
Ermenistan'ın işgali altında tutulan Azerbaycan'ın Dağlık (Yukarı) Karabağ bölgesinde 31 Mart 2020 tarihinde, dünyayı kasıp kavuran ölümcül salgın koronavirüse rağmen sözde seçimler yapıldı. Azerbaycan toprağı Dağlık Karabağ'da 31 Mart'ta, Ermenistan'ın haksız emelleri doğrultusunda yapılan ve uluslararası hukukun ihlalinin yanı sıra hiçbir yasal dayanağı bulunmayan sözde cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerini, Uluslararası İlişkiler Uzmanı, Azerbaycanlı akademisyen Dr. Hatem Cabbarlı Kırım Haber Ajansı için değerlendirdi. Dr. Hatem Cabbarlı'nın konuyla ilgili görüşleri şu şekilde:
Sözde Dağlık Karabağ Cumhuriyetinde 31 Mart 2020’de devlet başkanlığı seçimleri yapılmıştır. Merkez Seçim Komisyonu Başkanı Srubi Arzumanyan’ın verdiği bilgiye göre devlet başkanlığı seçimlerinde hiç bir aday yüzde 50+ yüzde 1’den fazla oy alamadığı için devlet başkanı ikinci tur seçimlerinde belirlenecektir. Seçim sonuçlarına göre Araik Arutyunyan yüzde 49,26, Masıs Mailyan yüzde 26,4, Vitali Balasanyan yüzde 14,7 oy almıştır. Buna göre ikinci tur seçimlerde Araik Arutyunyan ve Masis Mailyan mücadele edecekler.
SEÇİMLER ÖNCESİ GENEL DURUMLAR VE ADAYLAR: KADİFE DEVRİMİ'NİN SON AŞAMASI MI?
Bu seçimler Dağlık Karabağ’da son otuz yılda yapılan sözde seçimlerden farklı özellik taşımaktadır. Birincisi, bu seçimlerde ilk defa olarak Ermenistan ve sözde Dağlık Karabağ Cumhuriyeti arasında ciddi görüş ayrılığı yaşanmaktadır. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ve Karabağ klanı arasında son iki yılda yaşanan mücadele seçimler üzerinden değerlendirilirse, Paşinyan'ın desteklediği aday devlet başkanı seçildiği takdirde 2018’de gerçekleşen "kadife devrimi"nin son aşaması tamamlanacaktır. Karabağ klanının desteklediği aday seçilirse, taraflar arasındaki siyasi mücadele daha da gerginleşecektir. İkincisi, Devlet Başkanı Bako Saakyan seçimlere katılmamıştır.
ÖLÜMCÜL SALGINA RAĞMEN YAPILAN SÖZDE SEÇİMLER
2007-2017 yılları arasında sözde Dağlık Karabağ Cumhuriyetinin devlet başkanı olan Bako Saakyan 2017’de düzenlenen referandumla tanınmayan kurumda devlet başkanlığı yönetim sistemini getirmiş, yeniden devlet başkanı seçilmeyi amaçlasa da, Ermenistan’da 2018’de gerçekleşen "kadife devrimi"nden sonra bunun mümkün olmayacağını anlamış ve 2020 seçimlerine katılmamıştır. Üçüncüsü, seçimler koronavirüs salgınını geniş yayıldığı döneme tesadüf etmektedir. Salgın nedeniyle seçimlerin ertelenmesi konusu gündeme geldiğinde, adaylardan Araik Arutyunyan, Masis Mailyan bu fikri destekleseler de, Aşot Gulyan, David İşhanyan buna karşı çıkarak salgının seçimleri etkilemeyeceğini bildirmiştir. Araik Arutyunyan seçim propagandasını bir hafta önceden durdurarak, sanal propaganda yapmayı tercih etmiş, bazı adaylar da bu yöntemi kullanmışlardır.
Devlet başkanlığı seçimlerinde Ruslan İsraelyan (Bağımsızlık Kuşağı Partisi); Vitali Balasanyan (Adalet Partisi); Masis Mailyan (kendi inisiyatifi ile); Sergey Amiryan (kendi inisiyatifi ile); David Babayan (Artsakh Muhafazakar Partisi); David İşxanyan (Daşnaksutyun Partisi); Aşot Qulyan (Artsakh Demokratik Partisi); Kristin Balayan (kendi inisiyatifi ile); Hayk Hanumyan (Ulusal kalkınma Partisi); Araik Arutyunyan (Özgür Vatan ve Birleşmiş Vatandaş Partisi Bloğu); Bella Lalayan (kendi inisiyatifi ile); Melsik Pogosyan (kendi inisiyatifi ile); Aşot Dadayan (kendi inisiyatifi ile); Vaan Badasyan (Tek Ermənistan Partiyası) adaylıklarını ileri sürmüşlerdir.
ADAYLARIN SEÇİM PROGRAMI VE ERMENİSTAN İLE İLİŞKİLER
Nikol Paşinyan 2018’de iktidara geldikten sonra Ermenistan’da siyasi iktidarını kaybeden Karabağ klanı ve Ermenistan arasında siyasi ilişkiler oldukça gerginleşmiştir. Ermenistan’ın ikinci ve üçüncü devlet başkanları Robert Koçaryan ve Serj Sarkisyan Azerbaycan’a bağlı Dağlık Karabağ Özerk Vilayeti’nde doğduklarından dolayı Ermenistan’ı son 20 yıldır Karabağ klanı yönetmiştir.
Devlet başkanı adaylarının seçim programında Ermenistan ile ilişkilere yer verilmesi oldukça önemlidir. Adaylar ve siyasi partilerin programlarında bu konuya değinmeleri Ermenistan hükumetine hangi mesafede durmaları, ilişkileri hangi denklemler üzerinde kurmaları ve hangi alanlara öncelik tanımalarını anlamak ve değerlendirmek bakımından önem taşımaktadır. Bu konuda bir aday istisna olmakla, diğerleri seçim programlarında görüş bildirmişlerdir.
Devlet başkanı adaylarından Vaan Badasyan, Kristin Balayan, David Babayan, Hayk Hanumyan, Masis Mailyan, Ruslan İsraelyan Ermenistan ile birleşmek yönünde görüş bildirmiştir. Vaan Badasyan sözde "Dağlık Karabağ Cumhuriyetinin bağımsızlığını on yılların yalanı" olarak değerlendirmiş, Karabağ’ın Ermenistana birleştirilmesi hakkında 1 Aralık 1989’da alınan kararın Anayasa maddesi olarak kabul edilmesi ve uygulanmaya konması gerektiğini bildirmiştir.
Adaylardan Vitali Balasanyan, Sergey Amiryan, Bella Lalayan, David İşxanyan Ermenistan ile askeri ve siyasi antlaşma imzalanması gerektiği yönünde görüş bildirmişlerdir. Vitali Balasanyan, Melsik Pogosyan, Aşot Gulyan, Araik Arutyunyan ise Ermenistan ve diaspora temsilcilerinin birleştiği üçlü bir ittifakın kurulmasından yana olduklarını bildirmişlerdir.
SEÇİMLERE ULUSLARARASI TEPKİLER: İLK TEPKİ TÜRKİYE'DEN
Sözde Dağlık Karabağ Cumhuriyetinde yapılan devlet başkanlığı ve parlamento seçimleri ile ilgili ilk açıklama yapan Türkiye Cumhuriyeti olmuştur. Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklama ile uluslararası kamuoyuna yasal olmayan seçim sonuçlarını tanımamaları çağrısı yapılmıştır.
AZERBAYCAN'DAN 'ULUSLARARASI HUKUK İHLALİ' TEPKİSİ
Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ‘Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası, uluslararası hukuk norm ve prensipleri, BM Tüzüğü, AGİT’in 1975’te kabul ettiği Helsinki Sonuç Bildirgesi ve BM Güvenlik Konseyi’nin kabul ettiği kararlar ihlal etmiştir ve bu bakımdan seçimlerin hiçbir yasal dayanağı yoktur.’ diye bildirilmiştir.
AB'NİN TEPKİSİ: YASAL DAYANAĞI YOK
Avrupa Birliği’nin Ermenistan Ofisi tarafından yayımlanan açıklamada yasal dayanakları olmadan gerçekleşen "sözde devlet başkanlığı ve parlamento seçimlerini" tanımadıkları bildirilmiştir. Dağlık Karabağ sorununun halledilmesi için kurulan AGİT Minsk Grupu eşbaşkanları tarafından yapılan açıklamada eşbaşkan devletler ve diğer devletler tarafından tanınmayan sözde cumhuriyette yapılan seçimleri tanımadıkları bildirilmiştir.
İRAN'IN İLGİNÇ DİPLOMATİK TAVRI
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Seyid Abbas Musevi konuyla ilgili yaptığı açıklama ile ‘Komşularımız Azerbaycan ve Ermenistan arasında gerginliğe neden olacak bütün hareketlerden kaçınmaları gerektiğini düşünüyoruz’ diyerek, tanınmayan cumhuriyette yapılan seçimleri net olarak kınamamıştır. Avrupa Birliği ve AGİT Minsk Grupu konuyla ilgili yaptıkları açıklamalarda seçimleri açık bir şekilde tanımadıklarını bildirmelerine rağmen İran’ın diplomatik davranması ilginçtir.
Sözde Dağlık (Yukarı) Karabağ Cumhuriyeti ya da sözde resmi adıyla Artsah Cumhuriyeti, Güney Kafkasya'da yer alan ve hukuken Azerbaycan'a ait Dağlık Karabağ ve çevresindeki 7 Azerbaycan ilini kapsayan topraklar üzerinde, uzun tarihler boyunca Ruslar tarafından desteklenen ve kullanılan Ermenilerin işgali ile oluşturulmuş fiilen (de facto) bağımsız olduğu iddia edilen bir ülkedir.