyleyerek "Bu kadar fazla ayrı hesabın yapıldığı bir yerde düşünce kargaşası da olur. Bunun net bir zihinle, spesifik hedeflere dönüştürülmesi ve bu hedeflere de tarafların yoğunlaştırılması şu anda giderek artan bir gayret alanı bizim için." diye konuştu.
"TÜRKİYE OLARAK DOĞRUDAN GÖRÜŞMELERE EV SAHİPLİĞİ YAPMAK İSTEDİĞİMİZİ TEKRAR HATIRLATTIK"
Akıl danışan muhataplarına nelere nasıl yoğunlaşılması gerektiğini söylediklerini aktaran Fidan, taraflar arasında gelinen son noktayı öğrenmek üzere önemli bir toplantıya gireceğini belirtti.
Fidan, "Cumhurbaşkanımızın (Recep Tayyip Erdoğan) da Avrupalı liderlerle, (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin'le görüşmeleri devam ediyor. Biz Türkiye olarak doğrudan görüşmelere ev sahipliği yapmak istediğimizi tekrar hatırlattık. Bu konuda Rusya'nın olumlu bir tutumu var. Ben yakında Ukrayna'nın da bu konuda olumlu bir pozisyon ortaya koyacağını düşünüyorum." diyerek, kağıt üzerinde bir çerçeve kabulü olursa bunun detaylarını netleştirmek için tarafların bir araya gelip yüz yüze konuşmaları gerektiğini vurguladı.
Görüşmeler için Türkiye'den daha uygun bir yer bulunmadığını dile getiren Fidan, "Biz bunu İstanbul'da geçen yaz üç defa yaptığımız toplantıyla, ev sahipliğiyle ve toplantı yönetimiyle de ispat ettik. Her birinde taraflar gerçekten mutlu ayrıldılar." ifadelerini kullandı.
Fidan, İstanbul'daki görüşmelerin Rusya ve Ukrayna'nın bütün sorunlarını çözememesine rağmen devam eden mevcut görüşmelere muazzam bir zemin hazırladığının altını çizdi.
KARADENİZ'DE TİCARİ GEMİLERİN SALDIRIYA UĞRAMASI
Karadeniz'de Türkiye'nin münhasır ekonomik bölgesinde ticari gemilerin saldırıya uğramasının ardından Romanya ve Bulgaristan dışişleri bakanlarıyla gerçekleştirilen toplantıya ilişkin soruya Fidan, Bulgaristan, Romanya ve Türkiye'nin, özellikle savaştaki mayınların yüzerek kıyalara gelmesini ortadan kaldıracak bir çalışma grubu kurduğu yanıtını verdi.
Deniz kuvvetlerinin bu konuyla ilgili çalışmaya başladığı bilgisini de paylaşan Bakan Fidan, "Özellikle Karadeniz'e şu anda son yapılan saldırılar aslında bizim Türkiye olarak en baştan itibaren yaptığımız uyarının ne kadar haklı olduğunu gösterdi. Çünkü savaşın coğrafyası giderek yaygınlaşıyor. Bu çok korkutucu bir şey." dedi.
"ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPIYORUZ"
Bakan Fidan, Türkiye'nin münhasır ekonomik bölgesinde seyretmekte olan bu iki gemiye yapılan saldırının Karadeniz'deki seyrüsefer emniyetini tehlikeye atmasının yanı sıra, Karadeniz'i ticarete ve insan ulaşımına kapalı bir alan haline getirdiğine işaret etti.
Türkiye’nin uluslararası sıcak sulara açılacak Ege ve Akdeniz gibi imkanları olduğunu ancak Romanya ve Bulgaristan gibi ülkelerin denize tek açılımının Karadeniz üzerinden olduğunu belirten Fidan, "Bu mesele onlar için daha büyük bir sorun. Ama Karadeniz'e en uzun sahil olan ülke olarak bizim de büyük bir sorumluluk almamız gerekiyordu. Bu konuda üzerimize düşeni yapıyoruz." şeklinde konuştu.
Karadeniz’de, seyrüsefer güvenliği, boru hatları, enerji hatları, fiber hatlar, enerji için yapılan keşif çalışmaları, balıkçılık gibi önemli konular olduğunu aktaran Fidan, "Ama savaş şartlarında etkilendiğiniz zaman bu ekonomik fırsattan istifade edemiyorsunuz. Tersine riske giriyor." ifadelerini kullandı.
Fidan, söz konusu toplantıda ne türden tedbirler geliştirilebileceği, bu tedbirlerin hangi kurumlarda ve nasıl bir koordinasyon mekanizmasında bir araya getirileceği gibi konuların konuşulduğunu ve karar alınan çeşitli konularda çalışılmaya devam edileceğini sözlerine ekledi.