Ragıp Kutay Karaca: Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle ölmüş olan Birleşmiş Miletler gömüldü
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna’nın doğusundaki Donbas bölgesine özel askeri operasyon başlattıklarını duyurdu. Rusya'nın Ukrayna'ya fiili saldırı girişimi, dünya kamuoyunun bir numaralı gündemi haline geldi. Putin’in açıklamasından sonra Ukrayna’nın birçok yerleşim yerinde patlamalar meydana geldi. Ukrayna’da sıkı yönetim ilan edildi. İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ragıp Kutay Karaca, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırı girişimi ve uluslararası dengeleri Kırım Haber Ajansına değerlendirdi.
İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ragıp Kutay Karaca, Rusya-Ukrayna geriliminin ardından Moskova'nın, bugün erken saatlerde Ukrayna'ya üç koldan saldırı girişimi başlatmasıyla bölgede konvansiyonel savaşa en yakın durum meydana geldi. Prof. Dr. Karaca, "Batı'nın elinde bir zayıflık söz konusu. Ukrayna'nın işgal edilmesine, Çin iki gün sonra Tayvan'a girerse ne olacak? Tüm bunların sonucunda, ölmüş olan Birleşmiş Milletler, şu an gömüldü. Bu olaylar, gösterdi ki Birleşmiş Milletler, ölü durumda. Bundan sonra, nasıl bir karar alacaklar göreceğiz. Ama Birleşmiş Milletler, etkisiz. Rusya'nın bu kadar fütursuz işgal ve ilhak girişimini de durdurmak gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Dış politikada "ayı" gücünü kullanmanız sizi içi politikada zayıflatıyorsa, dışardaki "ayı" gücünüz de zayıflar.
"BATI'NIN ELİNDE BİR ZAYIFLIK VAR"
Prof. Dr. Ragıp Kutay Karaca'nın Kırım Haber Ajansına yaptığı değerlendirme şöyle:
"Rusya da ABD de kendi adlarına süper güç tanımlamasını yeniden elde etmek için politikalar izliyorlar. 2008'de hatırlarsanız Rusya Gürcistan'a girdiğinde, 2014'te Kırım'ı ilhak ettiğinde ABD, NATO, Batı hiçbir şey yapamadı. Aynı Rusya'nın Ukrayna'yı işgali artık ABD ve özelinde NATO'nun hiçbir şey ifade etmemesi demektir. Çok açık ve net. ABD'de bu sefer kartları Rusya üzerinde, kendi NATO içerisindeki Avrupalı müttefikleriyle ortak bir noktada koymaya çalışıyor. Bu, Rusya'yı da bazı kritik noktalara zorladığını da söyleyebilirim.
Donbas bölgesindeki "cumhuriyetlerin" bağımsızlıklarını bir şekilde tanımasına rağmen son yapılan açıklamada, oraya asker göndermeyi düşünüyoruz dediler. Sonuçta, bu tanıma olayı da Rusya'nın, Batı ile diplomasi masasında elini güçlendirmek istediğini ifade ediyor. Bunun ilerisi ne olur? Bir Ukrayna işgal edilirken, Gürcistan ve Kırım'da olduğu gibi Batı etkisiz bir şekilde politika yürütür. Ama, o zaman NATO üyesi Polonya'nın güvenliği konusunda ne teminat vereceksiniz? İkinci bir nokta, Finlandiya'yı NATO'ya almak istediniz, bunu da mı Rusya'ya soracaksınız. Bu açıdan Batı'nın elinde bir zayıflık var.
"Dikkat edin, Ukrayna'nın işgal edilmesine, Çin iki gün sonra Tayvan'a girerse ne olacak? Tüm bunların sonucunda, ölmüş olan Birleşmiş Milletler, şu an gömüldü. Bu olaylar, gösterdi ki Birleşmiş Milletler, ölü durumda. Bundan sonra, nasıl bir karar alacaklar göreceğiz. Ama Birleşmiş Milletler, etkisiz. Rusya'nın bu kadar fütursuz işgal ve ilhak girişimini de durdurmak gerekiyor.
Bir diğer nokta, Rusya ve ABD liderlerinin ikisi de Soğuk Savaş liderleri. Acaba bu iki lider gerçekten bunu yaparken, bir Soğuk Savaş tanımlaması mı yaratmaya çalışıyorlar, bunu da konuşmak lazım. ABD, Ukrayna üzerinden Avrupalı müttefiklerini yeniden kendi etrafında toplamak istiyor. Rusya'da Ukrayna üzerinden yakın çevresine benim evet demediğim hiçbir şeyi dış politikada yapamazsınız diyor. Şunu da düşünmek lazım, uluslararası sistemde salt askeri güçle bir adım atamazsınız. Yani girdiniz Ukrayna'yı işgal ettiniz? Peki bunun sürdürebilirliğini nasıl sağlayacaksınız? Çünkü, Rusya istemeden bir Ukrayna milliyetçiliğini de ortaya çıkardı.
"YAPTIRIMLAR HER ZAMAN ETKİLİDİR"
Rusya'ya ekonomik yaptırımların önemsiz olduğunu söylemek doğru değil. Yaptırımlar herkes için bir şey ifade eder. Ukrayna konusunda bu kadar netseniz ama iki gün sonra Moskova'da yaşayan Yuri aç kalmaya başladığında içte bir tepki de ortaya çıkacaktır. Dış politikada "ayı" gücünü kullanmanız sizi içi politikada zayıflatıyorsa, dışardaki "ayı" gücünüz de zayıflar. Dolayısıyla, ben Putin'in de bu kadar Hitlervari bir düşünce içinde olduğunu tahmin etmiyorum... Putin'in Sovyetler Birliğine dönüş amacı güttüğü dillendiriliyor. Putin, bu algıyı da değiştirmek zorunda. Bakın, Almanya Kuzey Akım-2'yi iptal etti. Yaptırım noktasına baktığınız zaman, bununla da yaşamak zor. Evet, Avrupa'nın yüzde 44 gazını, yüzde 25 petrolünü Rusya veriyor. Ama, satamadığınız zaman bir şey ifade etmiyor.
Ne olursa olsun, Rusların Çinlilere çok güvendiğini tahmin etmiyorum. Bugün doları, hakim kılan en önemli ülke Çin Halk Cumhuriyeti. 4,5 Trilyon dolarlık bir rezervden bahsediyoruz. Bundan Çinliler, vazgeçer mi vezgeçmezler. Rusya, Çin'e de güven noktasında problem yaşıyor. Çin, diplomasiye davet etti. ABD, için ya Çin'in Rusya'dan kopartılması, ya Rusya'nın Çin'den kopartılması gerekiyor. ABD'nin Çin'e karşı Rusya ile ilişki kuracağı yönünde yorumlar yapılıyor. Çin ile ABD arasında 7 trilyon dolarlık iş birliği var. Çin ile ABD arasında bir ekonomik bir bağımlılık var.
RUSYA, UKRAYNA'YA KARŞI SAVAŞ BAŞLATTI
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’nın doğusundaki Donbas’a özel askeri operasyon başlattıklarını duyurdu. Savaş açtığını resmen ilan eden Putin, Ukrayna’ya destek verecek ülkelere tehditler savurdu. 2014’te Kırım’ı işgal ettikten sonra uluslararası kamuoyunda tepki çeken Rusya, bu sabah saat 05.00 civarında Ukrayna’ya karşı geniş çaplı saldırı başlattı. Sabaha karşı ulusa sesleniş konuşması yapan Putin, Ukrayna’ya operasyon düzenlendiğini duyurdu. Konuşmasında Ukrayna’ya destek vermeyi düşünen ülkeleri küstah bir şekilde tehdit eden Putin, şu ifadeleri kullandı: “Yaşananlara müdahale etmek isteyenlere de birkaç kelime söylemek istiyorum. Bize engel olacak veya ülkemiz için tehdit oluşturacak her kim olursa Rusya’nın derhal yanıt vereceğini ve bu yanıtın tarihinizde hiç karşılaşmadığınız sonuçlara yol açacağını bilmelidir. Her türlü gelişmelere hazırız. Bu konuda gerekli tüm kararlar alındı.”
RUSYA'NIN UKRAYNA'YA SALDIRINA GELEN SÜREÇTE NELER OLDU?
Rusya Federasyonu’nun, işgal ettiği Kırım Yarımadası ve Donbas bölgesi ile Ukrayna sınırı yakınlarında askeri hareketliliği dünyanın gündeminde geniş yer tutuyor. Bu kapsamda, Rusya Federasyonu’nun askeri hareketliliği havadan görüntülendi. Uluslararası kamuoyunun, 110 bini aşkın muharip gücünü Ukrayna sınırlarında konuşlandırdığını ifade ettiği Rus ordusunun, mevcudiyetini artırdığı ve savaş durumuna geçtiği gözlendi. Ukrayna Savunma Bakanlığı 14 Ocak 2022’de Ukrayna’nın sınırı içinde yer alan Rusya yanlısı grupların Donbas’taki Horlivka bölgesine “amonyak dolu konteynerler taşıdığı” ve Ukrayna’nın zehirli madde kullanmakla suçlayacağı yönünde endişe ve savaşa zemin hazırlama üzerine bir bildiri yayımladı. Ukrayna yetkilileri ise, Rus birliklerinin Tambov bölgesine paraşütle iniş yaptığını 99 Rus askerin, teçhizatların ve 3 adet füze sisteminin Donbas’a yerleştirildiğini söyledi. Ardından Rusya, Belarus ile “Birleşik kararlılık” adı verilen ortak tatbikat düzenlemek üzere Rus askerlerini Ukrayna’nın kuzeyine yerleştirdi. Rusya ve Ukrayna geriliminin başlangıcı bu şekilde gelişti. Zelenskıy, Avrupa devletleri ve Türkiye’den yardım çağrılarında bulunurken, Putin olası bir savaş durumunun olmadığını söyleyerek sessizliğini korudu. Hemen ardından Putin, NATO ve Avrupa ülkelerinin güya Rusya Federasyonu sınırlarına geldiğini açıkladı. Uzun bir süredir Ukrayna sınırlarında, Rus askerlerinin sayıları hızla artış gösteriyor. ABD, Birleşik Krallık, Kanada Ukrayna’ya askeri teçhizat ve savunma yardımı yapmaya başladı. Birleşik Krallık Cumhurbaşkanı Boris Johnson 1 Şubat 2022’de Ukrayna’yı ziyaret etti. Rusya’nın Kıyiv’i işgal etme durumunda yaptırımların hazır olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Johnson, 2015’ten beri Ukrayna’ya verdikleri desteklerini, 22 binden fazla Ukrayna asker eğitimi, 2,2 milyon sterlin değerinde “ ölümcül olmayan” askeri teçhizat gönderdiğini, tanksavar silahlar ve 88 milyon sterlinlik İngiltere fonunu açıkladı. Öte yandan Ukrayna’ya Kanada’dan 120 milyon dolar değerinde savunma yardımı yapılacağı açıklandı.
https://youtu.be/zDO_2hGQafs
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3 Şubat 2022’de Ukrayna’nın başkenti Kıyiv’e resmi ziyaret düzenledi. Bu çerçevede, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna’nın Kırım dahil olmak üzere toprak bütünlüğünü ve egemenliğini desteklediklerini ifade etti. Erdoğan, Rusya-Ukrayna geriliminde arabuluculuk yapabileceklerini ifade ederek, Putin ve Zelenskıy’ı Türkiye’ye davet etti. Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskıy, bu davete olumlu yanıt verdi ancak Putin’in cevabı halen bekleniyor. Kırım Tatar halkını milli lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ise, Putin Rusyası’nın Ukrayna sınırlarındaki askeri hareketliliğini değerlendirerek, Putin’in “akılsız” politikalarda bulunduğunu ve Ukrayna’ya savaş açmasının kendisi için sonun başlangıcı olabileceğini ifade etti. RUSYA-UKRAYNA SINIRINDA KAÇ ASKER VAR? Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nde yayımlanan açık verilere göre 2021 yılı itibarıyla 285 bin civarında silah altında asker bulunuyor. Zelenskıy’ın ilan ettiği asker artırımının ardından Ukrayna ordusunun mevcudu 385 bin askere ulaşmış olacak. Ülkenin ayrıca olası savaş durumunda silah altına alınabilecek 1 milyon yedeği mevcut. Ukrayna’da yapılan bir değerlendirmeye göre, Rusya’nın bölgedeki kara birliklerinin askeri mevcudu 106 bin, deniz ve hava kuvvetleri olarak da 21 bin mevcudu olduğu açıklandı. Kalıcı olarak ise, 35 bin civarı Rus askeri konuşlandırılmış durumda. Amerika Birleşik Devletleri istihbaratının verilerine göre ise; Rusya, Ukrayna sınırına 100 binin üzerinde asker konuşlandırdı.