Millî lider Kırımoğlu 2025 yılını QHA'ya değerlendirdi: "Teslimiyet söz konusu değil!"

Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, QHA stüdyolarında yaptığı değerlendirmede, Türkiye temasları Ukrayna-Rusya Savaşı, Kırım ve Kırım Tatarlarının durumumu hakkında konuştu.

Haber Giriş Tarihi: 20.12.2025 22:35
Haber Güncellenme Tarihi: 20.12.2025 22:35
https://www.qha.com.tr/

Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, 2025 yılında Rus işgali altındaki Kırım'ın, Kırım Tatarlarının ve Ukrayna'daki durumu ile uluslararası gelişmeleri Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi.

İki günlük programı kapsamında Ankara’da bulunan Kırımoğlu ayrıca, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Ukrayna-Türkiye Dostluk Grubu üyeleri, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Devletleri ile İlişkiler Başkanı Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Başkanı Abdullah Eren, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) yetkilileri ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu ile görüşmelerinin detaylarını QHA ile paylaştı.

Görüşmelerin ana gündeminin Ukrayna-Rusya Savaşı, Kırım’ın işgali ve Kırım Tatarlarının durumu olduğunu ifade eden Kırımoğlu, Türkiye’nin Kırım’ın yasa dışı ilhakını tanımaması tutumundan duydukları memnuniyeti dile getirdi.

Türkiye’nin uluslararası hukuka dayalı açıklamalarının önemli olduğunu vurgulayan Kırımoğlu, bununla birlikte savaşın sona erdirilmesi ve Kırım’ın işgalden kurtarılması için sözlü desteğin ötesinde somut ve pratik adımlara ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Türkiye Dışişleri Bakanlığının Kırım’daki hak ihlallerine yönelik protesto ve açıklamalarını takdirle karşıladıklarını belirten Kırımoğlu, TBMM’de de bu konunun daha güçlü şekilde gündeme getirilmesini beklediklerini ifade etti.

“ADİL BARIŞ SÖYLEMİ PUTİN’İN DİLİNE TESLİM EDİLMEMELİ”

Kırımoğlu, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump tarafından gündeme taşınan 28 maddelik barış anlaşması taslağının hiçbir şekilde kabul edilmeyeceğini vurguladı ve şu ifadeleri kullandı:

Bu tür anlaşmaların Ukrayna tarafından hiçbir şekilde kabul edilmeyeceğini açıkça ifade ettik. Ancak son dönemde dikkat çeken husus, herkesin ‘adil bir anlaşma’ vurgusu yapmasıdır. Buna Putin’in de aynı kavramı kullanarak yaklaşması, ‘adalet’ ve ‘adil’ kavramlarının taraflara göre farklı anlamlar taşıdığını göstermektedir. Bu nedenle yapılan tüm açıklamalarda, imzalanması muhtemel bir barış anlaşmasının uluslararası hukuka uygun olması gerektiğinin özellikle vurgulanmasını istedik. Ayrıca, Ukrayna devletinin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün eksiksiz şekilde güvence altına alınmasının barışın temel şartı olduğu net biçimde ifade edilmelidir.

KIRIMOĞLU'NDAN TRUMP'A SERT SÖZLER

Bununla birlikte Kırımoğlu, “Trump’ın davranışları ve bu savaşla ilgili açıklamaları o kadar akılsız ve mantıksız ki büyük bir hayal kırıklığı yaşadık. Aslında bu bir hayal kırıklığı da değil; çünkü onun birinci döneminde ne olduğunu biliyorduk ama bu kadarını beklemiyorduk. ‘Keşke Ukrayna bu savaşı başlatmasaydı’ demesi gerçekten anlaşılır değil. İnsan ister istemez şunu soruyor: Karanlık bir yerde mi tutuldu, hiçbir şeyden haberi yok mu?” dedi.

İşgal altındaki bölgelerde düzenlenen sözde referandumlara da değinen Kırımoğlu, bu oylamaların hiçbir hukuki geçerliliği olmadığını vurguladı. Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplumun büyük bölümünün bu referandumları tanımadığını hatırlatan Kırımoğlu, başka bir devletin silahlı güçleri altında yapılan oylamaların “referandum” olarak nitelendirilemeyeceğini ifade etti.

"BİZ HİÇBİR ZAMAN YAPTIKLARIMIZA KARŞILIK TEŞEKKÜR BEKLEMEDİK"

Kırımoğlu, uluslararası siyasetin ticari bir pazarlık anlayışıyla ele alınmasının tehlikeli olduğunu belirterek, Ukrayna ve Kırım Tatarları için meselenin bir Trump’ın söylemine ithafen bir “kart oyunu” değil, egemenlik, özgürlük ve uluslararası hukuk mücadelesi olduğunu sözlerine ekledi. Bu bağlamda Kırımoğlu şu şekilde konuştu:

Biz Sovyetler zamanı insan hakları nerede ezilirse, tepki vermeye çalıştı. Mesela Çekoslovakya’nın işgalini protesto ettik, hapishanelere gittik. Afganistan işgal edildiğinde de protestolar yaptık, bunun için hapse atıldık. Biz hiçbir zaman bu yaptıklarımıza karşılık birilerinin bize teşekkür etmesini beklemedik. Çünkü bu bizim manevi borcumuzdu

“ZELENSKIY ETTİĞİ YEMİNE SADIK KALIYOR”

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy’ın (Volodimir Zelenski) gündeme gelen 28 maddelik barış planına ilişkin yaptığı açıklamalara dikkat çeken Kırımoğlu, Zelenskıy’nin “Ukrayna ya onurunu kaybedecek ya da en önemli müttefiklerinden birini kaybedecek” ifadelerinin son derece net ve yerinde olduğunu söyledi. Kırımoğlu, Ukrayna halkının ezici çoğunluğunun onurundan vazgeçmeyeceğini vurgulayarak, Zelenskıy’nin göreve başlarken ettiği yemine sadık kaldığını ve Ukrayna’nın egemenliği ile toprak bütünlüğünden geri adım atmayacağını açıkça ortaya koyduğunu ifade etti.

Bu açıklamaların özellikle işgal altındaki Kırım’da yaşayan Kırım Tatarları açısından büyük bir moral kaynağı olduğunu belirten Kırımoğlu, barış planına dair spekülasyonların artmasıyla birlikte çok sayıda kişinin kendilerini arayarak endişelerini dile getirdiğini aktardı.

“SÖZDE BARIŞ PLANI FİİLEN GEÇERLİLİĞİNİ KAYBETTİ”

Öte yandan Trump’ın gündeme getirdiği 28 maddelik planın artık masada olmadığını ifade eden Kırımoğlu, söz konusu metnin büyük ölçüde Moskova kaynaklı olduğunu ve Trump’ın planın içeriğini dahi tam olarak okumamış olabileceğini söyledi. Avrupa’nın önde gelen ülkeleri Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık ile yapılan temasların ardından planın 28 maddeden 19’a düşürüldüğünü, Ukrayna açısından kabul edilemez maddelerin çıkarıldığını ve kalan başlıkların da ciddi şekilde değiştirildiğini belirten Kırımoğlu, gelinen noktada Trump’ın da bu projeden fiilen vazgeçtiğini ifade etti. Ancak yeni bir çerçevenin nasıl şekilleneceğinin henüz netleşmediğini kaydetti.

“PUTİN ÖLMEDEN SAVAŞ BİTMEZ”

Kırımoğlu, müzakerelerde belirleyici unsurun Rusya’nın tutumu olduğunu vurgulayarak, Moskova’nın barışa yanaşmadığını söyledi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, hedeflerine ulaşılmadan savaşın sona ermeyeceğini açıkça dile getirdiğini hatırlatan Kırımoğlu savaşın bitmesi hâlinde Putin’in iktidarını kaybedeceğini ve hesap vermek zorunda kalacağını söyledi. Rusya’nın hem Ukrayna’ya hem de kendi ülkesine büyük zarar verdiğini belirten Kırımoğlu, Rus ekonomisinin ağır yaptırımlar altında ciddi bir çöküş yaşadığını ve yaptırımlar kaldırılsa dahi toparlanmanın on yıllar alacağını dile getirdi.

Savaşın bin 380’inci gününe girildiğini hatırlatan Kırımoğlu, Rus ordusunun kayıplarının çok ağır olduğunu, yüz binlerce askerin öldüğünü ya da sakat kaldığını ve Rusya’nın adeta bir “mezarlıklar ülkesi”ne dönüştüğünü ifade etti.

“ASKERLERİMİZ TESLİMİYETİ KABUL ETMİYOR”

Kırımoğlu, cephe hattındaki gözlemlerine ilişkin yaptığı değerlendirmede, Ukrayna askerlerinin motivasyonunun hâlâ güçlü olduğunu ancak uzun süren savaşın ciddi bir yorgunluk yarattığını söyledi.

Askerlerin 2022 yılına kıyasla daha yorgun olduğunu ifade eden Kırımoğlu, “Yıllarca süren bir savaş elbette insanları yoruyor. Asker sayımız da yeterli değil. Bu konuda şikâyetler var. Ancak konu teslimiyet olduğunda, kimse bunu kabul etmiyor. Gerekirse ölürüz ama bu şartlara boyun eğmeyiz diyorlar.” dedi.

Cephedeki askerlerin kendileri için en kıymetli insanlar olduğunu vurgulayan Kırımoğlu, bu nedenle imkân buldukça cepheye giderek askerlerle görüşmeye, onları kucaklamaya ve destek olmaya çalıştığını ifade etti. 82 yaşına girdiğini hatırlatan Kırımoğlu, “Bazen yaşımdan utanıyorum. Çünkü gözlerimin önünde binlerce genç insan ya hayatını kaybediyor ya da sakat kalıyor. Bu gerçekten çok trajik bir tablo.” diye konuştu.

“KIRIM’IN RUSYA’YA BIRAKILMASI BİZİM İÇİN KABUL EDİLEMEZ”

New York’ta düzenlenen Kırım Platformu 5’inci Zirvesi’nde Kırım’da yaşanan hak ihlalleri konularını dile getirdiğini belirten Kırımoğlu, şu cümleleri kullandı:

Orada bu rakamları da paylaştım. İşgal altındaki tüm topraklarda, işgalcilere karşı ses çıkaran insanlar baskıya uğruyor, öldürülüyor ya da hapse atılıyor. Ancak Kırım Yarımadası’nda en çok ses çıkaranlar Kırım Tatarları olduğu için baskının en büyüğü de onlara yöneliyor. Kırım Yarımadası’nda nüfus oranımız yüzde 13 olmasına rağmen, baskıların yüzde 75-80’i Kırım Tatarlarına uygulanıyor. Hatta tüm Rusya Federasyonu genelindeki siyasi baskılarla kıyaslandığında, Kırım Tatarlarına yönelik baskının oranı 50 kat daha fazladır. Bu nedenle Kırım işgalden kurtulmadığı sürece Kırım Tatar halkının geleceği yoktur. Ya büyük bir kısmı topraklarını terk edecek ya da kalanlar mankurtlaştırılarak Ruslaştırılacaktır. Bu yüzden hiçbir barış anlaşmasında Kırım’ın Rusya’ya bırakılması bizim için kabul edilemez.

UKRAYNA ORDUSUNUN KIRIM OPERASYONLARI

Kırımoğlu, Ukrayna ordusunun 2025 yılı boyunca Kırım’daki askerî hedeflere yönelik operasyonlarını konusunda, Kırım’da depolar, mühimmat alanları ve lojistik merkezler dâhil olmak üzere yaklaşık 160 askerî noktanın bulunduğunu belirterek, kara harekâtından önce bu altyapının etkisiz hâle getirilmesinin zorunlu olduğunu vurguladı. “Kırım Yarımadası’na askerî girişten önce bu depoların imha edilmesi gerekir.” diyen Kırımoğlu, Ukrayna ordusunun bu yöndeki adımlarını doğru ve gerekli bulduklarını ifade etti.

Köprünün Rusya için yalnızca bir lojistik hat değil, aynı zamanda Kırım’a yerleştirilen yüz binlerce Rus sivil ve asker açısından bir kaçış güzergâhı olduğunu belirten Kırımoğlu, “Köprü olmasaydı, Kırım’dan çıkışları çok daha zor olurdu.” dedi. Ayrıca “İnsansız hava araçlarıyla (İHA) yapılan saldırılar etkili ancak kalıcı değil.” diyen Kırımoğlu, köprünün üstten vurulması hâlinde Rusya’nın birkaç hafta içinde onarım yaparak yeniden faaliyete geçirebildiğini söyledi. Kırımoğlu bu nedenle, altyapının temelden hedef alınmasının askerî açıdan daha sonuç alıcı olacağını kaydetti.

Yarımadadaki halkın Ukrayna ordusunun operasyonlarını büyük ölçüde desteklediğini ifade eden Kırımoğlu, “Bu tür saldırılar olduğunda, insanlar sadece seviniyor. Birbirlerine misafirliğe gidip adeta gözün aydın kahvesi içiyorlar.” dedi.

KIRIM PLATFORMU DEĞERLENDİRMESİ

Kırımoğlu; biri liderler seviyesinde, diğeri parlamenterler seviyesinde gerçekleşen Kırım Platformu’nu da değerlendirdi. Dünyanın Kırım meselesine bakışının hâlâ yeterli seviyede olmadığını vurgulayan Kırımoğlu, özellikle Afrika ve Asya’nın birçok ülkesinde Kırım hakkında temel bilginin dahi bulunmadığını söyledi. Uluslararası kamuoyunda ciddi bir bilgi eksikliği olduğunu dile getiren Kırımoğlu, zaman zaman gerçeği yansıtmayan ve Kırım’ın coğrafi konumuna ilişkin dahi yanlış ifadelerin gündeme gelebildiğine dikkat çekti.

Kırımoğlu, bu tür yanlış yaklaşımların yalnızca uzak ülkelerde değil, Türkiye’de de zaman zaman televizyon ve basında dile getirildiğini belirterek, “Barış olsun, Kırım Rusya’ya verilsin” şeklindeki görüşlerin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Türkiye’nin tarihsel tecrübesine atıfta bulunan Kırımoğlu, bu tür önerilerin adalet ve egemenlik ilkeleriyle bağdaşmadığını ifade etti.

KIRIMOĞLU’NDAN ATATÜRK VURGUSU

Bir Türk milletvekiliyle yaptığı görüşmeye de değinen Kırımoğlu, Rusya’nın büyüklüğü gerekçe gösterilerek Ukrayna’nın geri adım atmasının önerdiğini, ancak bu yaklaşımın tarihsel olarak da ahlaki olarak da yanlış olduğunu söyledi. Kırımoğlu, Millî Mücadele döneminde Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün benzer bir teslimiyet anlayışını kabul etmediğini hatırlatarak, işgal karşısında vazgeçmenin bir seçenek olmadığını dile getirdi.

Kırımoğlu, herhangi bir ülkeye tavsiye verilirken, aynı durumun o ülkenin kendisi için de düşünülebilmesi gerektiğini belirterek, “Türkiye’nin bir kısmı işgal edilseydi kimse ‘toprak verelim, savaşmayalım’ demezdi. Bu nedenle Kırım’ın Rusya’ya bırakılması yönündeki hiçbir öneri bizim için kabul edilemez.” dedi.

TÜRK DÜNYASI VE KIRIM

Kırımoğlu, kendisine yöneltilen soru üzere Türk dünyası ve Kırım meselesine ilişkin olarak, Türk Devletleri Teşkilatındaki ülkelerden (TDT) Türkiye ve Karabağ meselesinin çözülmesinin ardından Azerbaycan hariç olmak üzere Kırım hakkında bir tepkinin olmadığını söyledi.

Öte yandan diğer Türk devletlerinin çoğunluğunun Rusya’ya bağlı, demokratik olmayan veya totaliter rejimler olduğunu vurgulayan Kırımoğlu, bu nedenle Kırım için ortak ve güçlü bir tutum beklemenin şu an için zor olduğunu ifade etti.

KIRIMOĞLU KERÇ KÖPRÜSÜ'NÜ İŞARET ETTİ

2023 sonunda yaptığı bir video mesajda, 2024 yılının Kırım’ın serbest yılı olabileceğine işaret ettiğini hatırlatan Kırımoğlu, iktidarda olanlara Kerç Köprüsü’nün konumundan faydalanarak hareket etmeleri ve Kırım’da yaşayanlara ise askerî noktalardan uzak durmaları tavsiyesinde bulundu.

Eğer yeterli silahımız olsaydı, Kırım’a girebilirdik. Bir yıl içinde olmasa da Kırım elbette serbest olacak. Başka yolu yok.” diyen Kırımoğlu, gelecek yıllara dair umut ve kararlılığını vurguladı.