Kırım Tatar siyasi tutuklu Üzeyir Abdullayev’in eşi Fera Abdullayeva, eşinin cezaevinde “kaçma, terörizm, aşırılık ve gardiyanlara saldırı eğilimli” gibi asılsız risk etiketleriyle kayda alındığını ve ağırlaştırılmış gözetim altında tutulduğunu açıkladı.
Rusya tarafından 13 yıl hapis cezasına mahkûm edilen Kırım Tatar siyasi tutuklu Üzeyir Abdullayev’in eşi Fera Abdullayeva, eşinin bulunduğu cezaevinde “kaçma, terörizm, aşırılık ve gardiyanlara saldırma eğilimli” olarak kayda alındığını, bunun hiçbir somut gerekçeye dayanmadığını açıkladı.
Kırım Dayanışması platformuna açıklama yapan Abdullayeva, eşinin aylardır ağırlaştırılmış gözetim altında tutulduğunu belirtti. Üzeyir’in gece dâhil her iki saatte bir kontrol edilerek fotoğraf ve video çekildiğini vurgulayarak, “Bu durum cezaevi yaşamını bitmeyen bir psikolojik baskıya dönüştürdü.” dedi.
FERA ABDULLAYEVA “KIRMIZI ŞERİTLERİN HİÇBİR DAYANAĞI YOK”
Abdullayeva, eşinin üniformasında üç kırmızı şerit bulunduğunu, bunların yüksek risk grubunu işaret ettiğini kaydederek, “Kaçma eğilimi damgasının hiçbir dayanağı yok. Eşim hiçbir zaman böyle bir girişimde bulunmadı. Gardiyanlara saldırı gibi iddiaların da hiçbir geçmişi yok. Muhtemelen eşimin spor geçmişi Avrupa tekvando şampiyonu ve antrenör olması.” ifadelerini kullandı
Eylül ve ekim aylarında Abdullayev’in iki kez 15’er günlüğüne disiplin hücresine (ŞİZO) gönderildiğini bildiren Abdullayeva, cezaevi yönetiminin bunu “suçlandığı madde gereği” şeklinde açıkladığını aktardı.
CİDDİ SAĞLIK SORUNLARI DEVAM EDİYOR
Eşinin sağlık sorunlarının 2018’den beri devam ettiğini vurgulayan Abdullayeva, özellikle bacağındaki kalıcı şişlik ve aralıklı ağrıların ciddi bir inceleme gerektirdiğini belirtti ve “Bu şartlarda kimse ona doğru teşhis koymaz.” dedi.
Abdullayeva buna rağmen cezaevi sağlık birimindeki bir personelin profesyonel şekilde yardımcı olduğunu, ailenin ihtiyaç duyulan ilaçları düzenli olarak gönderdiğini söyledi.
Eşi Üzeyir’in cezaevindeki terzihanede çalıştığını belirten Abdullayeva, mahkûmların birçok temel ihtiyacı kendi imkânlarıyla karşıladığını, yatak takımı, yastık, yatak gibi eşyaları kendilerinin aldığını anlattı.