Yapımcı-Sunucu Selman Tuna, Balkanların eşsiz kültürünü, geleneklerini, karşılaştığı sorunları ve Türkiye ile ilişkisini Kırım Haber Ajansına anlattı.
Yağmur Filiz Şahin-QHA Muhabiri
Kırım Haber Ajansı 25 Ağustos 2023 tarihinde Yapımcı-Sunucu Selman Tuna’yı stüdyosunda ağırladı. Selman Tuna, Balkanların tarihi serüvenine, kültürüne, Balkan ülkelerinin Türkiye ile ilişkisine değindi.
Bir Balkanlar çocuğu olduğunu dile getiren Tuna, soyadını da geldiği yer olan Tuna bölgesinden aldığını söyledi. Tuna; Bulgaristan, Sırbistan, Kosova, Karadağ, Hırvatistan, Yunanistan, Bosna Hersek, Makedonya ve Arnavutluk’u gezdiğini belirtti. Balkan ülkelerine yeniden gitmek istediğini vurgulayan Tuna, Belgrad’daki Sava ile Tuna Nehri arasında bulunan kalenin kendisini çok heyecanlandırdığını sözlerine ekledi. Tuna, “Oraya vardığımda defterdar kapısından sahaya baktığımda dedim ki bu engin sulardan mı gelmiş bizimkiler?” ifadelerini kullandı.
Balkan ülkelerindeki sorunlara dikkat çeken Tuna, “Sınır kapılarından geçerken Türk vatandaşlarına hafif bir zorluk hissettiriliyor. Ancak oradan buraya gelenler için huzur var. Çünkü kendi kimliğini çok net bir şekilde yaşayabiliyorsun” vurgusu yaptı.
Tuna özellikle Makedonya’daki inşaların yabancılaşmaya başladığını vurgulayarak, “Burası nasıl Osmanlı yadigarı? Dediğim yerler oldu” dedi.
“BALKANLARDA YAŞANILAN O ACIYI GÖRDÜM”
Balkanlar’a gittiğini, yaşanılan tarihi acıyı gördüğünü vurgulayan Tuna, “Camilerde, medreselerde, tekke ve zaviyelerde ben o acının sinmişliğini gördüm. O acıyı hangi kelimelerle tanımlarsanız tanımlayın ama şehirlerde bir acının varlığı kesin ve net” ifadelerini kullandı.
“GÜÇLÜ TÜRKİYE DEMEK, GÜÇLÜ BALKAN DEMEK”
Balkanlarda varlığını sürdüren Osmanlı’nın yadigarı, Müslümanların nasıl bir yaşam tarzına sahip olduğu sorusuna karşıılık Tuna, Türkiye’nin bölge ile diplomatik ilişkisine işaret etti. Tuna, “Güçlü Türkiye demek, güçlü Balkan demek, güçlü Türkiye demek, güçlü Orta Asya, güçlü Orta Doğu demek. Şu memleket ne kadar dirayetliyse oradaki yurttaş, soydaş ve dindaşlarımız o kadar rahat” yorumunu yaptı.
“Hepimiz kardeşiz demenin ötesine geçmek gerektiğini düşünüyorum” diyen Tuna, birçok kültürün hala yaşatıldığına dikkat çekti. Mekanların önemine vurgu yapan Tuna, bazı inşaların Anadolu’daki inşalara benzediğini de dile getirdi.
Tuna, ayrıca kültürü yayan en önemli etken olan dilin farklı olmaması gerektiğini ifade ederek, "Dilimiz farklı. Biz kardeşiz diyoruz ama ortak paydamız nerede?" vurgusu yaptı.
Tuna sözlerinin sonunda, “Aramızda sınırların olması, aramızda yolların olması bize dert üretmemeli. Daha çok gelip gitmeliyiz. Daha çok birbirimizi hissetmeliyiz. Kültür denen olgunun içini biraz daha doldurmalıyız. Daha fazla kaynaşmalıyız. Lazım gelirse dil öğrenmeliyiz” mesajını verdi.