
460 vekil barındıran Polonya Parlamentosu'nun (sejm-diyet) 432 vekili, 22 Temmuz'da Ukrayna ve Polonya arasındaki Volın Katliamı'nın soykırım olarak kabul edilmesinden yana oy kullandı.
Bilindiği gibi 1943-1945 yılları arasında Ukrayna'daki Volın'da meydana gelen katliamlarda tahminen yüz bine yakın Polonya vatandaşı hayatını kaybettiğinden, Ukrayna ile Polonya arasında uzun süreden beridir gerilim bulunuyor.
Ukraine Today'in haberine göre ayrıca bu oylama çerçevesinde parlamento tarafından 11 Temmuz günü "Milli Volın Katliamı Kurbanlarını Anma Günü" olarak kabul edildi. "İkinci Cumhuriyet (İkinci Polonya Cumhuriyeti, 1918-1945) vatandaşları Ukrayna milliyetçileri tarafından acımasızca öldürüldü" denilen karar metninde, Polonya ve Ukrayna arasındaki uzlaşma ve diyalog çalışmalarının devam etmesi için çağrı yapıldı.
Varşova yönetimi tarafından katliamın kurbanlarının topluca gömüldükleri yerlerin yeniden bulunması ve onurlu bir cenaze töreni düzenlenmesi talep edildi. Bunun yanı sıra Ukraynalı yetkililere çözüm adına devlet arşivlerine erişimin genişletilmesi ve işbirliğinin güçlendirilmesi çağrısında da bulunuldu. Polonya Parlamentosu ayrıca Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü korumak adına maruz kaldığı dış saldırı ile ilgili Ukrayna ile dayanışma içinde olduklarını da ifade etti.
Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, karar yüzünden duyduğu üzüntüyü şahsi twitter hesabında şu şekilde dile getirdi: "Polonya Sejm'inin (parlamento) kararına teessüf ediyorum. Bu mesekenin pek çok siyasi spekülasyon için kullanılmak istendiğini biliyorum. Ancak Papa II. Jean Paul'un emriyle af isteyebiliriz. Sadece ortak adımlar atarak Hristiyan uzlaşmasını ve birliğini tesis edebiliriz. Safece hep birlikte ortak tarihin trajik sayfalarındaki gerçekleri keşfedebiliriz. Ben bu yolu takip etmeye devam edeceğimize inanıyorum."
Bununla birlikte bahsi geçen karar Ukrayna Milli Bellek Enstitüsü Başkanı Volodımır Viatrovych tarafından "tarihi bir karar değil ancak tarihi bir yanlış yorumlama" olarak adlandırıldı. Enstitü başkanı, kararı nahoş bir parlamento kararı olarak nitelendirip anti-Ukrain histerisindeki artışın beklenen bir sonucu olduğunu kaydederek Polonya tarihinin "zor" safhalarını sıralamak istemediğini belirtti. Viatrovych bu karar ile trajedinin kurbanları arasında herhangi bir ortak nokta olmadığını ancak siyasi kâr elde etme aracı olduğunu ifade etti.