
Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, Rus işgali altındaki Kırım'da siyasî tutsak Remzi Nimetulayev'in eşi Esma Nimetulayeva'nın da aralarında bulunuduğu Kırım Tatar kadınların işgalci güçler tarafından alıkonulmasına sert tepki gösterdi.
Kırım Haber Ajansına (QHA) açıklamalarda bulunan Çubarov, Rusya'nın katı koşullar yaratmaya çalıştığını belirterek, "Rusya daha büyük bir saldırganlığa hazırlanıyor. Başka ülkelere de yeni saldırılar olabilir." değerlendirmesinde bulundu. Vladimir Putin idaresindeki Rusya'nın hem kendi halkı hem de işgal ettiği bölgelerde azamî kontrol sağlamak istediğinin altını çizen Çubarov, bu politikalara karşı çıkabilecek potansiyel kişilere yönelik baskıyı artırmayı amaçladığını kaydetti.
"RUSYA İÇİN KIRIM TATAR HALKI KORKTUĞU KESİMDİR"
Çubarov tepkisini şu ifadelerle belirtti:
"Bu yüzden şimdi onlarca Rus vatandaşını terörist ilan ediyorlar. Daha önce böyle bir şey olmamıştı, onları 'yabancı ajan' ilan ettiler. Topraklarında böyle koşullar yaratarak, işgal altındaki topraklarda, özellikle de Kırım'da baskıyı sürekli olarak artırdıkları açık. Kırım Tatarları, Rus işgalini kabul etmedikleri için baskıya maruz kalmaya devam ediyor. Rusya için Kırım Tatar halkı, Kırım nüfusunun korktuğu kesimdir. Ve bu baskının yoğunlaşması, Kırım Tatarlarına yönelik sindirme politikasının bir devamı niteliğindedir."
"TOPLUMU BÖYLE PARÇALIYORLAR"
FSB'nin Kırım Tatar kadınları hedef aldığına işaret eden KTMM Başkanı, siyasî tutsak Remzi Nimetulayev'in eşi Esma Nimeetulayev'in de alıkonulmasının bir aile için trajedi olduğunu vurgulayarak, "Bu çocukların aklından neler geçtiğini sadece hayal edebiliriz. Ayrıca, büyükanneleri çocukların velayetini almazsa yetimhanelere götürülecekleri gerçeğiyle de korkutuldular. Yani saldırgan ülke onları alacak. İşte trajedi üstüne trajedi. Bu, insanların açık bir şekilde adım atmaya, protesto etmeye veya fikir ayrılığına düşmeye cesaret edememesi için. Toplumu böyle basitçe parçalıyorlar, eziyorlar." dedi.
"BUNDAN SONRA NE OLACAĞINI BİLMİYORUZ"
Öte yandan Çubarov bugün Kırım Tatar halkına yapılan toplu baskın sonucunda 18 yıl hapis cezasında çarptırılan ancak sağlık problemleri nedeniyle Ağustos 2025'te tahliye edilen Lenur Halilov'un yeniden gözaltına alındığını da anımsattı. Çubarov, Halilov'un bugünkü kararın açıklanması ve akabinde Halilov'un tutuklanarak en acımasız işkencelerin yapıldığı yer olarak bilinen Simferopol'deki (Akmescit) tutukevine gönderildiğini bildirdi.
Çubarov açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı:
Yani dün, bugün, bundan sonra ne olacağını bilmiyoruz. Tüm bunlar, Rusya'nın hem işgal altındaki topraklarda hem de kendi topraklarında toplumu olabildiğince sindirmeye çalıştığının bir işareti. Bu, Moskova'nın saldırganlığını daha da artırmaya hazırlandığının ilk işareti. Bu, NATO ülkelerinden birine, örneğin Belarus'un yanında Baltık ülkelerine veya Polonya'ya doğrudan bir saldırı şeklinde olabilir.