Dr. Mehsa Mehdizade QHA'ya anlattı: İran'da başörtüsü yasağı kalktı mı yoksa bu bir dezenformasyon mu?

Güney Azerbaycanlı Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Mehsa Mehdizade, son dönemde sosyal medyada "İran'da başörtüsü yasağının kalktığına ilişkin" olarak yayılan videolar hakkında Kırım Haber Ajansına (QHA) açıklamalarda bulundu.

Haber Giriş Tarihi: 14.10.2025 17:45
Haber Güncellenme Tarihi: 14.10.2025 17:45
https://www.qha.com.tr/

Yağmur Filiz Kaşgarlı/QHA Ankara

Sosyal medya platformlarında sık sık paylaşılan İran'da başörtüsü yasağının kalktığına ilişkin videolar nedeniyle dünya, gözlerini ülkedeki Molla rejimine çevirdi. İranlı siyasetçi, Danışma Meclisi Üyesi Muhammedrıza Bahuner'in de başörtüsü zorunluluğunun kalktığına ilişkin açıklamaları "İran'da Neler Oluyor?" dedirtti.

Güney Azerbaycanlı Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Mehsa Mehdizade dünya kamuoyunu meraklandıran başörtüsü yasağı hususunda Kırım Haber Ajansının (QHA) sorularını yanıtladı. İran İslam Cumhuriyeti Anaysası'nın 4. ve 20. maddelerine işaret eden Mehdizade, tüm yasaların İslamî usullere uygun olmasını öngörüdüğünü, bu yüzden Ceza Kanunu'nun 638. maddesi uyarınca kadınların kamuya açık alanlarda "İslamî hicaba riayet etmemelerinin" suç olarak tanımlandığını anımsattı.

Ali Hamaney dinî liderliğindeki İran'da yasaların devam ettiğine işaret eden Mehdizade, bu çerçevede tesettüre uymayan kadınların para veya kısa süreli hapis cezasına çarptırıldığını kaydetti.

YUMUŞAK YAKLAŞIM SİNYALİ Mİ VERİLİYOR?

İran'ın yeni Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Güney Azerbaycan Türkü olduğunu vurgulayan Mehdizade, Pezeşkiyan'ın "zorlayıcı yöntemler yerine sosyal ikna yolunu tercih edecekleri" bir yol izleyeceklerini söyledikleri aktardı. Mehdizade, "Ancak, yasal düzenleme hâlâ yürürlüktedir. Yani hicap zorunluluğu devam etmekte, sadece uygulamada daha yumuşak bir yaklaşım sinyali verilmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

SOSYAL MEDYADA YAYILAN GÖRÜNTÜLER GERÇEK Mİ?

Sosyal medyada yayılan başı açık veya modern kıyafetli İranlı kadınların videolarının gerçeği yansıtmadığını sözlerine ekleyen Mehdizade, videoların İranlı kadınlara ait olduğunu fakat bu videoların büyük bir bölümünün eski veya İran dışı olduğunu belirtti. Mehdizade, "İran'da başörtü yasağı kalktı" söylemlerinin doğru olmadığının da altını çizdi.

"İRAN'DA BASKI KALKTI ALGISI YARATILIYOR"

Mehdizade, "Bu tür içeriklerin yayılmasının ardında sadece rejim karşıtı propaganda değil, aynı zamanda devletin bu konuda daha gevşek davrandığını göstermek ve toplumu yumuşatmak amacı da olabilir. Yani toplumun tepkisini azaltmak için 'artık baskı kalktı' algısı bilinçli olarak güçlendiriliyor olabilir. Bu nedenle bu görüntülerin bir kısmı, devletin kontrollü bir gevşeme politikası yürüttüğünü düşündürmek için üretilen bir dezenformasyon olarak değerlendirilebilir. Bu, halkı rahatlatmak ama aynı zamanda sistemin temellerini korumak amacıyla yapılmış bir yönlendirme niteliği taşır." ifadelerine yer verdi.

QHA'nın sorusu üzerine 2022'de ahlak polisleri tarafından gözaltına alındıktan sonra Mahsa Amini'nin hayatını kaybetmesiyle geniş çaplı protesto etkinliklerinin arttığını hatırlatan Mehdizade, devletin yumuşak sinyal vermesinin toplumsal baskı sonucunda gerçekleştiğini dile getirdi. Bunun yasanın kalktığıyla ilişkilendirilmemesi gerektiğini vurgulayan Mehdizade, "Bu gelişme, İran yönetiminin halkın taleplerini tamamen reddetmeden, sistem içi bir denge arayışına yöneldiğini göstermektedir." yorumunu yaptı.

"BU MESELE DEVLET İDEOLOJİSİNİN DAYATTIĞI KİMLİK POLİTİKASININ BİR SONUCUDUR"

Mehdizade, "İran toplumunda son durum nedir?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Bugün İran’da kadınların büyük bir kısmı, özellikle Tahran, Tebriz ve İsfahan gibi büyük şehirlerde hicap kuralına daha gevşek biçimde uymaktadır. Fakat bu durum, toplumsal değerlerden kaynaklanan bir değişim değil; devlet ideolojisi ile halkın özgürlük talebi arasındaki derin bir çatışmanın yansımasıdır.

Zorunlu hicap, toplumun büyük kesimi tarafından değer olarak benimsenmemekte, yalnızca yasal mecburiyet nedeniyle uygulanmaktadır. Dolayısıyla bu mesele, ahlakî ya da kültürel bir norm değil, doğrudan devlet ideolojisinin dayattığı kimlik politikasının bir sonucudur.

Bugün İran’da hicap konusu, rejimle toplum arasındaki en belirgin sembolik çatışma alanı hâline gelmiştir."