
Rus işgali altındaki Kırım'da işgalcilerin Kırım Tatarlarına baskı uygulamak amacıyla kurguladığı sözde Hizb-ut Tahrir Davası çerçevesinde 14 yıl hapis cezasına mahkûm edilen Kırım Tatar siyasî tutsak ve yurttaş gazeteci Osman Arifmemetov'un cezaevinde yazdığı “Benim Sürgünüm: Kırımlı Gazetecinin Tutukevi Röportajları” adlı kitabı Ukrayna'nın başkenti Kıyiv’de tanıtıldı.
“Benim Sürgünüm: Kırımlı Gazetecinin Tutukevi Röportajları” kitabı, Arifmemetov’un Akmescit’ten (Simferopol) Sibirya’daki Minusinsk’e kadar çeşitli Rus gözaltı merkezlerinde ve cezaevlerinde geçirdiği yıllarda kaleme aldığı metinlerden oluşuyor. Yazar, mahkûmların yaşam koşullarını, maruz kaldıkları psikolojik baskıyı, işkenceleri ve Rusya’daki yargı sisteminde yaşanan adaletsizlikleri ayrıntılı bir şekilde aktarıyor.
Etkinlikte konuşan ZMINA İnsan Hakları Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Tetyana Peçonçık, Arifmemetov’un hikayesinin sistemin baskı çarklarından geçen, ancak iç özgürlüğünü kaybetmeyen bir insanın öyküsü olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
Bu kitap, birçok siyasi tutsağın olduğu gibi, zorlu fiziksel ve duygusal koşullara rağmen içsel özgürlüğünü koruyan bir insanın hikâyesidir. Arifmemetov gibi haksız yere alıkonulan 28 gazetecimiz daha var.
Osman Arifmemetov, aslında bir matematik ve bilişim öğretmeniydi. Ancak 2014’te Rusya Kırım’ı işgal ettikten sonra Kırım Dayanışması girişimiyle birlikte insan hakları ihlallerini belgelemeye ve gazetecilik yapmaya başladı. Cezaevinden gönderdiği metinler, meslektaşları tarafından düzenlenip tercüme edildi. Kitapta yer alması için telif izni de yasal yollardan alındı.
Arifmemetov’un yazılarını ilk gördüğünde metinlerin mutlaka yayımlanması gerektiğini hissettiğini anlatan Peçonçık, “Yazılar çok güçlüydü. Baskının tüm evrelerinden geçen bir insanın düşüncelerini, 1944 Sürgünü ve Stalin dönemiyle yaptığı tarihsel paralellikleri içeriyor. Ne yazık ki şu an kitabın yazarı aramızda değil ama bir gün özgür kalıp kendi hikâyesini kendisi anlatacağına inanıyorum.”dedi.
KIRIM TATARCA SİYASİ TUTSAĞIN “SESİ” OLDU
Kitabın editörü ve çevirmeni Mariya Gorbaç, bazı bölümlerin özellikle Kırım Tatarca bırakıldığını belirterek, “Bu, Osman’ın sesinin duyulması içindi. Kırım Tatar dili bu kitabın adeta başrol karakterlerinden biri oldu. Osman ve aynı davada yargılanan arkadaşları, mahkemelerde ana dillerinde konuşma hakları için sürekli mücadele ettiler.” şeklinde konuştu.
Kitap tanıtım etkinliğine, Çekya'nın Kıyiv Büyükelçisi Radek Peh de katılarak bir konuşması yaptı.
Kitap, Çekya’nın Kıyiv Büyükelçiliğinin desteğiyle, "Vihola" yayınevi tarafından Ukraince olarak basıldı. Metinlerin çevirisini Mariya Horbaç yaptı, kitaptaki önsözü ise kendisi de eski bir siyasi mahkûm olan Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Nariman Celâl kaleme aldı.