Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bütün dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, bütün yurtta coşkuyla kutlanıyor. Doğu Türkistan'daki Uygur Türkü çocuklar ise bu bayramdan mahrum.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından tüm dünya çocuklarına armağan edilen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı yurt genelinde coşkuyla kutlanıyor. Doğu Türkistan'daki Uygur Türkü çocuklar ise bu bayramdan mahrum durumda.
23 Nisan'da #Uygur Türkü çocuklara bayram yok!https://t.co/HwJnwbX0uE pic.twitter.com/hvXFAv4UH6
— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) April 23, 2023Bütün çocuklar bu günü heyecanla karşılayıp doya doya bayram sevincini yaşarken; Doğu Türkistan'da Müslüman Türk çocuklar tarihte eşi benzeri görülmemiş bir zulüm altında, ailelerinden, sevdiklerinden, milli kimlik ve aile terbiyesinden, örf ve adetlerinden, kültür ve medeniyetlerinden, dini inancından ve ana dillerinde konuşmaktan mahrum ediliyor.
Doğu Türkistanlı çocuklar günümüzde Çin'in acımasız ve insanlik dışı Çinlileştirme kamplarında tutsak hayatı yaşamaya mecbur bırakılıyor.
ÇİN'İN DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ ASİMİLASYON KAMPLARI VE SAVUNMASIZ UYGUR TÜRKÜ ÇOCUKLAR
Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), Çin yönetiminin, Uygur Türkü çocukları ailelerinden zorla ayırarak çocuk toplama kamplarına gönderdiğine dair delillere dayalı bir rapor yayımladı. UAÖ raporunda, Doğu Türkistanlı ailelerin rızası olmadan Çin'in söz konusu "çocuk kamplarında" tutulan bütün Uygur Türkü çocukların, derhal serbest bırakılması için çağrıda bulundu.
DOĞU TÜRKİSTAN’DA ÇOCUK OLMAK...
Raporda, Doğu Türkistan genelinde 2017 yılında başlayan sözde yatılı okul olarak lans edilen çocuk kamplarına götürülen çocukların sayısında yüzde 76.9 oranında artış olduğu bildirildi. Çin hükumetinin, "çocuklara daha iyi eğitim verme" bahanesiyle başlattığı yatılı okulları yaygınlaştırma projesiyle, Uygur Türkü öğrencilerin daha hızlı asimilasyon edilmesine kapı araladığı vurgulandı. Ayrıca raporda, Çin yönetimi tarafından söz konusu Doğu Türkistan'daki okullarda, çocukların kendi ana dillerini konuşamasına izin verilmediğine, kültürlerini ve dinlerini yaşama hakkının tanınmadığına yer verildi.