Kırım Tatarları, işgalcilerin Kırım Tatar Milli Meclisi kapatma girişimlerinden endişeli. Ancak Kırım tatarlarının çoğu, konuyla ilgili düşüncelerini işalci yönetimin baskılarından korktuğu için düşüncelerini anonim olarak paylaşıyor.
Haber Giriş Tarihi: 16.03.2016 13:49
Haber Güncellenme Tarihi: 16.03.2016 12:56
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Kırım Tatarları, günümüzde Kırım'da işgalcilerin kapatmaya çalıştığı Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) ve üyelerini koruyabilecek bir mekanizmanın olmadığı konusunda hemfikir.
Kırım Haber Ajansı’na (QHA) KTMM’yi kapatma davası ile ilgili fikirlerini paylaşan birçok uzman ve sivil toplum aktivisti, şu an Rusya tarafından işgal edilen Kırım’da Kırım Tatar Milli Meclisi ve üyelerini koruyan bir mekanizmanın olmadığını ve Kırım Tatar Milli Meclisi'ni kapatması davası ve genel olarak insan hakları durumunu sadece uluslararası toplumun etkileyebileceğini ifade etti.
Siyaset bilimci Lenora Dülber, KTMM’nin yasaklanmasının işgalci yönetimin tüm Kırım Tatar halkını görmezden gelmesi anlamına geleceğini söyleyerek, “Kırım’da mevcut siyasi durum şu: ya yönetimi ve onun onayladığı siyasi süreçlere dahil oluyorsun ya da siyasi parya durumuna düşüyorsun. Belli ki Kırım Tatar Milli Meclisi mevcut yönetimi kabul etmiyor ve desteklemiyor, dolayısıyla KTMM’nin faaliyetinin yasaklanacağını tahmin etmek zor değil. Kırım Tatar Milli Meclisi yıllardır Kırım Tatarlarının kültürel, sosyal, siyasi çıkarlarını temsil eden bir kurum. Beğenin veya beğenmeyin ama bugün bu tek meşru olan kurumdur, başka yok. KTMM’nin yasaklanması da bu çıkarları görmezden gelmek anlamına gelecektir” diye konuştu.
KTMM üyelerini olası baskılardan koruyabilecek bir mekanizmanın olmadığını vurgulayan siyaset bilimci, “Kırım kelimenin tam anlamıyla kapalı. Bence Rus yönetimiyle tek kurulabilir diyalog uluslararası toplumunun katılımıyla gerçekleşebilir. Sorun sadece bu bölgeyle ilgi kararlar alan kişilerin diyaloğa açık olup olmamasında” şeklinde açıklama yaptı.
“Kırım: Ayrıntılar” internet sitesinin editörü Ayder Bektaş, işgalci yönetimin KTMM’yi yasaklama çabalarının sadece Kırım tatar Milli Meclisi'nin otoritesini yükselttiğini ifade ederek, “Yöetim gerçekten KTMM’den kurtulmak isteseydi, sadece 1991 yılında kabul edilmiş “Baskıya uğrayan halkların rehabilitasyonu” yasasını yerine getirmesi gerekliydi. Ancak onların planlarında yasaya uymak değil de, sürgün yerlerinden beri bize zorla dayatılan ve halkımızın karşı olduğu milli kültürel özerkliğe zorlamak olduğu için halk yönetimin eylemlerini desteklemiyor. Ayrıca herhangi bir inceleme yapılmadı, sonuçlar paylaşılmadı ama suçlamalar ilan edildi. Bu da 70 senedir yönetimden sadece sıradaki alçaklığı bekleyen halkımıza hiç güven vermiyor. Dolayısıyla meşru olmayan hükümet belirli bir popülariteye sahip olan KTMM ile mücadele ettiği zaman sadece onun destekçilerini artırıyor” şeklinde konuştu.
Mevcut Rusya yargı sistemi yukarıdan yönetildiği için koruma mekanizmalarının neredeyse hiç olmadığını söyleyen Ayder Bektaş, “Eğer Ukrayna Kırım’da uluslararası gözlemcilerin ve medyanın varlığını sağlayabilseydi, bu kanunsuluk yapanları kısmen durdurabilirdi” diye düşüncelerini paylaştı.
KTMM’nin yasaklanmasının işgalci yönetimin Kırım Tatar liderlerinin sergilediği tutum yüzünden alınan intikam olduğu fikrini paylaşan Ukrayna Kültür Merkezi temsilcisi Leonid Kuzmin, “Direkt olarak cevap veremedikleri için Kırım Tatarlarına karşı, şimdi de teşkilatlarına baskı uyguluyorlar. Maalesef şu anki mahkemede KTMM kendisini savunamayacak, baskıcı rejim buna izin vermeyecektir. Sadece Rusya ve uluslararası mahkemelerde itiraz ve temyize umut bağlanabilir” dedi.
Birçok Kırım Tatarı işgalci yönetimin baskısından korktuğu için KTMM’nin yasaklanması ile ilgili fikirlerini anonim şekilde paylaştı.
M.: Yönetim KTMM’yi yasaklamaya karar verdiyse, halkımızı temsil eden bir organın olmaması için elinden gelen her şeyi yapar. Bunu olumsuz olarak değerlendiriyorum. Yasakla birlikte bizim halkımız ve KTMM üyeleri yasadışı olacak. Bize sadece uluslararası toplum, hak savunucuları ve bu sürece etki edebilecek örgütler yardım edebilir.
C.: Rus yargısı tarafından KTMM’nin yasaklanmasının yasadışı olduğu kanaatindeyim. KTMM halkın seçtiği bir organ, Adalet Bakanlığında tescilli olan bir organ değildir. Şu an KTMM’yi ve üyelerini baskıdan koruma mekanizmasının olmadığını düşünüyorum.
Belal Usta: Rus adaleti diye bir şey var mıdır? Şu an koruma mekanizmaları yok.
Aşme-Şerfe Filimonova (isim değiştirilmiştir): Kanunsuz bir devlette hiçbir mekanizma olmadığı için onları aramak da anlamsız. Eski Sovyet yöntemleri şu anki Rusya ile kıyaslanırsa, Sovyetler Birliği daha çok hukuk devletiydi. KTMM’nin yasaklanması Kırım Tatar halkının yasaklanması demektir. Bu bir soykırım tehdidi. Ancak eskisi gibi sadece Ukrayna vatandaşları değil de tüm dünya Kırım Tatarlarının katıldığı bir Meclis kurulursa o zaman belki bir şey yapılabilir.
Refat Abdujemilev, öğretmen: Olası yasağa karşıyım. KTMM, Kırım Tatarlarını temsil eden bir organ, sivil toplum kuruluşu değildir. Köklü halkın kendi kaderini tayin etme hakkını temsil eden tek kuruluş. KTMM’nin faaliyeti tüm dünyada tanınıyor. Koruma mekanizmaları mı? Bence uluslararası toplumunun KTMM’yi desteklemesi yardımcı olabilir.
KTMM’yi yasaklama girişimlerinin Kırım Tatar halkına yapılan bir baskı olarak değerlendiren tarihçi Gülnara Abdulaeva, “Maalesef işgal altındaki koşullarda koruma mekanizmaları hiçe iniyor. İşgalden kurtulmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
Kırım Tatar Milli Meclisi’nde ise işgalci yönetimin planladığını gerçekleştireceğinden ve KTMM’yi “aşırıcı örgüt” olarak kabul edeceğinden şüphe duymuyorlar. Bahçesaray Kırım Tatar Bölge Meclisi temsilcisi Enver Ümerov, “KTMM’nin faaliyetini Rusya topraklarında kesinlikle yasaklarlar. Ama Kırım Tatar Milli Meclisi Rusya dışında faaliyetlerini sürdürecek, bu kesin. Kırım’da ise biz 60-90’lı yıllarının Kırım Tatar girişim gruplarının örneğinde başka bir şekil bulacağız. Koruma mekanizmasına gelince, bu tüm uluslararası hükümet ve sivil toplum kuruluşları” dedi.
KTMM’yi yasaklama kararının mahkemede değil Kremlin’de alındığından emin olan Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı İlmi Ümerov, “Avukatların KTMM’nin sivil bir örgüt olmadığı, aşırıcılık ve terörizmle hiçbir ilgisinin olmadığı hakkındaki argümanları mahkeme kararını etkilemeyecek. Bu dava siyasi güdümlü ve Kremlin’den gelen talimatlar doğrultusunda karar verilecek” diye konuştu.
KTMM’yi korumak konusunda birçok şeyin Ukrayna’nın sergilediği tutuma bağlı olduğunu söyleyen Ümerov, “Birincisi, davayı duyurmak çok önemli. Kamuoyunu bilgilendirmek gerek. İkincisi yaptırımların uzatılması ve artırılması konusunda Ukraynanın duruşu önemli. Baskıları önlemek için doğrudan bir mekanizmamız yok. Ama şunu kesin biliyorum ki, ne kadar çok korku ve tedirginlik gösterilirse baskı da o kadar artar” şeklinde açıklama yaptı.
Kırım Rus yönetiminin sözde Savcısı Natalya Poklonskaya’nın, Kırım Tatar Milli Meclisi’ni kapatmak için mahkemeye başvurduğu açıklanmıştı. Poklonskaya, KTMM’yi kapatmak için imzalayıp Kırım’ın Yüksek Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinin bir kopyasını Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Nariman Celal’e de gönderdi. Kırım Tatar halkından ve “Kırım Tatar kuruluşlarının” yöneticilerinden, Kırım Tatar Milli Meclisi’nin faaliyetlerini yasadışı ve provokatif olarak kabul etme başvuruları geldiğini ileri süren Poklonskaya, bahsi geçen davayı, Rusya’nın ‘Aşırıcılık faaliyetleri ile mücadele’ kanununa dayanarak açmak istediğini belirtmişti. Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Nariman Celâl de kendisine gönderilen dava dilekçesinin hata dolu olduğu ve gerçeği yansıtmadığını kaydetmişti. Daha sonra Poklonskaya’ya yapılan başvurunun, işbirlikçi Kırım Birliği Başkanı Seytumer Nimetullayev, “Kırım Tatarları-Kırım’ın Dayanağı” teşkilatı Başkanı Muhammed Ali Bekayev, “Kırım Tatar Gençlik Komitesi” Başkanı Aslan Smirnov, “Kırım Tatar Aksakalları Konseyi” Başkanı Server Celâlov, “Sudak Kırım Tatar Milli Kültür Özerkliği” Başkanı Ayvaz Ümerov ve diğer işbirlikçiler tarafından imzalandığı öğrenildi. Kırım Rus yönetimin sözde Savcısı Natalya Poklonskaya’nın KTMM’yi kapatmak için Rusya kontrolü altında bulunan Kırım’ın Yüksek Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesini yorumlayan Ukrayna Dışişleri Bakanlığı’nın basın sekreteri Maryana Betsa da, “Kırım Tatarlarına karşı Stalin politikası devam ediyor. İşgalci idare Rusya’dan, baskılara son vermesini talep ediyoruz” açıklamasında bulunmuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kırım Tatarlarından uluslararası topluma çağrı
Kırım Tatarları, işgalcilerin Kırım Tatar Milli Meclisi kapatma girişimlerinden endişeli. Ancak Kırım tatarlarının çoğu, konuyla ilgili düşüncelerini işalci yönetimin baskılarından korktuğu için düşüncelerini anonim olarak paylaşıyor.
Kırım Tatarları, günümüzde Kırım'da işgalcilerin kapatmaya çalıştığı Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) ve üyelerini koruyabilecek bir mekanizmanın olmadığı konusunda hemfikir.
Kırım Haber Ajansı’na (QHA) KTMM’yi kapatma davası ile ilgili fikirlerini paylaşan birçok uzman ve sivil toplum aktivisti, şu an Rusya tarafından işgal edilen Kırım’da Kırım Tatar Milli Meclisi ve üyelerini koruyan bir mekanizmanın olmadığını ve Kırım Tatar Milli Meclisi'ni kapatması davası ve genel olarak insan hakları durumunu sadece uluslararası toplumun etkileyebileceğini ifade etti.
Siyaset bilimci Lenora Dülber, KTMM’nin yasaklanmasının işgalci yönetimin tüm Kırım Tatar halkını görmezden gelmesi anlamına geleceğini söyleyerek, “Kırım’da mevcut siyasi durum şu: ya yönetimi ve onun onayladığı siyasi süreçlere dahil oluyorsun ya da siyasi parya durumuna düşüyorsun. Belli ki Kırım Tatar Milli Meclisi mevcut yönetimi kabul etmiyor ve desteklemiyor, dolayısıyla KTMM’nin faaliyetinin yasaklanacağını tahmin etmek zor değil. Kırım Tatar Milli Meclisi yıllardır Kırım Tatarlarının kültürel, sosyal, siyasi çıkarlarını temsil eden bir kurum. Beğenin veya beğenmeyin ama bugün bu tek meşru olan kurumdur, başka yok. KTMM’nin yasaklanması da bu çıkarları görmezden gelmek anlamına gelecektir” diye konuştu.
KTMM üyelerini olası baskılardan koruyabilecek bir mekanizmanın olmadığını vurgulayan siyaset bilimci, “Kırım kelimenin tam anlamıyla kapalı. Bence Rus yönetimiyle tek kurulabilir diyalog uluslararası toplumunun katılımıyla gerçekleşebilir. Sorun sadece bu bölgeyle ilgi kararlar alan kişilerin diyaloğa açık olup olmamasında” şeklinde açıklama yaptı.
“Kırım: Ayrıntılar” internet sitesinin editörü Ayder Bektaş, işgalci yönetimin KTMM’yi yasaklama çabalarının sadece Kırım tatar Milli Meclisi'nin otoritesini yükselttiğini ifade ederek, “Yöetim gerçekten KTMM’den kurtulmak isteseydi, sadece 1991 yılında kabul edilmiş “Baskıya uğrayan halkların rehabilitasyonu” yasasını yerine getirmesi gerekliydi. Ancak onların planlarında yasaya uymak değil de, sürgün yerlerinden beri bize zorla dayatılan ve halkımızın karşı olduğu milli kültürel özerkliğe zorlamak olduğu için halk yönetimin eylemlerini desteklemiyor. Ayrıca herhangi bir inceleme yapılmadı, sonuçlar paylaşılmadı ama suçlamalar ilan edildi. Bu da 70 senedir yönetimden sadece sıradaki alçaklığı bekleyen halkımıza hiç güven vermiyor. Dolayısıyla meşru olmayan hükümet belirli bir popülariteye sahip olan KTMM ile mücadele ettiği zaman sadece onun destekçilerini artırıyor” şeklinde konuştu.
Mevcut Rusya yargı sistemi yukarıdan yönetildiği için koruma mekanizmalarının neredeyse hiç olmadığını söyleyen Ayder Bektaş, “Eğer Ukrayna Kırım’da uluslararası gözlemcilerin ve medyanın varlığını sağlayabilseydi, bu kanunsuluk yapanları kısmen durdurabilirdi” diye düşüncelerini paylaştı.
KTMM’nin yasaklanmasının işgalci yönetimin Kırım Tatar liderlerinin sergilediği tutum yüzünden alınan intikam olduğu fikrini paylaşan Ukrayna Kültür Merkezi temsilcisi Leonid Kuzmin, “Direkt olarak cevap veremedikleri için Kırım Tatarlarına karşı, şimdi de teşkilatlarına baskı uyguluyorlar. Maalesef şu anki mahkemede KTMM kendisini savunamayacak, baskıcı rejim buna izin vermeyecektir. Sadece Rusya ve uluslararası mahkemelerde itiraz ve temyize umut bağlanabilir” dedi.
Birçok Kırım Tatarı işgalci yönetimin baskısından korktuğu için KTMM’nin yasaklanması ile ilgili fikirlerini anonim şekilde paylaştı.
M.: Yönetim KTMM’yi yasaklamaya karar verdiyse, halkımızı temsil eden bir organın olmaması için elinden gelen her şeyi yapar. Bunu olumsuz olarak değerlendiriyorum. Yasakla birlikte bizim halkımız ve KTMM üyeleri yasadışı olacak. Bize sadece uluslararası toplum, hak savunucuları ve bu sürece etki edebilecek örgütler yardım edebilir.
C.: Rus yargısı tarafından KTMM’nin yasaklanmasının yasadışı olduğu kanaatindeyim. KTMM halkın seçtiği bir organ, Adalet Bakanlığında tescilli olan bir organ değildir. Şu an KTMM’yi ve üyelerini baskıdan koruma mekanizmasının olmadığını düşünüyorum.
Belal Usta: Rus adaleti diye bir şey var mıdır? Şu an koruma mekanizmaları yok.
Aşme-Şerfe Filimonova (isim değiştirilmiştir): Kanunsuz bir devlette hiçbir mekanizma olmadığı için onları aramak da anlamsız. Eski Sovyet yöntemleri şu anki Rusya ile kıyaslanırsa, Sovyetler Birliği daha çok hukuk devletiydi. KTMM’nin yasaklanması Kırım Tatar halkının yasaklanması demektir. Bu bir soykırım tehdidi. Ancak eskisi gibi sadece Ukrayna vatandaşları değil de tüm dünya Kırım Tatarlarının katıldığı bir Meclis kurulursa o zaman belki bir şey yapılabilir.
Refat Abdujemilev, öğretmen: Olası yasağa karşıyım. KTMM, Kırım Tatarlarını temsil eden bir organ, sivil toplum kuruluşu değildir. Köklü halkın kendi kaderini tayin etme hakkını temsil eden tek kuruluş. KTMM’nin faaliyeti tüm dünyada tanınıyor. Koruma mekanizmaları mı? Bence uluslararası toplumunun KTMM’yi desteklemesi yardımcı olabilir.
KTMM’yi yasaklama girişimlerinin Kırım Tatar halkına yapılan bir baskı olarak değerlendiren tarihçi Gülnara Abdulaeva, “Maalesef işgal altındaki koşullarda koruma mekanizmaları hiçe iniyor. İşgalden kurtulmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
Kırım Tatar Milli Meclisi’nde ise işgalci yönetimin planladığını gerçekleştireceğinden ve KTMM’yi “aşırıcı örgüt” olarak kabul edeceğinden şüphe duymuyorlar. Bahçesaray Kırım Tatar Bölge Meclisi temsilcisi Enver Ümerov, “KTMM’nin faaliyetini Rusya topraklarında kesinlikle yasaklarlar. Ama Kırım Tatar Milli Meclisi Rusya dışında faaliyetlerini sürdürecek, bu kesin. Kırım’da ise biz 60-90’lı yıllarının Kırım Tatar girişim gruplarının örneğinde başka bir şekil bulacağız. Koruma mekanizmasına gelince, bu tüm uluslararası hükümet ve sivil toplum kuruluşları” dedi.
KTMM’yi yasaklama kararının mahkemede değil Kremlin’de alındığından emin olan Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı İlmi Ümerov, “Avukatların KTMM’nin sivil bir örgüt olmadığı, aşırıcılık ve terörizmle hiçbir ilgisinin olmadığı hakkındaki argümanları mahkeme kararını etkilemeyecek. Bu dava siyasi güdümlü ve Kremlin’den gelen talimatlar doğrultusunda karar verilecek” diye konuştu.
KTMM’yi korumak konusunda birçok şeyin Ukrayna’nın sergilediği tutuma bağlı olduğunu söyleyen Ümerov, “Birincisi, davayı duyurmak çok önemli. Kamuoyunu bilgilendirmek gerek. İkincisi yaptırımların uzatılması ve artırılması konusunda Ukraynanın duruşu önemli. Baskıları önlemek için doğrudan bir mekanizmamız yok. Ama şunu kesin biliyorum ki, ne kadar çok korku ve tedirginlik gösterilirse baskı da o kadar artar” şeklinde açıklama yaptı.
Kırım Rus yönetiminin sözde Savcısı Natalya Poklonskaya’nın, Kırım Tatar Milli Meclisi’ni kapatmak için mahkemeye başvurduğu açıklanmıştı. Poklonskaya, KTMM’yi kapatmak için imzalayıp Kırım’ın Yüksek Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinin bir kopyasını Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Nariman Celal’e de gönderdi. Kırım Tatar halkından ve “Kırım Tatar kuruluşlarının” yöneticilerinden, Kırım Tatar Milli Meclisi’nin faaliyetlerini yasadışı ve provokatif olarak kabul etme başvuruları geldiğini ileri süren Poklonskaya, bahsi geçen davayı, Rusya’nın ‘Aşırıcılık faaliyetleri ile mücadele’ kanununa dayanarak açmak istediğini belirtmişti.
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Nariman Celâl de kendisine gönderilen dava dilekçesinin hata dolu olduğu ve gerçeği yansıtmadığını kaydetmişti.
Daha sonra Poklonskaya’ya yapılan başvurunun, işbirlikçi Kırım Birliği Başkanı Seytumer Nimetullayev, “Kırım Tatarları-Kırım’ın Dayanağı” teşkilatı Başkanı Muhammed Ali Bekayev, “Kırım Tatar Gençlik Komitesi” Başkanı Aslan Smirnov, “Kırım Tatar Aksakalları Konseyi” Başkanı Server Celâlov, “Sudak Kırım Tatar Milli Kültür Özerkliği” Başkanı Ayvaz Ümerov ve diğer işbirlikçiler tarafından imzalandığı öğrenildi.
Kırım Rus yönetimin sözde Savcısı Natalya Poklonskaya’nın KTMM’yi kapatmak için Rusya kontrolü altında bulunan Kırım’ın Yüksek Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesini yorumlayan Ukrayna Dışişleri Bakanlığı’nın basın sekreteri Maryana Betsa da, “Kırım Tatarlarına karşı Stalin politikası devam ediyor. İşgalci idare Rusya’dan, baskılara son vermesini talep ediyoruz” açıklamasında bulunmuştu.
EN ÇOK OKUNANLAR