Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 80. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, BM kararlarının uygulanmadığı bir ortamda Azerbaycan’ın “zafer ve barışa giden yolunu” anlattı.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 80. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Aliyev, BM kararlarının yürürlükte olmadığı durumlarda "zafer ve barışa giden yol" hakkında konuştu.
Aliyev BM Genel Kurulu’nda, “Yıllar boyunca bu kürsüden Azerbaycan’ın yaşadığı saldırganlık, işgal ve adaletsizlik trajedilerinden bahsettim. Bugün ise zafer ve barışa giden uzun yolumuzu, işgali kurtuluş savaşıyla sona erdirmemizi ve barışı siyasi yollarla elde ederek Azerbaycan tarihinde yeni bir döneme nasıl adım attığımızı anlatacağım.” ifadelerini kullandı.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Ermenistan-Azerbaycan çatışmasının başlıca gelişmelerini hatırlatarak BM Güvenlik Konseyi’nin “Ermeni silahlı kuvvetlerinin işgal altındaki topraklardan derhâl, tamamen ve koşulsuz olarak çekilmesi” çağrısında bulunan dört karar aldığını, ancak bunların uygulanmadığını vurguladı.
KARABAĞ ZAFERİ
Ayrıca Aliyev, Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sinin yaklaşık 30 yıl boyunca Ermenistan'ın işgali altında kaldığını, bu süreçte 1 milyon Azerbaycanlının yurtlarından edildiğini ve sonuçsuz kalan müzakereler yaşandığını hatırlattı. Ayrıca Aliyev, 2020'de başlayan 2. Karabağ Savaşı'nda kazanılan zaferle ülkenin toprak bütünlüğünün sağlandığını belirtti.
Savaşın hemen ardından Ermenistan'a barış önerisinde bulunduklarını ve müzakerelere başladıklarını belirten Aliyev, “Çeşitli provokasyonlara rağmen müzakereler ikili yürütüldüğü için olumlu sonuç elde edildi. 8 Ağustos'ta Vaşington’da barış anlaşmasının metni paraflandı." dedi.
Aliyev, daha önce işgal altında olan toprakların yeniden kazanılmasını, yerleşim yerlerinin yeniden inşasını, mayın temizliği çalışmalarını ve yerinden edilen kişilerin geri dönüşünü anlattı; ayrıca kayıp kişilerin bulunması için gerekli çalışmaların yürütülmesinin önemine vurgu yaptı.
BM ŞARTI’NIN 51. MADDESİ
BM Şartı’nın 51. maddesinde, “Hiçbir şey, Birleşmiş Milletler üyesi bir ülkenin, Birleşmiş Milletler Şartı’nın yetkileri çerçevesinde Güvenlik Konseyi’ne derhâl bilgi vererek, bir silahlı saldırı durumunda bireysel veya kolektif olarak meşru müdafaa hakkını kullanmasını engellemez.” ifadeleri yer alır. Bu bir üye ülkenin saldırıya uğradığında kendi kendini savunma hakkına sahip olduğu ve bu hak uluslararası hukuk kapsamında tanındığı anlamına gelir.