Ukrayna'dan Türkiye'ye tahliye edilen Kırım Tatar şarkıcı Camala İstanbul'da: Büyükannemin 1944'te yaşadıklarını yaşayacağım aklıma gelmezdi

Haber Giriş Tarihi: 01.03.2022 23:47
Haber Güncellenme Tarihi: 01.03.2022 23:47
https://www.qha.com.tr/

Rusya’nın 24 Şubat 2022 sabahı Ukrayna’ya karşı başlattığı savaş nedeniyle çocuklarını alarak ülkesinden ayrılan Camala, bugün İstanbul'da basın mensuplarının karşısına geçerek ülkesinde yaşanan insanlık dramına ve Ukrayna'nın haklı mücadelesine dair açıklamalarda bulundu. Çocukları ve masum insanları katleden Putin'in Ukrayna'ya yönelik mevcut saldırılarının terörizm olduğunu vurgulayan Camala, "Hiçbir zaman büyükannemin yaşadıklarını benim de yaşayacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. Büyükannem, 18 Mayıs 1944'te sabah 00.05'te 5 çocukla 15 dakika içinde eşyalarını toplamak zorunda kalmıştı. Çünkü, Sovyetler Birliği Kırım Tatarlarını ihanetle suçlayıp binlerce Kırım Tatarını vatanlarından vagonlarla Orta Asya'ya sürgün etmişti." ifadelerini kullandı.

2016 yılında 63. Eurovision Şarkı Yarışmasında 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımını konu alan “1944” şarkısı ile birinci olan ünlü Kırım Tatar şarkıcı Camala, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik işgal saldırılarının ardından Türkiye'ye sığındı. Camala, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik başlattığı tam kapsamlı saldırılar nedeniyle yaşanan insanlık dramı ve ülkesinin haklı mücadelesine ilişkin açıklamalarda bulunmak üzere bugün saat 18:00’da İstanbul Maslak'taki Türkiye Ukrayna Romanya Kırım Uluslararası İş İnsanları Derneği (TURKSİD) Genel Merkezinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Camala'nın basın açıklamasına, Kırım Tatar halkının milli lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Ukrayna’nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy (Roman Nedilskyi) ve pek çok basın mensubu katıldı.

Camala, Rusya'nın Ukrayna'da masum sivilleri günlerdir bombaladığını, başkent Kıyiv'de ve Ukrayna'nın büyük bir bölümünde kadınların, çocukların, yaşlıların ve diğer sivillerin savaş alanında hayatta kalmaya çalıştığını söyledi. Camala, kendisine kucak açan Türkiye için, "Türkiye devletine ve halkına bize bu alanda verdikleri karşılıksız destek için çok teşekkür ederim. Türkiye, yüzyıllardır olduğu gibi bu süreçte de bizlere hiçbir karşılık beklemeden insani ve vicdani sorumluluk gereği kapılarını sonuna kadar bize açtı. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve Türk halkına, tüm Ukrayna halkı adına sonsuz teşekkürlerimi buradan iletiyorum." dedi.

CAMALA: BİR GÜN SIĞINMACI OLACAĞIM VE TÜRKİYE'YE BÖYLE BİR SEBEPLE GELECEĞİM AKLIMIN UCUNDAN GEÇMEZDİ

Ülkesinin başına gelenleri anlatma fırsatı bulduğu için teşekkür eden Kırım Tatarı sanatçı, yaşananları şöyle anlattı:

"Basın toplantısına geldiğiniz için çok teşekkür ederim, bu benim için ve Ukrayna için çok önemli. Asla Türkiye'ye böyle bir sebepten ötürü geleceğimi ve bir gün bir sığınmacı olacağımı hiç düşünmüyordum. 24 Şubat 2022 sabahı saat 00.05'te eşim beni; Kıyiv'de patlama sesleri duyduğunu ve eşyalarımızı toplamamız gerektirdiğini söyleyerek uyandırdı. İlk başta ne yapacağımı şaşırdım ve çocuklarımı hazırlamaya başladım. Kararsız ve perişan halde çocuklarımı alıp sığınaklara indik. İki kez daha siren sesi duyuldu ve otoparkı sığınak olarak kullandık. Akşam saatlerinde Rusya'nın Ukrayna'nın farklı bölgelerinden saldırmaya başladığının anlaşılması, sürekli bombaların patlamaya başlaması ve havaalanlarının uçuşlara kapatılmasından sonra Ukrayna'nın batı kısmına gitmemiz gerektiğini düşündük. Kıyiv'i terk ederek Ternopil'e gitmek zorunda kaldık. 26 Şubat günü Ternopil'de yakınlarımızdaki havaalanından gelen patlama seslerini duyarak uyandık. Çocuklarımı alıp Romanya sınırına gittim. Orada beni sınırda bekleyen ablamın Türk arkadaşları kurtardı. Onlar beni karşılamak için İstanbul'dan Romanya'ya geldiler ve ablama getirdiler."

"BÜYÜKANNEMİN 1944'TE YAŞADIKLARINI YAŞAYACAĞIM AKLIMA GELMEZDİ"

1944 yılında ailesinin ve Kırım Tatar halkının SSCB tarafından vatanlarından sürgün edilerek uğradıkları zulmün bugün de yine bir benzerinin Rus işgalciler eliyle yaşatıldığına dikkat çeken Camala, "Hiçbir zaman büyükannemin yaşadıklarını benim de yaşayacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. Büyükannem 18 Mayıs 1944'te sabah 00.05'te 5 çocukla 15 dakika içinde eşyalarını toplamak zorunda kalmıştı. Çünkü, Sovyetler Birliği Kırım Tatarlarını ihanetle suçlayıp binlerce Kırım Tatarını vatanlarından vagonlarla Orta Asya'ya sürgün etmişti." ifadelerini aktardı.

Ülkedeki durumun ardında ilan genel seferberlik nedeniyle eşini Ukrayna'da bırakmak zorunda kalarak Türkiye'ye sığınan Camala, "Buraya geldiğiniz ve ülkemin yaşadığı dehşeti anlatmama fırsat verdiğiniz için teşekkür ederim." dedi.

"PUTİN'İN SALDIRILARI DURDURULMALI, UKRAYNA'YI KURTARALIM"

Camala, "Buraya tüm dünyaya sesimi duyurmak için geldim, bu savaş bitmeli, herkes bu savaşa hayır demeli. Putin'in bu saldırısı durdurulmalı, Ukrayna'yı kurtaralım Ukrayna'nın yanında duralım. Çok teşekkür ederim." ifadelerini kullandı.

CAMALA: PUTİN'İN UKRAYNA'YA SALDIRILARI TERÖRİZMDİR!

Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Camala, kendisine yöneltilen bir soru üzerine, "Putin'in Ukrayna'ya saldırısı terörizmdir. Çünkü çocuklar, masum insanlar öldürülüyor. Bize sürekli şantaj yapılıyor ve bize sürekli kurtuluşumuzun bizim elimizde olduğu söyleniyor, bizden yenilgiyi kabul edip ülkemizi teslim etmemizi ve ülkemizden vazgeçmemizi istiyorlar bu asla kabul edilemez. Çünkü biz ülkemizi veremeyiz. Böyle bir şey asla mümkün değil." diye konuştu.

"RUSYA'YA HİÇBİR ZAMAN GÜVEN OLMAZ!"

Camala konuşmasına şu sözlerle devam etti:

"Çok şükür ki; benim burada bir evim var ablam var evimde gibi hissediyorum ama tabii ki en kısa zamanda kendi evime dönmek isterim. İnşallah bu süreç bir an önce biter ve herkes evine kavuşur. Şu an tüm duygularımı ifade etmekte çok zorluk çekiyorum. Ne zaman uyuduğumu hatırlamıyorum, çünkü eşimin hayatı için çok endişeleniyorum ve şu an ülkemizi savunan herkes için çok endişeliyim. Bu kabus, en kısa zamanda bitmeli. Ben şu an burada güvendeyim ama anne babam Rus işgali altındaki Kırım'da, eşim ise Ukrayna'nın ana kısmında. Rusya'ya hiçbir zaman güven olmaz. Bu yüzden tam anlamıyla güven içinde olduğumdan söz etmek mümkün değil."