Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Ruslar, Suriye’deki hava saldırılarını yoğunlaştırmak için Cenevre müzakerelerini de bir 'sis perdesi' gibi kullandılar" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 21.02.2016 23:49
Haber Güncellenme Tarihi: 21.02.2016 22:41
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İtalya gazetesi La Stampa’ya verdiği demeçte; Türkiye, Suriye krizi, Rusya’nın Suriye krizindeki tutumu ve göçmen krizi gibi başlıca konuları değerlendirdi.
Türkiye Bakanı Çavuşoğlu'nun, "Suriye krizinin çözümündeki en büyük engel nedir?" sorusuna "Şüphesiz Rusya" yanıtını verdiği ifade edilirken, Türkiye’nin geniş kapsamlı işbirliği mesajına hazır olduğu, bununla birlikte sınırlarının nasıl kontrol edileceğine dair ders almaktan yorulduğu ifadeleri de kaydedildi.
"Siyasi süreç Cenevre’de tutuklanmıştır"
Çavuşoğlu, “Rusya sorunun tarafı mı, çözümün tarafı mı?” sorusunu ise Rusya’nın eylül ayında “DAEŞ ile mücadele ediyorum” bahanesiyle Suriye’ye girdiğini hatırlatarak o tarihten bu yana rejim, muhaliflere ve sivillere yönelik saldırılardan başka bir şey yapmadığını vurguladı. Çavuşoğlu şöyle devam etti: "7 bin 750’nin üzerinde saldırı, yüzde 89 oranında muhalifleri ve sivilleri hedef aldı. Sadece bu değil, Ruslar, Suriye’deki hava saldırılarını yoğunlaştırmak için Cenevre müzakerelerini de bir 'sis perdesi' gibi kullandılar. Okulları, pazarları, hastaneleri, halka yönelik yerleri hedef alıyorlar. İşte bu nedenle siyasi süreç Cenevre’de tutuklanmıştır. Bütün bu saldırılara baktığınızda, en yalın haliyle bunların süreci baltalamak için olduğunu görebilirsiniz."
"Suriye’de sivillere yönelik Rus bombardımanları"
Tüm diplomatik çabalara rağmen Rusların ve rejimin, askeri operasyonlarını ileriye taşımayı sürdürdüğüne dikkat çeken Bakan Çavuşoğlu, şunları kaydetti: “Sivillerin öldürülmesi durdurulmalı, şehirlerdeki kuşatmalar kaldırılmalı, insani yardım başlamalı. Eğer Suriye’deki insani krizi durdurmak, barışa fırsat vermek istiyorsak, BM ve BMGK üyeleri, Rusya’nın saldırganlığını frenlemeli. Uluslararası toplum, BMGK’nın insani yardımlara yönelik 2254 No'lu kararını sağlamak için Rusya üzerinde baskı kurmalı."
"Birlikte aynı meydan okumalara sahibiz"
Bakan Çavuşoğlu Türkiye ile AB ilişkilerinin her zaman inişli çıkışlı olduğunu da ifade ederek,"Yakın zamandaki gelişmeler, özellikle göçmen krizi, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliğinin bir tercih değil, bir zaruret olduğunu gösterdi. Avrupa ailesinin bir parçası olarak karşımızda aynı geleceğe ve bu nedenle birlikte aynı meydan okumalara sahibiz. Bu bağlamda Türkiye’nin AB’ye üyeliği stratejik bir seçimdir. Güncel zaruretler ötesinde, Türkiye-AB ilişkilerini daha geniş bir perspektif açısından ve stratejik bir yaklaşımla değerlendiriyoruz" diye belirtti.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
"Rusya üzerinde baskı kurmalı"
Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Ruslar, Suriye’deki hava saldırılarını yoğunlaştırmak için Cenevre müzakerelerini de bir 'sis perdesi' gibi kullandılar" dedi.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İtalya gazetesi La Stampa’ya verdiği demeçte; Türkiye, Suriye krizi, Rusya’nın Suriye krizindeki tutumu ve göçmen krizi gibi başlıca konuları değerlendirdi.
Türkiye Bakanı Çavuşoğlu'nun, "Suriye krizinin çözümündeki en büyük engel nedir?" sorusuna "Şüphesiz Rusya" yanıtını verdiği ifade edilirken, Türkiye’nin geniş kapsamlı işbirliği mesajına hazır olduğu, bununla birlikte sınırlarının nasıl kontrol edileceğine dair ders almaktan yorulduğu ifadeleri de kaydedildi.
"Siyasi süreç Cenevre’de tutuklanmıştır"
Çavuşoğlu, “Rusya sorunun tarafı mı, çözümün tarafı mı?” sorusunu ise Rusya’nın eylül ayında “DAEŞ ile mücadele ediyorum” bahanesiyle Suriye’ye girdiğini hatırlatarak o tarihten bu yana rejim, muhaliflere ve sivillere yönelik saldırılardan başka bir şey yapmadığını vurguladı. Çavuşoğlu şöyle devam etti: "7 bin 750’nin üzerinde saldırı, yüzde 89 oranında muhalifleri ve sivilleri hedef aldı. Sadece bu değil, Ruslar, Suriye’deki hava saldırılarını yoğunlaştırmak için Cenevre müzakerelerini de bir 'sis perdesi' gibi kullandılar. Okulları, pazarları, hastaneleri, halka yönelik yerleri hedef alıyorlar. İşte bu nedenle siyasi süreç Cenevre’de tutuklanmıştır. Bütün bu saldırılara baktığınızda, en yalın haliyle bunların süreci baltalamak için olduğunu görebilirsiniz."
"Suriye’de sivillere yönelik Rus bombardımanları"
Tüm diplomatik çabalara rağmen Rusların ve rejimin, askeri operasyonlarını ileriye taşımayı sürdürdüğüne dikkat çeken Bakan Çavuşoğlu, şunları kaydetti: “Sivillerin öldürülmesi durdurulmalı, şehirlerdeki kuşatmalar kaldırılmalı, insani yardım başlamalı. Eğer Suriye’deki insani krizi durdurmak, barışa fırsat vermek istiyorsak, BM ve BMGK üyeleri, Rusya’nın saldırganlığını frenlemeli. Uluslararası toplum, BMGK’nın insani yardımlara yönelik 2254 No'lu kararını sağlamak için Rusya üzerinde baskı kurmalı."
"Birlikte aynı meydan okumalara sahibiz"
Bakan Çavuşoğlu Türkiye ile AB ilişkilerinin her zaman inişli çıkışlı olduğunu da ifade ederek,"Yakın zamandaki gelişmeler, özellikle göçmen krizi, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliğinin bir tercih değil, bir zaruret olduğunu gösterdi. Avrupa ailesinin bir parçası olarak karşımızda aynı geleceğe ve bu nedenle birlikte aynı meydan okumalara sahibiz. Bu bağlamda Türkiye’nin AB’ye üyeliği stratejik bir seçimdir. Güncel zaruretler ötesinde, Türkiye-AB ilişkilerini daha geniş bir perspektif açısından ve stratejik bir yaklaşımla değerlendiriyoruz" diye belirtti.
EN ÇOK OKUNANLAR