
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy (Volodimir Zelenski), Ukrayna'nın ABD ve Avrupa’nın önde gelen ülkeleriyle hukuken bağlayıcı güvenlik garantileri imzalamak istediğini açıkladı. Cumhurbaşkanı Zelenskıy, “Biz ciddi bir belge istiyoruz. Ne Budapeşte Memorandumu’nu ne de Minsk anlaşmalarını tekrar etmek istiyoruz” dedi.
Dün Kıyiv'de (Kiev) düzenlediği basın toplantısında konuşan Zelenskıy, Ukrayna tarafının garantiler konusunda temel tutumlarını belirlediğini ve bunları uluslararası ortaklara sunmaya hazırlandığını kaydetti. Zelenskıy, “Her durumda diyalog olacak, tartışmalar yaşanacak ve bu normal. Biz istiyoruz ki bu garantiler ABD Kongresi ve Avrupa parlamentoları tarafından onaylansın. Hukuken bağlayıcı teminat garantileri istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Gelecek hafta bu konuyu ortaklarla görüşeceğini belirten Cumhurbaşkanı, “O zaman kimin neye hazır olduğu netleşecek.” dedi.
Ukrayna'nın gerçek taahhütler içermeyen formalite belgeleri kabul etmeyeceğini vurgulayan Zelenskıy, "Budapeşte Memorandumu’nu istemiyoruz, Minsk anlaşmalarını istemiyoruz. Ciddi bir belge istiyoruz.” cümlelerini sarf etti. Öte yandan Zelenskıy, güvenlik garantilerinin sunulması için kesin bir tarih hakkında konuşmak için henüz erken olduğunu belirtti.
UKRAYNA TEMEL TALEPLERİ BELİRLEDİ
Cumhurbaşkanı, Ukrayna’nın temel taleplerini belirlediğini ve bunları kısa süre içinde uluslararası ortaklara sunacağını aktardı. Ona göre bu garantilerin dayanağını yalnızca askerî savunma değil, aynı zamanda uzun vadeli iş birliği ve saldırganı caydıracak mekanizmalar oluşturmalı. Zelenskıy, özellikle Ukrayna ordusunun istikrarlı biçimde desteklenmesi, Batılı ortaklarla güvenlik alanında daha sıkı bağların kurulması ve yaptırımların etkili bir şekilde sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.
Ayrıca, dondurulmuş Rus varlıklarının Ukrayna’nın yeniden inşasında kullanılmasının güvenlik garantilerinin ayrılmaz bir parçası olması gerektiğini belirten Zelenskıy, ülkesinin Avrupa Birliği (AB) üyeliğinin de sadece ekonomik değil, aynı zamanda güvenlik boyutuyla da stratejik önem taşıdığını dile getirdi.