Amsterdam'da alınan Doğu Türkistan kararını teklif eden isim QHA'ya konuştu

Doğu Türkistan'da asimilasyon politikalarını tatbik eden Çin'in uydurduğu Xinjiang isminin kullanılmaması teklifini gündeme getiren DENK Partisi Belediye Meclis Üyesi Süleyman Koyuncu, sürecin detaylarını QHA'ya anlattı.

Haber Giriş Tarihi: 17.07.2025 17:45
Haber Güncellenme Tarihi: 17.07.2025 17:45
https://www.qha.com.tr/

Yağmur Filiz Kaşgarlı/QHA Ankara

Amsterdam Belediye Meclisi, DENK Partisi Meclis Üyesi Süleyman Koyuncu'nun, "Zulmü gören Doğu Türkistan'ı tanır" başlığıyla sunduğu Xinjiang yerine Doğu Türkistan kullanımını içeren teklifini kabul etti. Belediye Meclisi tarafından gerçekleştirilen tarihî oylamada 26 "evet" ile birlikte Amsterdam, Çin rejiminin sözde "Xinjiang" olarak adlandırdığı kadim Türk yurdunu artık asıl ismi olan "Doğu Türkistan" olarak kullanacak.

"BU ŞEHİRDEKİ TOPLULUKLARIN SESİNİN DUYULMASI GEREKTİĞİNE İNANDIM"

Kırım Haber Ajansı (QHA), Doğu Türkistan'da Çin zulmünün sesi olan, söz konusu teklifi Amsterdam Belediye Meclisine taşıyan DENK Partisi Meclis Üyesi Süleyman Koyuncu'ya merak edilenleri sordu. "Bu şehirde yaşayan tüm toplulukların sesinin duyulması gerektiğine inandım ve bu nedenle sorumluluk aldım." diyen Koyuncu, daha önce Kuzey Hollanda Eyalet Meclisi Üyesi iken Çin'in Doğu Türkistan'da baskı politikası için kullandığı Çin menşeili kameraların kullanımının durdurulması yönünde karar alındığını belirtti. Koyuncu aynı kararın Amsterdam Belediye Meclisinde de alındığını kaydetti.

BU FİKİR NASIL DOĞDU?

Amsterdam'ın hem özgürlükler şehri olduğunu hem de özgürlüğü elinden alınmış halkların yaşadığı zulmün bu şehirde çok fazla bilinmediğine dikkat çeken Koyuncu, QHA'nın, "Doğu Türkistan isminin Amsterdam'da kullanılması için Belediye Meclisine taşıdığınız bu fikir nasıl doğdu?" sorusuna şu yanıtı verdi:

Bu önergeyi sunmamın arkasında hem kişisel vicdanım hem de toplumdan gelen çok net bir çağrı vardı. Uzun süredir Hollanda’da yaşayan Doğu Türkistan kökenli vatandaşlarımızla temas hâlindeydim. Aileleriyle iletişim kuramayan, kayıp yakınları olan, Çin hükûmetinin baskısını burada iliklerine kadar hisseden insanlar var bu şehirde. Ama onların acısı yeterince görülmüyor. 'Doğu Türkistan' ismini resmî olarak telaffuz etmek sadece sembolik bir adım değil, aynı zamanda baskı altındaki bir halkla dayanışmanın açık bir göstergesidir. Bu adım, Amsterdam’da yaşayan Uygur topluluğuna 'Sizi görüyoruz ve acınızı paylaşıyoruz' deme şeklimizdir.

"XİNJİANG İSMİ, UYGUR TÜRKLERİ İÇİN TRAVMANIN SEMBOLÜ"

Teklifte yer alan "Xinjiang isminin acı verici bir çağrışım olduğu" yönündeki aktarımın meclise nasıl taşındığına yönelik olarak sorulan soruya Koyuncu, irtibat halinde olduğu Uygur Türklerinin paylaştığı bir ifade olduğunu aktardı. Koyuncu, "Xinjiang isminin Çin yönetimi tarafından dayatılan, kimliksizleştirici ve baskıcı bir anlam taşıdığı çok net şekilde ifade edildi. Bu ismi duyduklarında, ailelerinden koparılmayı, toplama kamplarını, kaybolan yakınlarını ve zorla asimilasyonu hatırlıyorlar. Yani bu sadece bir coğrafî isim değil, aynı zamanda bir travmanın sembolü." değerlendirmesinde bulundu.

AMSTERDAM BELEDİYE MECLİSİNE TAŞIDI: DUYARLILIĞIMIZI ŞİMDİ GÖSTERMELİYİZ

Amsterdam Belediye Meclis Üyelerine bu teklifi taşırken, teknik olarak değil insan hikâyelerini merkez aldığını söyleyen Koyuncu, "Biz Amsterdam olarak göçmenlere, mültecilere, azınlık topluluklara her zaman duyarlı bir şehir olduğumuzu söylüyoruz. O hâlde bu duyarlılığı şimdi de göstermeliyiz." dediğini aktardı. Koyuncu, bunun yanı sıra Uygur Türkleri tarafından Belediye Meclisine onlarac e-posta geldiğini ve bunun da katkısı olduğunu belirtti.

BU KARAR, ROTTERDAM, BRÜKSEL GİBİ ŞEHİRLERE DE CESARET VERMELİ

Söz konusu kararın yalnızca Amsterdam için değil, Avrupa'daki diğer şehirler için de sembolik bir değer taşıdığına inandığının altını çizen Belediye Meclis Üyesi, "Belediyeler sadece çöp, asfalt ve vergiyle ilgilenen teknik kurumlar değil, aynı zamanda vicdan sahibi siyasi aktörlerdir. Bu karar da tam olarak bunu gösterdi." ifadelerini kullandı. Brüksel, Rotterdam gibi şehirlerin de Amsterdam gibi bir yapıya sahip olduğunu ve orada da Uygur Türklerinin yaşadığını belirten Koyuncu, sözü edilen şehirlere de cesaret vermesini temenni etti.

Koyuncu karar açıklandıktan sonra temasta olduğu Uygurların kararı çok büyük bir mutlulukla karşıladığını belirtti. Kimilerinin gözyaşlarına hakim olamadığını kimilerinin de Hollanda'da "görüldüğünü" hissettiğini aktardı.

"BU, SİYASî BİR ADIM DEĞİL, FARKINDALIK ÇAĞRISI"

Çin'in asilimilasyon politikalarının siyasî bir mesele olmadığını, sorunun medyada kısıtlı kaldığını vurgulayan Koyuncu şunları söyledi:

Tam da bu yüzden bu önerge sadece bir siyasî adım değil, aynı zamanda bir farkındalık çağrısı. Mecliste yaptığım konuşmalarda, bu konunun sadece bir 'dış politika' meselesi olmadığını, aynı zamanda Amsterdam’da yaşayan insanların, bu şehirdeki bir topluluğun meselesi olduğunu vurguladım. Çünkü bu şehirde Uygur topluluğu yaşıyor ve onların acısı, bu şehrin de gerçeği. Ayrıca önergeyle birlikte bir medya ve bilgilendirme süreci de başladı. Hem sosyal medya üzerinden hem de basın aracılığıyla konunun neden önemli olduğu anlatıldı. Toplumun farklı kesimlerinden olumlu tepkiler aldık. Birçok kişi ilk kez bu isim değişikliğinin arkasındaki insanî boyutu fark etti.

"UMARIM BU KARAR, DİĞER ŞEHİRLER VE ÜLKELER İÇİN İLHAM VERİCİ OLUR"

Öte yandan dünya ülkelerine çağrıda bulunan Koyuncu şu mesajı aktardı:

Doğu Türkistan meselesi, insan hakları ve evrensel değerler çerçevesinde herkesin gündeminde olmalıdır. Bu konu uluslararası toplumun ortak vicdanını ilgilendiren bir meseledir. Elbette her ülkenin kendi diplomatik dengeleri olabilir. Ancak bazen en küçük adımlar bile beklenmedik derecede güçlü bir etki yaratabiliyor. Biz Amsterdam’da böyle bir adım attık. Çünkü temel değerlerimiz arasında adalet, insan onuru ve özgürlük var. Umarım bu karar, diğer şehirler ve ülkeler için de ilham verici olur.