"Kırım’daki olayların seyrini değiştirmek için yönetimin sekiz saati vardı"
"Kırım’daki olayların seyrini değiştirmek için yönetimin sekiz saati vardı"
Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Basın Servisi Başkanı Vladislav Seleznyov, Kırım’da yaşanan olayların seyrini değiştirmek için Ukrayna yönetimin elinde sadece sekiz saatin olduğunu ifade etti.
Haber Giriş Tarihi: 23.02.2016 17:59
Haber Güncellenme Tarihi: 23.02.2016 17:14
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Basın Servisi Başkanı Vladislav Seleznyov, Kırım’da bulunan askeri üslerin çoğunun kendini savunma potansyelinin olduğunu ancak Ukrayna'nın üst yönetimden bir talimat gelmediğini söyledi.
Ukrayna hükümetinin etkisizliği yüzünden gün geçtikçe Kırım’da Ukrayna’yı destekleyen asker sayısının azaldığı belirtildi.
Seleznyov, Rusya'nın, hibrit savaş yöntemlerini kullanarak, Kırım’ı işgal ettiği sırada kendi askerlerinin önüne sivilleri sürmekten ve karşı koyamayacak Ukrayna birliklerine saldırmaktan hiç çekinmediğini vurguladı.
Ukrayna hükümetinin işgal sırasında sergilediği etkisiz tavrın büyük miktarda askeri teçhizat kaybına yol açtığı kaydedilirken, 32 savaş gemisinin yanı sıra yeni silahlar ve askeri donatımın da işgalcilerin eline geçtiği belirtildi.
Vladislav Seleznyov, yarımadada yaşanan gerçekleri tüm dünyaya duyurabilmek için askeri muhabirlerin elinden gelen herşeyi yaptıklarını söylerken, Rus propagandasının herkese Kırımlıların çoğunun Rus işgalini desteklediğini kanıtlamaya çalıştığını, gerçekte ise Kerç boğazından sürekli, olaylarda yer alan, Kozak ve Rusya’nın çeşitli yerlerinden insanların getirildiğini kaydetti.
Şu an 27 Şubat olaylarına bakılırsa, sizce SBU, polis ve askerler arasında bu kadar çok hain olmasaydı sonuç farklı olabilir miydi?
Son günlerde, o zaman Sahil Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığını yapan Ukrayna Deniz Kuvvetleri Kıyı Güvenliği Komutan Yardımcısı Korgeneral İgor Voronçenko’nun röportajı yayınlandı. Röportaj sırasında Korgeneral, Kırım Parlamento ve Bakanlar Kurulu binaları ele geçirildikten sonra, Ukrayna yönetimini sekiz saat içinde Kırım’ın kaderini değiştirebilecek kararları alabilirdi. Kıyı Güvenlik Kuvvetleri, işgalcileri ele geçirdikleri binalardan çıkarma gücüne sahipti.
Ayrıca özel “Alfa” birliği, Rus militanlarının teslim olmak istememeleri durumunda, onları bloke etmek için gereken her şeyi yapmaya hazırdı. Ama karar verilmedi ve olaylar geliştiği gibi gelişti.
Vladimir Konstantinov yüzünden işgal gerçekleşti. Ana suçlusu o. Onun yüzünden bilgi sızdırıldı ve o sırada Akmescit’te (Simferopol) faaliyet gösteren askeri yönetimin gelişen durumun akışını değiştirme çabaları sıfıra indirildi.
Bununla birlikte, hatırladığımız gibi Ukrayna Deniz Kuvvetleri Askeri Konseyi üyelerinin çoğu Ukrayna yeminine ihanet ederek Kırım’da işgalcilerin hizmetinde kaldı. Eski Ukrayna Deniz Kuvvetleri Komutanı Denis Berezovskiy, eski Kurmay Komutanı Dmitriy Şakura, Deniz Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Sergey Yeliseyev. Ve Ukrayna halkına verdikleri yeminlerine ihanet ederek Kırım için savaşmadan işgalciye teslim eden başka amiral ve komutanları.
Ukrayna askerleri Kırım’ı savunmaya başlayarak işgali önleyebilirler miydi?
Kırım’daki ana havaalanlarının kontrolü uzun süre bizim elimizdeydi. O zaman destek kuvvetleri, görevlerini tamamlayarak bizim kontrol ettiğimiz havaalanlarına inebilirlerdi. Kim, neden, hangi sebeplerden dolayı Kırım’a destek göndermemeye karar verdi, ben tam olarak bilmiyorum.
Yine de her durumda, tüm sorumluluk o zamanki üst düzey yönetimin üzerindedir. Bu yüzden bu soru onlara sorulmalı.
Askerlere gelince, Kırım’ın işgalinin ilk etabında nerdeyse herkes Rus askerlerine karşı savaşmaya, evlerini korumaya hazırdı. Ancak yönetim etkisiz kalınca, ve her seferinde verilen “Dayanın!” emrinden sonra, Ukrayna için hayatını riske atacak asker sayısı azalıyordu.
Yani üst askeri ve siyasi yönetimin anlaşılmayan tutumu, belirsizlik, net hedeflerin ve emirlerin olmaması dolayısıyla, Kırım’daki şu an mevcut durum oluştu.
Askeri yönetmeliğe göre, Ukraynalı askerler, Rus işgalcileri birliklerine saldırdıkları zaman, emir beklemeden silah kullanarak kendilerini savunabilirlerdi. Ondan sonra üst yönetim, destek gönderebilirdi. Neden kimse silahlı çatışmaya girmek istemedi?
İlk kez Kırım topraklarında bu büyüklükte hibrit savaşı metotları uygulayan Ruslar, sadece 13. Fotogrametik Merkez gibi küçük, savaşma gücü zayıf birliklere saldırabiliyorlardı. Ruslar ilk etapta hiç 1. Askeri Piyade Taburunu, veya 501. Deniz Piyade Taburuna hatta 36. Kıyı Savunma Birliğine bile saldırmadılar. Bu birliklerin, saldırgan tavırlarına uygun cevap verebilecek durumda olduklarını anlıyorlardı.
Ukrayna Güney Deniz Üssünün yerleştiği Novoozernoye kasabasındaki olayları hatırlarsak, Rus askerleri silahlı Kozakların önüne çocuk ve yaşlıları yerleştirdiler. Ukraynalı denizciler ateş açtığında sivil insanlar yaralansın diye. Putin de bu yöntemleri uygulayacağını resmi olarak açıklamıştı: önde kadınlar ve çocuklar, arkalarında Rus askerleri ilerleyecek demişti.
Bahçesaray olaylarına gelince, orada sürekli Kozaklar ve Rus yanlıları provokasyonlar gerçekleştiriyordu. Kerç vapuru sürekli çalışıyordu. Kuban ve Kuzey Kafkasya’dan ve Rusya’nın diğer bölgelerinden insanlar getiriliyordu. Rus ve yabancı medyalara görüntü vermek için, sözde Kırım halkı işgalcileri seve seve karşılıyordu. Ancak bu resim gerçekle uyuşmuyordu. O zamanlarda Rus askerleri olay çıkarıyordu. Askeri muhabirleri ve medyalarla kurabildiğimiz iletişim sayesinde Rus subay ve askerlerin çıkardıkları olayları kayda alabiliyorduk. Bağımsız medyaların faaliyetleri sayesinde dünya Kırım hakkındaki gerçeği öğrenebildi.
Rus propaganda aracı, televizyonu, Kırım sakinlerinin, topraklarının düşman tarafından işgalini mutlulukla karşılıyormuş gibi göstermeye çalışıyordu. Ancak faaliyetlerimiz sayesinde bu resim ciddi şekilde bozulmuştu.
Sizce Kırım’da bu senaryonun gelişmemesi için Ukrayna yönetiminin hangi hatalarından kaçınılabilirdi?
Dürüst ve tarafsız olmalıyız ilk önce kendimize karşı. Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti varlığı süresince Ukrayna üst askeri ve siyasi yönetimi Kırım’la ilgilenmiyordu. Ancak Kremlin'in ajanları sürekli enformasyon kampanyaları düzenliyor ve kendi varlığını hatırlatıyorlardı. Şu an biz, bağımsız Ukrayna Devletinin üst askeri ve siyasi yönetiminin yıllarca süren etkisizliğinin sonucunu gördük.
Kırım’ın işgaline yıllardır hazırlanıyorlardı. İlk denemeler Meşkov zamanında olmuştu. O zaman Kırım “Cumhurbaşkanı” Meşkov Ukrayna’dan ayrılıp Rusya’ya bağlanmayı denemişti. Ondan sonra Tuzla olayları gerçekleşmişti. O zaman Rus vatandaşları Kırım topraklarına geçmeye çalışıyorlardı. Birçok uzmanın iddiasına göre Kırım’ın işgaline 2008 yılında hazırlanmaya başlanmıştı. Soçi Olimpiyatlarına hazırlıklar başladığı zaman. Olimpiyat bahanesiyle aynı nazi Almanya’sı gibi Rusya, Kırım sınırına yakın üç yeni askeri birlik kurmuştu. Ve Kırım’ın işgali sırasında bu birlikler aktif olarak kullanılmıştı.
Ukrayna yeminine ihanet edenler ve işbirlikçi olanlar cezalandırılacak mı?
Genelkurmayın yaklaşımı belli, bilirli zaman içinde Kırım’dan Ukrayna'nın ana kısmına geçmeyen her asker haindir. Şu an, yasalara karşı geldikleri için ceza çeken iki kişinin soyadını biliyorum. Biri er diğeri de yarbay. Bildiğim gibi o dönemde Kırım’da sözleşmeli askerlik yapan er hakkında dava kararı açıklandı ve şu an hapiste bulunuyor. Eski Ukrayna Kuvvetleri Yarbayı’nın mahkemesi devam ediyor. Bence bunlar gayet adil. Yasalara karşı çıkan herkes cezasını çekmeli.
Vladislav, sizce Kırım ne zaman ve ne şekilde Ukrayna’ya dönecektir?
Bence, Kırım’ı geri almak için bugün askeri bir seçenek elimizde yok. Kırım’da, Rus işgali altında geçen iki sene içinde büyük bir askeri güç toplandı. Sürekli yeni silahlar ve teçhizat getiriliyor. Eğitim ve tatbikatlar yapılıyor. Kırım’ı kontrol altında tutmak için Rusya çeşitli bölgelerden askeri birlikleri getiriyor. Bütün bunlar Kırım’ı, askeri yolla ele geçirilemeyecek askeri üsse çevirmek için yapılıyor.
Bana göre, Kırım’ı geri almak için tek yol var, uluslararası toplumun işgalci ülkeye karşı ilkeli tutumunu değiştirmemesi ve yaptırımların devam etmesi ve genişletilmesi. Rusya ancak Kırım’ı ve Donbass’ı iade eder ve zararları karşılarsa yaptırımların kalkacağını anlamalı. Şu an başka bir yol yok, çünkü herhangi bir askeri saldırı savaşa yol açacak. Bunun sonucunda, şu an Donbass’ta olduğu gibi, ilk başta sivil insanlar zarar görecekler. Kırım için böyle bir senaryo istemiyorum.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
"Kırım’daki olayların seyrini değiştirmek için yönetimin sekiz saati vardı"
Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Basın Servisi Başkanı Vladislav Seleznyov, Kırım’da yaşanan olayların seyrini değiştirmek için Ukrayna yönetimin elinde sadece sekiz saatin olduğunu ifade etti.
Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Basın Servisi Başkanı Vladislav Seleznyov, Kırım’da bulunan askeri üslerin çoğunun kendini savunma potansyelinin olduğunu ancak Ukrayna'nın üst yönetimden bir talimat gelmediğini söyledi.
Ukrayna hükümetinin etkisizliği yüzünden gün geçtikçe Kırım’da Ukrayna’yı destekleyen asker sayısının azaldığı belirtildi.
Seleznyov, Rusya'nın, hibrit savaş yöntemlerini kullanarak, Kırım’ı işgal ettiği sırada kendi askerlerinin önüne sivilleri sürmekten ve karşı koyamayacak Ukrayna birliklerine saldırmaktan hiç çekinmediğini vurguladı.
Ukrayna hükümetinin işgal sırasında sergilediği etkisiz tavrın büyük miktarda askeri teçhizat kaybına yol açtığı kaydedilirken, 32 savaş gemisinin yanı sıra yeni silahlar ve askeri donatımın da işgalcilerin eline geçtiği belirtildi.
Vladislav Seleznyov, yarımadada yaşanan gerçekleri tüm dünyaya duyurabilmek için askeri muhabirlerin elinden gelen herşeyi yaptıklarını söylerken, Rus propagandasının herkese Kırımlıların çoğunun Rus işgalini desteklediğini kanıtlamaya çalıştığını, gerçekte ise Kerç boğazından sürekli, olaylarda yer alan, Kozak ve Rusya’nın çeşitli yerlerinden insanların getirildiğini kaydetti.
Şu an 27 Şubat olaylarına bakılırsa, sizce SBU, polis ve askerler arasında bu kadar çok hain olmasaydı sonuç farklı olabilir miydi?
Son günlerde, o zaman Sahil Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığını yapan Ukrayna Deniz Kuvvetleri Kıyı Güvenliği Komutan Yardımcısı Korgeneral İgor Voronçenko’nun röportajı yayınlandı. Röportaj sırasında Korgeneral, Kırım Parlamento ve Bakanlar Kurulu binaları ele geçirildikten sonra, Ukrayna yönetimini sekiz saat içinde Kırım’ın kaderini değiştirebilecek kararları alabilirdi. Kıyı Güvenlik Kuvvetleri, işgalcileri ele geçirdikleri binalardan çıkarma gücüne sahipti.
Ayrıca özel “Alfa” birliği, Rus militanlarının teslim olmak istememeleri durumunda, onları bloke etmek için gereken her şeyi yapmaya hazırdı. Ama karar verilmedi ve olaylar geliştiği gibi gelişti.
Vladimir Konstantinov yüzünden işgal gerçekleşti. Ana suçlusu o. Onun yüzünden bilgi sızdırıldı ve o sırada Akmescit’te (Simferopol) faaliyet gösteren askeri yönetimin gelişen durumun akışını değiştirme çabaları sıfıra indirildi.
Bununla birlikte, hatırladığımız gibi Ukrayna Deniz Kuvvetleri Askeri Konseyi üyelerinin çoğu Ukrayna yeminine ihanet ederek Kırım’da işgalcilerin hizmetinde kaldı. Eski Ukrayna Deniz Kuvvetleri Komutanı Denis Berezovskiy, eski Kurmay Komutanı Dmitriy Şakura, Deniz Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Sergey Yeliseyev. Ve Ukrayna halkına verdikleri yeminlerine ihanet ederek Kırım için savaşmadan işgalciye teslim eden başka amiral ve komutanları.
Ukrayna askerleri Kırım’ı savunmaya başlayarak işgali önleyebilirler miydi?
Kırım’daki ana havaalanlarının kontrolü uzun süre bizim elimizdeydi. O zaman destek kuvvetleri, görevlerini tamamlayarak bizim kontrol ettiğimiz havaalanlarına inebilirlerdi. Kim, neden, hangi sebeplerden dolayı Kırım’a destek göndermemeye karar verdi, ben tam olarak bilmiyorum.
Yine de her durumda, tüm sorumluluk o zamanki üst düzey yönetimin üzerindedir. Bu yüzden bu soru onlara sorulmalı.
Askerlere gelince, Kırım’ın işgalinin ilk etabında nerdeyse herkes Rus askerlerine karşı savaşmaya, evlerini korumaya hazırdı. Ancak yönetim etkisiz kalınca, ve her seferinde verilen “Dayanın!” emrinden sonra, Ukrayna için hayatını riske atacak asker sayısı azalıyordu.
Yani üst askeri ve siyasi yönetimin anlaşılmayan tutumu, belirsizlik, net hedeflerin ve emirlerin olmaması dolayısıyla, Kırım’daki şu an mevcut durum oluştu.
Askeri yönetmeliğe göre, Ukraynalı askerler, Rus işgalcileri birliklerine saldırdıkları zaman, emir beklemeden silah kullanarak kendilerini savunabilirlerdi. Ondan sonra üst yönetim, destek gönderebilirdi. Neden kimse silahlı çatışmaya girmek istemedi?
İlk kez Kırım topraklarında bu büyüklükte hibrit savaşı metotları uygulayan Ruslar, sadece 13. Fotogrametik Merkez gibi küçük, savaşma gücü zayıf birliklere saldırabiliyorlardı. Ruslar ilk etapta hiç 1. Askeri Piyade Taburunu, veya 501. Deniz Piyade Taburuna hatta 36. Kıyı Savunma Birliğine bile saldırmadılar. Bu birliklerin, saldırgan tavırlarına uygun cevap verebilecek durumda olduklarını anlıyorlardı.
Ukrayna Güney Deniz Üssünün yerleştiği Novoozernoye kasabasındaki olayları hatırlarsak, Rus askerleri silahlı Kozakların önüne çocuk ve yaşlıları yerleştirdiler. Ukraynalı denizciler ateş açtığında sivil insanlar yaralansın diye. Putin de bu yöntemleri uygulayacağını resmi olarak açıklamıştı: önde kadınlar ve çocuklar, arkalarında Rus askerleri ilerleyecek demişti.
Bahçesaray olaylarına gelince, orada sürekli Kozaklar ve Rus yanlıları provokasyonlar gerçekleştiriyordu. Kerç vapuru sürekli çalışıyordu. Kuban ve Kuzey Kafkasya’dan ve Rusya’nın diğer bölgelerinden insanlar getiriliyordu. Rus ve yabancı medyalara görüntü vermek için, sözde Kırım halkı işgalcileri seve seve karşılıyordu. Ancak bu resim gerçekle uyuşmuyordu. O zamanlarda Rus askerleri olay çıkarıyordu. Askeri muhabirleri ve medyalarla kurabildiğimiz iletişim sayesinde Rus subay ve askerlerin çıkardıkları olayları kayda alabiliyorduk. Bağımsız medyaların faaliyetleri sayesinde dünya Kırım hakkındaki gerçeği öğrenebildi.
Rus propaganda aracı, televizyonu, Kırım sakinlerinin, topraklarının düşman tarafından işgalini mutlulukla karşılıyormuş gibi göstermeye çalışıyordu. Ancak faaliyetlerimiz sayesinde bu resim ciddi şekilde bozulmuştu.
Sizce Kırım’da bu senaryonun gelişmemesi için Ukrayna yönetiminin hangi hatalarından kaçınılabilirdi?
Dürüst ve tarafsız olmalıyız ilk önce kendimize karşı. Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti varlığı süresince Ukrayna üst askeri ve siyasi yönetimi Kırım’la ilgilenmiyordu. Ancak Kremlin'in ajanları sürekli enformasyon kampanyaları düzenliyor ve kendi varlığını hatırlatıyorlardı. Şu an biz, bağımsız Ukrayna Devletinin üst askeri ve siyasi yönetiminin yıllarca süren etkisizliğinin sonucunu gördük.
Kırım’ın işgaline yıllardır hazırlanıyorlardı. İlk denemeler Meşkov zamanında olmuştu. O zaman Kırım “Cumhurbaşkanı” Meşkov Ukrayna’dan ayrılıp Rusya’ya bağlanmayı denemişti. Ondan sonra Tuzla olayları gerçekleşmişti. O zaman Rus vatandaşları Kırım topraklarına geçmeye çalışıyorlardı. Birçok uzmanın iddiasına göre Kırım’ın işgaline 2008 yılında hazırlanmaya başlanmıştı. Soçi Olimpiyatlarına hazırlıklar başladığı zaman. Olimpiyat bahanesiyle aynı nazi Almanya’sı gibi Rusya, Kırım sınırına yakın üç yeni askeri birlik kurmuştu. Ve Kırım’ın işgali sırasında bu birlikler aktif olarak kullanılmıştı.
Ukrayna yeminine ihanet edenler ve işbirlikçi olanlar cezalandırılacak mı?
Genelkurmayın yaklaşımı belli, bilirli zaman içinde Kırım’dan Ukrayna'nın ana kısmına geçmeyen her asker haindir. Şu an, yasalara karşı geldikleri için ceza çeken iki kişinin soyadını biliyorum. Biri er diğeri de yarbay. Bildiğim gibi o dönemde Kırım’da sözleşmeli askerlik yapan er hakkında dava kararı açıklandı ve şu an hapiste bulunuyor. Eski Ukrayna Kuvvetleri Yarbayı’nın mahkemesi devam ediyor. Bence bunlar gayet adil. Yasalara karşı çıkan herkes cezasını çekmeli.
Vladislav, sizce Kırım ne zaman ve ne şekilde Ukrayna’ya dönecektir?
Bence, Kırım’ı geri almak için bugün askeri bir seçenek elimizde yok. Kırım’da, Rus işgali altında geçen iki sene içinde büyük bir askeri güç toplandı. Sürekli yeni silahlar ve teçhizat getiriliyor. Eğitim ve tatbikatlar yapılıyor. Kırım’ı kontrol altında tutmak için Rusya çeşitli bölgelerden askeri birlikleri getiriyor. Bütün bunlar Kırım’ı, askeri yolla ele geçirilemeyecek askeri üsse çevirmek için yapılıyor.
Bana göre, Kırım’ı geri almak için tek yol var, uluslararası toplumun işgalci ülkeye karşı ilkeli tutumunu değiştirmemesi ve yaptırımların devam etmesi ve genişletilmesi. Rusya ancak Kırım’ı ve Donbass’ı iade eder ve zararları karşılarsa yaptırımların kalkacağını anlamalı. Şu an başka bir yol yok, çünkü herhangi bir askeri saldırı savaşa yol açacak. Bunun sonucunda, şu an Donbass’ta olduğu gibi, ilk başta sivil insanlar zarar görecekler. Kırım için böyle bir senaryo istemiyorum.
EN ÇOK OKUNANLAR