Büyükelçi Celâl QHA’ya değerlendirdi: Rusya, Kırım Tatarlarını özellikle serbest bırakmıyor

Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Nariman Celâl, QHA'ya verdiği özel röportajda ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy ve Avrupa liderleri arasında gerçekleşen görüşmeleri, Trump’ın Rus işgali altındaki Kırım’a dair söylemlerini ve esir takaslarında Kırım Tatarlarının dışarıda bırakılmasını değerlendirdi.

Haber Giriş Tarihi: 31.08.2025 17:33
Haber Güncellenme Tarihi: 31.08.2025 17:33
https://www.qha.com.tr/

Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Nariman Celâl, gündeme dair merak edilenleri Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi. Büyükelçi Celâl, ABD Başkanı Donald Trump ile Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy ve Avrupa liderlerinin gerçekleştirdiği görüşmeleri, Trump’ın Rus işgali altındaki Kırım'a yönelik söylemlerini ve Ukrayna ile Rusya arasındaki esir takaslarında Kırım Tatarlarının dâhil edilmemesini QHA’ya verdiği özel röportajında değerlendirdi.

Büyükelçi Celâl, gündemi QHA’ya değerlendirdi: Kırım’ın azatlığı konusunda tek düşündüğümüz konu; ne zaman? Röportajın tamamını izlemek için: ????️ https://t.co/A6RYfPoslN pic.twitter.com/fAyLmSyUGJ

— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) August 30, 2025

“KIRIM İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPMAK İSTİYORUM”

Büyükelçi Celâl, Ukrayna’yı Türkiye’de temsil eden ilk Kırım Tatarı Büyükelçi olarak bu görevin kendisi için yalnızca diplomatik bir görev değil, aynı zamanda şahsî ve millî bir sorumluluk olduğunu vurgulayarak, “Özel bir sorumluluk hissediyorum. Çünkü bu benim için yalnızca resmî bir diplomatik görev değil. Aynı zamanda şahsî bir mesuliyet. Çünkü söylediğiniz gibi bu sadece devletimizin, Cumhurbaşkanımızın görevlendirmesi değil, benim için bir vazifedir. Aynı zamanda Kırım Tatar milletinin kaderi Ukrayna'nın bağımsızlığı, demokratik mücadelesi ve geleceğine bağlılığımdır. Ben de bu yerli halkın temsilcisiyim. Bu benim için çok büyük bir onur ama aynı zamanda büyük bir sorumluluk duygusu veriyor. Önemli bir tarafı da var. Maalesef bizim topraklarımız, milletimiz işgal altında. Kırım’ın özgürleşmesi ve Kırım halkına yardımcı olmak için elimden geleni yapmayı istiyorum. Cumhurbaşkanımız bana böyle bir imkân verdiği için ona çok minnettarım. Aslında gördüğüm kadarıyla bütün milletimiz de buna katılıyor. Herkes bunu büyük bir memnuniyetle karşıladı. Çünkü ilk defa bir Kırım Tatarı Ukrayna diplomatı olarak böyle bir göreve atandı. Bu yalnızca bizim milletimiz için değil, Türkiye için de Ukrayna tarafından büyük bir saygı göstergesidir.” ifadelerini kullandı.

UKRAYNA ÜÇLÜ GÖRÜŞMEYE HAZIR

Son dönemde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump’ın başlattığı barış girişimlerine de değinen Büyükelçi Celâl, Ukrayna’nın en başından beri liderler düzeyinde görüşmelere hazır olduğunu hatırlattı. Celâl, “Sayın Cumhurbaşkanımız Volodımır Zelenskıy Ankara’ya gelip havalimanında Putin’e ‘Ben geldim, sen de gel’ dedi. Yanımızda Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da vardı. Yakın mesafede Suudi Arabistan’da o zaman Sayın Trump bulunuyordu. Dört lideri Ankara’da toplama imkânımız vardı. Ama mayıs ayında Putin böyle bir karar almadı, istemedi. Bence hâlâ da istemiyor. Ukrayna Cumhurbaşkanımız, Trump’ın Ukrayna, ABD ve Rusya üçlü görüşme fikrini kabul ediyor. Biz buna hazırız, biz bunu istiyoruz. Çünkü bu savaşı durdurmayı Ukrayna herkesten daha çok istiyor. Bu sebepten Ukrayna, ABD ve Avrupa, savaşın sona ermesi için aynı arzuda birleşiyor. Hepimiz bunu istiyoruz.” dedi.

“TÜRKİYE SÜRECE DÂHİL OLMAYA DEVAM ETMELİ”

Türkiye’nin süreçteki rolünün önemine işaret eden Celâl, İstanbul görüşmelerinin de devam etmesi gerektiğini vurguladı. Celâl, “Türkiye’nin bu arzuya katılmasından da çok memnunuz. Çünkü Türkiye’nin pozisyonu bizim için çok önemli. Güçlü bir devlet, bizim ortağımız, komşumuz. Elbette bu bölgede Ukrayna ve Türkiye en güçlü, en önemli ortaklardır. Bu İstanbul süreci de devam etmeli. Türkiye en uygun platform. Sağ olsunlar Türk dostlarımız üç oturum boyunca gerçekten çok yüksek derecede çaba gösterdi, bize yardımcı oldu. Barışa ulaşılması için de çok destek oldular.” cümlelerini sarf etti.

Vaşington’da (Washington) gerçekleşen görüşmelerde güvenlik garantileri ve esirlerin durumu gibi kritik başlıkların ele alındığını belirten Celâl, “Binlerce vatandaşımız hâlâ esir durumda. Aralarında Kırım Tatarları da var. Liderlerin bu konuya dikkat göstermesi bizim için çok önemli.” şeklinde konuştu.

“KIRIM MUTLAKA UKRAYNA’YA DÖNECEKTİR”

Trump’ın Kırım’a ilişkin “Artık burası unutulmalı” yönündeki açıklamalarına da yanıt veren Celâl, Ukrayna’nın tutumunun net olduğunu şu ifadelerle yeniden gündeme getirdi:

Ukrayna’nın tutumu nettir: Kırım Ukrayna’dır. Kırım Tatar yerli halkı da en başından beri bu fikirde. Siz hatırlıyorsunuz, 2014 yılında Akmescit’in ortasında binlerce Kırım Tatarı ve Ukraynalı bayraklarıyla çıkıp ‘Kırım Ukrayna’dır’ dedi. O günden bu yana hiçbir şey değişmedi. Cumhurbaşkanımız da Ukrayna halkı da bu fikrin arkasında. Ukrayna Anayasası’nda da her şey açıkça yazılıdır. Bu bizim topraklarımızdır, vazgeçmeye ne hakkımız var ne de isteğimiz. Üstelik bu yalnızca Ukrayna için değil, bütün dünya için önemli. Çünkü eğer bugün Kırım ya da başka bir Ukrayna toprağı Rusya’ya verilirse, bu uluslararası sistemi yok eder. Güçlü olan devlet istediği toprağı alabilecek mi? Bunun sonu nereye varır? Bakınız, dünyanın her tarafında krizler var: Türkiye’nin güneyinde, İsrail-Filistin, İsrail-İran, Suriye-İsrail arasında. Kafkasya’da şimdilik mesele çözülmüş gibi görünüyor ama yarın ne olacak? Çin-Tayvan meselesi var. Balkanlarda da sorunlar olabilir. Herkes diyor ki, eğer Ukrayna’daki mesele adil bir barışla çözülmezse, yarın dünyada çok büyük yangınlar olabilir. Bu yüzden Kırım ve işgal altındaki diğer Ukrayna toprakları mutlaka Ukrayna’ya dönmeli. Bu yalnızca Ukrayna için değil; Türkiye, Avrupa ve bütün dünya için çok önemli bir meseledir. Kırım mutlaka Ukrayna’ya dönecektir. Bizim için mesele ‘Eğer döner mi?’ değil, ‘Ne zaman döner?’ meselesidir. Evet, kolay yol arayan siyasetçiler var ama doğru ve adil yol Ukrayna’nın bütünlüğünü yeniden korumaktır. Başka adil bir yol yoktur.

“KIRIM TATAR SİYASİ TUTSAKLAR ÖZELLİKLE SERBEST BIRAKILMIYOR”

Celâl, esir takasları sürecinde Kırım Tatarlarının dışarıda bırakılmasına ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Celâl, son yıllarda gerçekleştirilen takaslarda ağırlıklı olarak askerlerin serbest bırakıldığını, sivillerin ise yalnızca son süreçte dâhil edilmeye başlandığını belirtti. Öte yandan Celâl, Kırım Tatarlarının bu süreçten büyük ölçüde dışarıda bırakıldığına işaret etti.

Celâl, 2014 yılından beri yalnızca beş Kırım Tatarı siyasi tutsağın serbest kaldığını belirterek, “İlki Ahtem Çiygöz ve İlmi Ümerov. İlmi Ümerov hapse girmeden önce kurtarıldı. Bu süreçte Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da yardımcı oldu, hatırlarsanız. Sonra Edem Bikirov vardı. Maalesef şu anda sağlık sorunları sebebiyle hastanede. Hapiste geçirdiği dönem sağlığına çok zarar verildi. Bu, 2019 yılında oldu. Ondan sonra 5 yıl boyunca Kırım’daki hiçbir siyasi tutukluyu kurtaramadık. Ben ilk oldum. Benden sonra sağ olsun Cumhurbaşkanımız Zelenskıy’ın çabalarıyla Leniye Ümerova çıktı.” dedi.

BÜYÜKELÇİDEN SİYASİ TUTSAKLAR İÇİN ÇAĞRI

Rusya’nın Kırım Tatarlarını özellikle serbest bırakmak istemediğini vurgulayan Celâl şunları kaydetti:

Yakın zamanda Donetsk bölgesinden olan Kırım’da tutulan bir vatandaşımız da çıktı. Ama Ruslar özellikle Kırım Tatarlarını bırakmak istemiyor. Çünkü bunun bizim halkımızı canlandırdığını biliyorlar. Benim serbest bırakılmamıma halkımız çok sevindi, morali yükseldi. Leniye’nin çıkışı da aynı etkiyi yarattı. Ruslar bunu istemiyor. Çünkü Kırım’daki milletimiz baskı altında ama hâlâ direniyor. Kimliğini satmıyor. Ruslar bundan hoşlanmıyor. Bu yüzden özellikle Kırım Tatarlarını serbest bırakmak istemiyorlar. Her defasında isimlerini veriyoruz ama kabul etmiyorlar. Allah’a şükür bazı vatandaşlarımız cezalarını bitirip evine dönebildi. Mesela Aluşta’daki İmam Halilov serbest bırakıldı ve Kırım’a döndü. Bu bizim için sevindirici. Ama daha çok insanımızın çıkması lazım. Hapishanelerde hasta, yaşlı, kadın siyasi tutsaklar var. İrina Daniloviç, Tofik Abdulganiyev ve onlarca isim sayılabilir. Büyükelçi olarak Türkiye devlet yetkililerine, Cumhurbaşkanına bu konuda sürekli yardım ve destek talep ediyorum. Ama sonuç yine Ruslara bağlı.