
Rus işgali altındaki Kırım’ın Yedi Kuyu (Lenino) kasabasında Mart 2024’te kaçırılan 3 kadının Rus işgal güçleri tarafından alıkonulduğu ve bir yıldan uzun süredir Akmescit’teki (Simferopol) 2 numaralı tutukevinde tutulduğu ortaya çıktı. Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Üyesi ve Kırım Tatar Kaynak Merkezi Başkanı Eskender Bariyev, kadınların bir yıldan uzun süredir yasal dayanak olmaksızın alıkonulduğunu belirtti.
Kırım Haber Ajansına (QHA) konuşan Eskender Bariyev, “Kaynaklarımız; Larısa Gayday, Tatyana Pavlenko (Simonenko) ve Elvira Aboyazova’nın şu anda Akmescit’teki (Simferopol) 2 numaralı tutukevinde tutulduğunu bildiriyor. Ancak işgalciler bu konuda hâlâ resmi bir açıklama yapmadı.” dedi. Benzer durumların daha önce de yaşandığını hatırlatan Bariyev, yurttaş gazeteci İrına Danılovıç ve Herson’da kaçırılan İrına Gorobtsova’nın da sözde mahkemelere çıkarılmadan önce uzun süre haber alınamayan isimler arasında yer aldığını kaydetti.
Kadınların neyle suçlandığının bilinmediğini ifade eden Bariyev, “Belki de henüz suç isnat etmeye hazır değiller. Onları bilgi almak amacıyla tutuyor olabilirler ya da gelecekteki soruşturmalar için zemin hazırlamak istiyorlar.” şeklinde konuştu.
Akmescit’teki 2 numaralı tutukevinin, daha önce cezaevi olarak kullanıldığını daha sonra tutukevine dönüştürüldüğünü belirten Bariyev, tutukevinde Kırım Tatarlarına yönelik keyfi ve baskıcı uygulamalara dikkat çekerek, “Orada alıkonulan insanlara açıkça şöyle deniliyor: ‘Sizinle ne istersek yaparız, bize hiçbir şey olmaz’.” ifadelerini kullandı.
"KADINLAR DAHA SIK HEDEF ALINIYOR"
Bununla birlikte son dönemde artan endişe verici bir eğilime dikkat çeken Bariyev, Rus işgal güçlerinin giderek daha fazla sayıda Kırımlı kadını hedef alarak, kimseyle görüştürülmeyen tutsak (incommunicado) statüsünde alıkoyduğunu belirtti. Bu kadınların alıkonulduğuna dair bilgiler çoğu zaman ailelerinden değil, alternatif kaynaklardan ediniliyor.
Kırım Tatar Kaynak Merkezi Başkanı, “Bu insanların hayatta olduğunu, esaret altında bulunduklarını bilmek çok önemli. Daha da önemlisi, uluslararası yetkili kurumların bu konuda tepki vererek işgalcilerden en azından kamuoyuna açık bilgi sunmalarını talep etmeleri gerekiyor.” şeklinde vurguladı.