Antalya Kırım Türkleri Platformu tarafından 8 Mart 2014 Cumartesi Günü saat 14.30 da yapılacağı duyurulan "Vatan Millet Kırım. Dün Stalin, Bugün Putin" adlı Basın Bildirimli protesto eylemi gerçekleştirildi.
Basın bildirimli Protesto eylemi Antalya Kapalı yolun üst tarafından saat 14.30’da yürüyüşle başladı. Kırım’ın Rus işgalini protesto eden grup ellerinde Türk Bayrağı, Kırım Tatar Türklerinin Barağı Tamgalı Gök Bayrak, yazılı dövizlerle sloganlar atarak Kışla han önüne havuz başına kadar yürüdü. Kırım Türkleri Platformunun eylemine destek için Antalya’da yaşayan Ukraynalılarda havuz başına gelerek Kırım Türkleri Platformunda bulunan eylemcilere katıldı. Protestoya Ukraynalı kadınlar gene çocuklarıyla birlikte katılması basın mensuplarının dikkatini çekti. Antalya Kırım Türkleri Platformunun düzenlediği Basın Bildirimli Protestoya, Ukraynalıların yanı sıra Türkçü Türk-İslam Grupları katılarak destek verdi. Yaklaşık 500 kişilik grup Rus askerlerinin Kırım ve Ukrayna'ya girişini 60 dakika protesto etti.
Protestocuların ellerinde İngilizce, Rusça ve Türkçe hazırlanan pankartlarda "Dilde, Fikirde, İşde Birlik", "Savaşa Hayır", "Ukrayna Bölünemez", "Şiddete Hayır", "Putin Ellerini Ukrayna'dan Çek", "Kırım Ukrayna Barış" pankartları ve Kırım Tatar, Ukrayna,Türkiye bayrakları görüldü. Protesto sırasında protestocu grup "Rusya Ukrayna'dan Elini Çek", "Kırım Türk'tür Türk kalacak", "Rusya Şaşırma Sabrımızı Taşırma" sloganlarını attı. Protestoyu çeşitli basın kuruluşları izledi.
Basın Bildirimli Protesto Eylemi katılanlar önce ölenşehitlere bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Daha sonra İstiklal Marşı, Kırım Milli Marşı Ant Etkenmen okundu. Basın Bildirimli Protesto Eylemi hakkında kısa konuşma yapan Antalya Kırım Türkleri Platform Üyesi İbrahim Özdemir ‘den sonra Platform üyesi Cumhur Mandacı Antalya Kırım Türkleri Platformu Basın Bildirisini okudu .Basın Bildirimli Protesto Eylemi katılanlardan Mustafa Uysal ölen tüm şehitlere dua okudu. Katılımcılar a destek mahiyetinde gelen Ukraynalılardan bir bayan “Türkçe bende Rusça konuşmak istiyorum “ dedi. Kalabalık arasında bulunan Rus bayanda öne çıkarak Türkçe “ Rusça konuşma yapma Ukraince konuş. Niye Rusça konuşma yapıyorsun?” diye tepki gösterdi. Ukraynalı bayan Ukraince Rusça konuşma yaptıktan sonra sloganlar .” Ya Allah Bismillah Allahüekber” “Kırım Türktür Türk Kalacak “ atıldı.” Katılımcı grup, Ukraynalılarla birlikte oturma eylemi yaptı. Daha sonra Antalya Kırım Türkleri Platform üyesi İbrahim Özdemir katılımcılara verdikleri destek için teşekkür etti. Kırım için atılan sloganlar eşliğinde kalabalık sessizce dağıldı.
ANTALYA KIRIM TATAR TÜRKLERİ PLATFORMU BASIN BİLDİRİSİ
Kırım Tatar Türkleri'nin anavatanları olan Kırım sadece günümüzde değil, geçmişte de aynı vaziyetleri yaşamıştı. Bizim ata-babalarımız Çariçe II. Yekaterina'nın Kırım'a ayak basmasından itibaren Vatan Kırım'dan her 5-10 yılda bir sürgün edilmiş vatan topraklarına hasret bırakılmışlardır. Çarlık Rusyası ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği hepsi aynı fikrin birer ürünleri olmuşlar Kırım'da Kırım'ın esas sahipleri Kırım Tatar Türklerini adeta orada yoklarmışçasına görmezden gelmişlerdir.
1918 yılında Kırım Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve Kırım, Polonya, Litvanya ve Belarus müftüsü aynı zamanda Kırım milli marşı ANT ETKENMEN’nin şairi Noman Çelebi Cihan kurşuna dizilerek şehit edilmiş ve cesedi Karadeniz'e atılmıştır, 1932 yılında dünyada "Holodomor Katliamı" olarak bilinen Katil Stalin'in politikaları sonucunda 8 milyona yakın Ukraynalı kardeşlerimiz açlıktan ölerek hayatlarını kaybetmişlerdir. 1938 yılında bütün Kırım Tatar Türk aydınları kurşuna dizilmişlerdir. 1944 senesinde Katil Stalin tarafından, 17 Mayıs'ı 18 Mayıs'a bağlayan gecede soydaşlarımıza vatanlarını terk etmeleri için sadece 15 dakika verilerek bir gecede topyekün olarak hayvan vagonlarına doldurulup Vatan Kırım'dan Ural'a, Sibirya'ya ve Özbekistan'a sürgün edilmişlerdir. Bu sürgünlük sırasında halkın %46'sı yaşamını yitirmiştir. (Bu bir soykırım değilde nedir?).
“Zafere giden yolda bir çocuğun burnu bile kanasa bu alınmış bir zafer değildir” diyen Liderimiz Mustafa AbdülcemilKırımoğlu önderliğinde, milletdeşlerimizin bir kısmı Kırım'a tekrar dönmüşler ve Kırım'ı tekrar vatanlaştırma çabaları içerisinde olmuşlardır. Kırım Tatar Türkleri mücadelelerini her zaman demokratik yollar ile aramışlardır. Kırım'da %12 oranında bir nüfus ile vatanlarında adeta var olma mücadelesi veren soydaşlarımızın geçmişte başlarına gelen kara günler günümüzde de tekrarlanmaktadır.
27 Şubat 2014 tarihinde Rusya askeri birlikleri işgale başladı. (İşgal hala devam ediyor.) İlk olarak Kırım Muhtar Cumhuriyeti'nin Parlamento binası basılarak, parlamentonun bir kısmında silahların gölgesi altında oturum yaptırılıp, Kırım'ın önde gelen Rus şövenistlerinden birinin başkanlığında ve tamamen Ruslardan oluşan sözde bir Kırım Hükümeti kurduruldu. Yarımada da tamamen uygunsuz şekilde Ukrayna'nın kanunları çiğnenerek referandum kararı alındı. Parlamentonun yanı sıra, havalimanı, radyo-televizyon kurumu hatta elektrik şebekeleri bile Rus askerlerince işgal edildi. Vatanımızı işgal eden bu güçlerin Kırım Tatar Millî Kurumları'nı da hedef almaları söz konusudur. Kırım Tatar mezarlarında, milletdeşlerimizin nöbet tutup mezarlarını bile işgalcilerden koruması durumun ne derece vahim olduğunu gözler önüne sermektedir.
Kırım'da, silahsız ve savunmasız olan halkımız çok ciddi bir tehdit altındadır.
Rusya'nın Kırım'da yapmış olduğu bu terörist eylem ve işgal hareketi her türlü uluslararası hukuk kurallarını ayaklar altına almış olmasından öte bir şey değildir. Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve bağımsızlığına yapılmış olan bu açık saldırının haklı görülebileceği en ufak bir gerekçe dahi olamaz.
Kırım Tatar Türkleri, binlerce yıllık vatanlarından ve milli haklarından asla vazgeçmeyen, bu uğurda en yılmaz mücadele veren, adeta yanmış bir çınarın küllerinden yeniden doğup, filizlenen, tarihe kahraman milletlerden biri olarak geçmiştirler. Fakat bu vasıfların yanı sıra demokrasiye, insan haklarına, hukukun üstünlüğüne ve barışa bağlılık, Kırım Tatar Türklerinin hiç bir zaman sapmadığı milli prensipleri ve sosyal gelenekleridir.
Kırım Tatar Türklerinin Kırım'da ve Ukrayna Cumhuriyeti'nin diğer bölgelerinde yaşayan Ukrain, Rus ve diğer etnik gruplara mensup halklara karşı en ufak bir düşmanlığı bile yoktur. İhtiraslı ve emperyalist politikacıların bütün çirkin oyunları dahi halkımızın diğer halklarla dostça ve barış içerisinde yaşama kararını değiştiremez.
Bizler, Kırım'da, bütün Ukrayna'da ve aslında bütün dünyada hiç bir halkın diğerine zulmetmediği, birbirine saygı gösterdiği, hukuk ve demokrasi içinde bir düzen istiyoruz. Öyle ki; Kırım'da soydaşlarımız ekmek almaya gitmeye korkmakta, evlerinin kapılarına işaretler konulmakta, duvarlarına küfürler ve hakaretler yazılmaktadır. Bu durum bizlere 1944 senesinde halkımızın yaşadığı kara günleri tekrar hatırlatmaktadır. (Allah bize bir daha böyle günler yaşatmasın)
Kaldı ki Ukrain dostlarımız bile Kırım'da Ukrain olduğunu söylemekten korkar hale gelmiştir. Gerek Vatan Kırım'daki, gerekse diğer ülkelerdeki Kırım Tatar Türkleri, uğruna canlarını vermeye hazır oldukları vatan topraklarındaki terörist oldu-bittiği ve yüz kızartıcı metotlarla bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü ve demokratik düzenini sonuna kadar savunacak ve yegane vatan olan Kırım yarımadasının Rusya tarafından gasp edilmesini asla kabul etmeyeceklerdir.
Kırım'ın kaderinin belirlenmesinde Kırım Tatar Türklerini ve onun iradesini hiçe sayan bütün kararlar ve uygulamalar hukuken YOK hükmündedir. Kırım Tatar Türkleri olarak, her şeyden önce kopmaz soy, dil, din, kültür ve tarih bağlarımızla bağlı olduğumuz ve her zaman büyük saygı ve sevgi beslediğimiz Hak Toprak Türkiye'ye, bütün Türk Dünyası'na, İslam alemine ve dünya kamuoyuna, yapılmakta olan bu uluslararası hukuksuz saldırıyı ve işgali durdurmak üzere harekete geçmeleri çağrısında bulunuyoruz.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Antalya’da ‘Dün Stalin, bugün Putin’ protestosu
Antalya Kırım Türkleri Platformu tarafından 8 Mart 2014 Cumartesi Günü saat 14.30 da yapılacağı duyurulan "Vatan Millet Kırım. Dün Stalin, Bugün Putin" adlı Basın Bildirimli protesto eylemi gerçekleştirildi.
Basın bildirimli Protesto eylemi Antalya Kapalı yolun üst tarafından saat 14.30’da yürüyüşle başladı. Kırım’ın Rus işgalini protesto eden grup ellerinde Türk Bayrağı, Kırım Tatar Türklerinin Barağı Tamgalı Gök Bayrak, yazılı dövizlerle sloganlar atarak Kışla han önüne havuz başına kadar yürüdü. Kırım Türkleri Platformunun eylemine destek için Antalya’da yaşayan Ukraynalılarda havuz başına gelerek Kırım Türkleri Platformunda bulunan eylemcilere katıldı. Protestoya Ukraynalı kadınlar gene çocuklarıyla birlikte katılması basın mensuplarının dikkatini çekti. Antalya Kırım Türkleri Platformunun düzenlediği Basın Bildirimli Protestoya, Ukraynalıların yanı sıra Türkçü Türk-İslam Grupları katılarak destek verdi. Yaklaşık 500 kişilik grup Rus askerlerinin Kırım ve Ukrayna'ya girişini 60 dakika protesto etti.
Protestocuların ellerinde İngilizce, Rusça ve Türkçe hazırlanan pankartlarda "Dilde, Fikirde, İşde Birlik", "Savaşa Hayır", "Ukrayna Bölünemez", "Şiddete Hayır", "Putin Ellerini Ukrayna'dan Çek", "Kırım Ukrayna Barış" pankartları ve Kırım Tatar, Ukrayna,Türkiye bayrakları görüldü. Protesto sırasında protestocu grup "Rusya Ukrayna'dan Elini Çek", "Kırım Türk'tür Türk kalacak", "Rusya Şaşırma Sabrımızı Taşırma" sloganlarını attı. Protestoyu çeşitli basın kuruluşları izledi.
Basın Bildirimli Protesto Eylemi katılanlar önce ölenşehitlere bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Daha sonra İstiklal Marşı, Kırım Milli Marşı Ant Etkenmen okundu. Basın Bildirimli Protesto Eylemi hakkında kısa konuşma yapan Antalya Kırım Türkleri Platform Üyesi İbrahim Özdemir ‘den sonra Platform üyesi Cumhur Mandacı Antalya Kırım Türkleri Platformu Basın Bildirisini okudu .Basın Bildirimli Protesto Eylemi katılanlardan Mustafa Uysal ölen tüm şehitlere dua okudu. Katılımcılar a destek mahiyetinde gelen Ukraynalılardan bir bayan “Türkçe bende Rusça konuşmak istiyorum “ dedi. Kalabalık arasında bulunan Rus bayanda öne çıkarak Türkçe “ Rusça konuşma yapma Ukraince konuş. Niye Rusça konuşma yapıyorsun?” diye tepki gösterdi. Ukraynalı bayan Ukraince Rusça konuşma yaptıktan sonra sloganlar .” Ya Allah Bismillah Allahüekber” “Kırım Türktür Türk Kalacak “ atıldı.” Katılımcı grup, Ukraynalılarla birlikte oturma eylemi yaptı. Daha sonra Antalya Kırım Türkleri Platform üyesi İbrahim Özdemir katılımcılara verdikleri destek için teşekkür etti. Kırım için atılan sloganlar eşliğinde kalabalık sessizce dağıldı.
ANTALYA KIRIM TATAR TÜRKLERİ PLATFORMU BASIN BİLDİRİSİ
Kırım Tatar Türkleri'nin anavatanları olan Kırım sadece günümüzde değil, geçmişte de aynı vaziyetleri yaşamıştı. Bizim ata-babalarımız Çariçe II. Yekaterina'nın Kırım'a ayak basmasından itibaren Vatan Kırım'dan her 5-10 yılda bir sürgün edilmiş vatan topraklarına hasret bırakılmışlardır. Çarlık Rusyası ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği hepsi aynı fikrin birer ürünleri olmuşlar Kırım'da Kırım'ın esas sahipleri Kırım Tatar Türklerini adeta orada yoklarmışçasına görmezden gelmişlerdir.
1918 yılında Kırım Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve Kırım, Polonya, Litvanya ve Belarus müftüsü aynı zamanda Kırım milli marşı ANT ETKENMEN’nin şairi Noman Çelebi Cihan kurşuna dizilerek şehit edilmiş ve cesedi Karadeniz'e atılmıştır, 1932 yılında dünyada "Holodomor Katliamı" olarak bilinen Katil Stalin'in politikaları sonucunda 8 milyona yakın Ukraynalı kardeşlerimiz açlıktan ölerek hayatlarını kaybetmişlerdir. 1938 yılında bütün Kırım Tatar Türk aydınları kurşuna dizilmişlerdir. 1944 senesinde Katil Stalin tarafından, 17 Mayıs'ı 18 Mayıs'a bağlayan gecede soydaşlarımıza vatanlarını terk etmeleri için sadece 15 dakika verilerek bir gecede topyekün olarak hayvan vagonlarına doldurulup Vatan Kırım'dan Ural'a, Sibirya'ya ve Özbekistan'a sürgün edilmişlerdir. Bu sürgünlük sırasında halkın %46'sı yaşamını yitirmiştir. (Bu bir soykırım değilde nedir?).
“Zafere giden yolda bir çocuğun burnu bile kanasa bu alınmış bir zafer değildir” diyen Liderimiz Mustafa AbdülcemilKırımoğlu önderliğinde, milletdeşlerimizin bir kısmı Kırım'a tekrar dönmüşler ve Kırım'ı tekrar vatanlaştırma çabaları içerisinde olmuşlardır. Kırım Tatar Türkleri mücadelelerini her zaman demokratik yollar ile aramışlardır. Kırım'da %12 oranında bir nüfus ile vatanlarında adeta var olma mücadelesi veren soydaşlarımızın geçmişte başlarına gelen kara günler günümüzde de tekrarlanmaktadır.
27 Şubat 2014 tarihinde Rusya askeri birlikleri işgale başladı. (İşgal hala devam ediyor.) İlk olarak Kırım Muhtar Cumhuriyeti'nin Parlamento binası basılarak, parlamentonun bir kısmında silahların gölgesi altında oturum yaptırılıp, Kırım'ın önde gelen Rus şövenistlerinden birinin başkanlığında ve tamamen Ruslardan oluşan sözde bir Kırım Hükümeti kurduruldu. Yarımada da tamamen uygunsuz şekilde Ukrayna'nın kanunları çiğnenerek referandum kararı alındı. Parlamentonun yanı sıra, havalimanı, radyo-televizyon kurumu hatta elektrik şebekeleri bile Rus askerlerince işgal edildi. Vatanımızı işgal eden bu güçlerin Kırım Tatar Millî Kurumları'nı da hedef almaları söz konusudur. Kırım Tatar mezarlarında, milletdeşlerimizin nöbet tutup mezarlarını bile işgalcilerden koruması durumun ne derece vahim olduğunu gözler önüne sermektedir.
Kırım'da, silahsız ve savunmasız olan halkımız çok ciddi bir tehdit altındadır.
Rusya'nın Kırım'da yapmış olduğu bu terörist eylem ve işgal hareketi her türlü uluslararası hukuk kurallarını ayaklar altına almış olmasından öte bir şey değildir. Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve bağımsızlığına yapılmış olan bu açık saldırının haklı görülebileceği en ufak bir gerekçe dahi olamaz.
Kırım Tatar Türkleri, binlerce yıllık vatanlarından ve milli haklarından asla vazgeçmeyen, bu uğurda en yılmaz mücadele veren, adeta yanmış bir çınarın küllerinden yeniden doğup, filizlenen, tarihe kahraman milletlerden biri olarak geçmiştirler. Fakat bu vasıfların yanı sıra demokrasiye, insan haklarına, hukukun üstünlüğüne ve barışa bağlılık, Kırım Tatar Türklerinin hiç bir zaman sapmadığı milli prensipleri ve sosyal gelenekleridir.
Kırım Tatar Türklerinin Kırım'da ve Ukrayna Cumhuriyeti'nin diğer bölgelerinde yaşayan Ukrain, Rus ve diğer etnik gruplara mensup halklara karşı en ufak bir düşmanlığı bile yoktur. İhtiraslı ve emperyalist politikacıların bütün çirkin oyunları dahi halkımızın diğer halklarla dostça ve barış içerisinde yaşama kararını değiştiremez.
Bizler, Kırım'da, bütün Ukrayna'da ve aslında bütün dünyada hiç bir halkın diğerine zulmetmediği, birbirine saygı gösterdiği, hukuk ve demokrasi içinde bir düzen istiyoruz. Öyle ki; Kırım'da soydaşlarımız ekmek almaya gitmeye korkmakta, evlerinin kapılarına işaretler konulmakta, duvarlarına küfürler ve hakaretler yazılmaktadır. Bu durum bizlere 1944 senesinde halkımızın yaşadığı kara günleri tekrar hatırlatmaktadır. (Allah bize bir daha böyle günler yaşatmasın)
Kaldı ki Ukrain dostlarımız bile Kırım'da Ukrain olduğunu söylemekten korkar hale gelmiştir. Gerek Vatan Kırım'daki, gerekse diğer ülkelerdeki Kırım Tatar Türkleri, uğruna canlarını vermeye hazır oldukları vatan topraklarındaki terörist oldu-bittiği ve yüz kızartıcı metotlarla bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü ve demokratik düzenini sonuna kadar savunacak ve yegane vatan olan Kırım yarımadasının Rusya tarafından gasp edilmesini asla kabul etmeyeceklerdir.
Kırım'ın kaderinin belirlenmesinde Kırım Tatar Türklerini ve onun iradesini hiçe sayan bütün kararlar ve uygulamalar hukuken YOK hükmündedir. Kırım Tatar Türkleri olarak, her şeyden önce kopmaz soy, dil, din, kültür ve tarih bağlarımızla bağlı olduğumuz ve her zaman büyük saygı ve sevgi beslediğimiz Hak Toprak Türkiye'ye, bütün Türk Dünyası'na, İslam alemine ve dünya kamuoyuna, yapılmakta olan bu uluslararası hukuksuz saldırıyı ve işgali durdurmak üzere harekete geçmeleri çağrısında bulunuyoruz.”
8 Mart 2014
EN ÇOK OKUNANLAR