
Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ın Tebriz'de inşa ettirdiği mescit ve külliye yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya. Tebriz'in 2018 İslam Turizm Başkenti ilan edilmesine rağmen Güney Azerbaycan Türkleri, İran yetkililerin tarihi eserler karşısındaki ilgisizliğinden şikayetçi.
Mimari açıdan Osmanlı ve Azerbaycan mimarisinin bir sentezi olarak görülen eserler bugünlerde bakımsızlıktan çürümeye ve yıkılmaya yüz tutulmuş durumda. 15. yüzyılda inşa edilen yapı Osmanlı yönetimi sırasında da işlemelerle katkıda bulunulmuş bir eser. Tebriz'in kültürel tarihinde de büyük anma merasimlerinin yapıldığı bir yer olarak biliniyor. 18. yüzyılda geçirdiği deprem ile büyük hasar gören yapı Kaçarlar devrinde (1794-1925) yeniden onarılarak inşa edildi. Bir dönemler bu eserler Akkoyunlu başkenti Tebriz'in incisi olarak anılıyordu.
İran hükümetinin Güney Azerbaycan'daki Türk kültürünün tarihi miraslarına olan kayıtsızlıkları sadece bu eserden ibaret değil. Tebriz'de bölgenin çeşitli yerlerinde Türk hakimiyetinin hatırası eserlere karşı bilinçli bir ilgisizliğin benimsendiği biliniyor.
Evliya Çelebi'nin de ünlü "Seyahatnamesi"nde Tebriz'de bu mescit ile alakalı geniş bilgi verdiği biliniyor. Evliya Çelebi, eseri "Bu mescidi Akkoyunluların sultanı Hasan dikmiştir. Bu başyapıtın gümbetleri kaşe ve mermer taşı ile yapılmıştır." şeklinde betimliyor.