Doğu Türkistan’da her yıl 35 bin organ çalınıyor

Doğu Türkistan'da Çin'in insanlık dışı uygulamaları devam ediyor. Çin'in bölgede her yıl 35 bin organ çaldığı öğrenildi.

Haber Giriş Tarihi: 08.02.2024 17:27
Haber Güncellenme Tarihi: 08.02.2024 17:27
https://www.qha.com.tr/

İşgal altındaki Doğu Türkistan’da Çin yönetiminin kurduğu toplama kamplarında, işkence, tecavüz, zorla kısırlaştırma ve beyin yıkama politikaları devam ederken, bütün bu insanlık dışı uygulamaların yanı sıra mahkum edilen Uygurlardan alınan organların ticaretinin de yapıldığı, Komünizm Kurbanlarını Anma Fonu’nda kıdemli araştırmacı ve Çin’deki organ kaçakçılığı uzmanı Ethan Gutmann'ın çalışmaları neticesinde ortaya çıktı.

TOPLAMA KAMPLARINDA ORGAN TİCARETİ

Çin’de kalp ve akciğer nakli yapan 70’in üzerinde hastane bulunuyor ve bağışlanan organ sayısı artarken talebi karşılamaya yetmiyor. Ancak Çin bu talepleri açık ya da gizli bir şekilde karşılamaya devam ediyor. Komünizm Kurbanlarını Anma Fonu’nda kıdemli araştırmacı ve Çin’deki organ kaçakçılığı uzmanı Ethan Gutmann, ABD Kongresi’nde Çin’deki organ ticareti hakkında ifade verdi. Gutmann ifadesinde Doğu Türistan'daki toplama kamplarının büyük çapta olduğunu ve bunlardan bazılarında organ ticareti yapıldığını söyledi.

HER YIL 35 BİN KİŞİ CANLI ORGAN İÇİN TOPLAMA KAMPLARINA ALINDI

Gutmann konuya ilişkin, “2023 yılında ABD Ulusal Meclisi, iç organların zorla alınmasını yasaklayan bir yasa tasarısı teklif etti. Bu tasarının sunulmasında ben de rol oynadım. Çünkü birkaç ay Kazakistan’da kaldım ve bazı tanıklarla görüştüm. O sırada Doğu Türkistan'da bulunan Kazakların çoğu hâlâ toplama kamplarındaydı. Kamptan kurtulup Kazakistan’a gelenlerle tek tek görüştüm ve kamptaki kayıplarla ilgili bilgi aldım. Tanıklarım toplama kamplarında gece yarısı götürülenlerin 28 ve 29 yaşlarındaki kişiler olduğunu, Çin’e göre bu dönemin canlı organ almak için en iyi zaman olduğunu söylediler. Benim elde ettiğim veriler görgü tanıklarının hipoteziyle hemen hemen aynı. Yani her yıl 35 bin kişinin canlı organ için toplama kamplarına alındığı söylenebilir. Araştırma sonuçlarımı Denver’da düzenlenen “Uluslararası Kalp ve Akciğer Nakli Konferansı”nda bildirdim" ifadelerini kullandı.

ÇİN ORGAN KAÇAKÇILIĞINDA DÜNYADA İLK SIRALARDA

Bir kişinin iç organlarının alınarak hasta bir kişinin vücuduna nakledilmesi, başlangıçta tıp dünyasında hastalığı tedavi etmek ve insanları kurtarmak için yapılan bir faaliyet olarak kabul edilirken, son zamanlarda giderek profesyonelleşen bir ticarete ve uluslararası bir suç haline geldi. Komünist Çin gibi otoriter ülkelerin bu tür organ kaçakçılığında dünyada ilk sıralarda olduğu belirtildi.

ÇİN ORGAN NAKLİ BAKIMINDAN ASYA’DA BİRİNCİ, DÜNYADA İKİNCİ

Çin merkezli Earth Times gazetesi 9 Aralık 2023 tarihinde yayımladığı haberinde, 7. Çin Uluslararası Organ Bağışı Konferansı'nın Nanning, Guangxi’de düzenlendiğini bildirdi. Gazete konferansta, Çin anakarasında her yıl 20 binden fazla organ bağışlandığını duyurdu. Ayrıca organ nakli bakımından Asya’da birinci, dünyada ikinci sırada yer aldığı belirtildi. Çin’de 2015'ten 2023 sonuna kadar 40 binden fazla kişinin öldüğü belirtilen haberde bu kişilerin kalp, akciğer, karaciğer, böbrek ve kornea gibi ana organlarını topluma bağışladığı ve toplam organ sayısının 120 bine çıktığı vurgulandı. Ayrıca Çin Organ Nakli Geliştirme Fonu’nun (COTDF) aktardığına götre, geçen yıl 6.55 milyondan fazla kişi gönüllü organ bağışı için kayıt yaptırdıği ifade edildi.

TÜRK DEVLETLERİNDEKİ UYGURLAR ORTADAN KAYBOLUYOR

Araştırmacı Ethan Gutmann ayrıca, Tacikistan ve Kırgızistan’dan Doğu Türkistan'a iade edilen Uygurlar ile ilgili, “Bir diğer önemli konunun da Tacikistan’dan sınır dışı edilen Uygurlardır. Tacikistan, Gizlilik Model Sözleşmesini (ICC) imzalayan tek Orta Asya ülkesi olduğundan, ICC’nin Tacikistan’daki durumu araştırma sorumluluğu bulunmaktadır. Peki Tacikistan’dan sürülen Uygurların sınır dışı edilme nedenlerini kim araştırdı? Çoğu Tacikistan’da çalışıyor, %85’i Çin’e geri gönderildi. Yaklaşık üçte biri sınır dışı edildi ve yaklaşık 2 bin 5 yüz kişi iz bırakmadan ortadan kayboldu. Kırgızistan’da da aynı durum yaşandı ama buradaki Uygurların sayısı daha fazla. 4 bin 216 kişi ortadan kaybolmuş ve kimsenin haberi yok. Bunlar Orta Asya’da yaşananlar, Kazakistan hakkında kesin bilgim yok ama yukarıdaki verilerin tek başına büyük bir trajedi ve felaket anlamına geldiğine inanıyorum" dedi.

Uygur Türklerinin konuyla ilgili tanıklıkları da durumun vehametini ortaya koyuyor. Konuyla ilgili Kırım Haber Ajansına röportaj veren toplama kampı şahidi Gülbahar Celilova, bu iddiaları doğrulamış ve gözaltı sırasında birçok Uygur Türkü kadının organlarının zorla alındığını dile getirmişti.