İşgalci Rusya, Türkiye'deki Kırım Tatarlarının haklarının korunması gerektiğini ileri sürdü!

2014 yılından bu yana Rus işgali altında bulunan Kırım'ın asli unsuru Kırım Tatarlarına uyguladığı baskı ve zulme devam eden ve Türkiye'nin Kırım işgali konusundaki kararlı tutumu ile Kırım Tatarlarına verdiği destekten rahatsız olan Rusya, Türkiye'deki Kırım Tatarlarının haklarının korunması gerektiğini savundu. Akıllara zarar iddia ile aslında Türkiye iç işlerine müdahale etmeyi planlayan Rusya, diğer yandan Kırım Tatarlarına karşı Türkiye'de olumsuz algı yaratmak için zemin hazırlamaya çalışıyor.

Rus işgali altındaki Kırım'ın sözde Başbakan Yardımcısı ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in sözde Kırım Temsilcisi Georgiy Muradov, Türkiye'deki Kırım Tatarlarının haklarını "etkili bir şekilde korumak için" gelecekte Rusya'nın Türkiye Büyükelçisinin bir Kırım Tatarı olması gerektiğini öne sürdü. Kırım'da Kırım Tatarlarına yönelik baskı politikasına tam hız devam eden Rusya'nın sözde Kırım Temsilcisi Muradov, bugün Kırım'da Kırım Mühendislik ve Pedagoji Üniversitesindeki öğrenciler ile görüşmesinin ardından Facebook sayfasında, "Rusya'nın Türkiye Büyükelçisi olarak, Türkiye'deki halkının hamisi ve koruyucusu olabilecek bir Kırım Tatarının atanacağı günün gelmesini istiyorum." paylaşımında bulundu.

Bunun yanı sıra, Sovyet rejiminin 1944 Soykırımıyla, Kırım Tatarlarını yok etmeye ve Kırım Tatarı diye ayrı bir halkı yok saymaya yönelik politikasının, bugünkü Rusya tarafından da yürütüldüğünü ortaya seren Muradov, "Görüşme sırasında, Kırım Tatarlarının, 2014 yılına kadar vatanı Rusya'da yaşayan halkının diğer kollarından koparılan büyük Tatar halkının bir parçası olduğu kaydedildi. Bugün bütün bu kollar birleşti." diye yazdı.

İşgal altındaki Kırım'da Kırım Tatarlarının haklarının korunduğunu savunan işgalci yetkili, "Kırım Tatar dilinin resmi statüsünden kaynaklanan temel haklar Kırım Tatarlarına Türkiye'de değil, Kırım'da verildi." dedi.

Daha önce Muradov, Türkiye'de Kırım Tatarlarının yoğun yaşadığı bölgelerde “özerklik” konusunun görüşülmesi gerektiğini öne sürmüştü.