Siftah başlamadan, AKPM'de Rusya rahatsızlığı başladı bile!

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM), dün bir yönetmelik değişikliğine giderek 2014 yılında Kırım Tatarlarının ana vatanını işgal eden Rusya heyetinin geri dönüşüne imkan sağlayan kararı 118 oyla kabul etmişti. AKPM üyesi ülkeler, Rusya ile diyalog havasını geliştirmek ve "karşılıklı sorumluluk" argümanları ile Moskova yönetimine yeşil ışık yakmıştı. Ancak, bu kararın hemen ardından Rusya'nın Genel Başkan Yardımcılığına aday olması, Avrupa kamuoyu nezdinde Rusya'ya dair çekinceleri artırmışa benziyor.

RUSYA İLE DİYALOG HAVASI ÇABUK DAĞILACAK GİBİ...

Rusya'nın AKPM'ye yeniden üyeliğinin hemen ardından Genel Başkan Yardımcılığına üye olması, Konsey içindeki huzursuzlukları ve çekinceleri yeniden gün yüzüne çıkardı. Bu durumun en açık ispatı da, bugün yayınlanan Rus delegasyonu üyesinin Genel Başkan Yardımcılığına dair oylama sonucundaki aleyhe verilen oylar oldu. Rus heyetinin Konsey'e geri kabulü için aleyhe oylar 62 iken; Genel Başkan Yardımcılığı seçiminde aleyhe oylar 93'e çıktı.

RUSYA'NIN ESKİ TUTUMLARI DEVAM EDİYOR

Avrupa Konseyinde, 25 Haziran'dan 26 Haziran'a sadece bir günde, Rusya aleyhine sesler yükselmesi, 2014'te Rusya'nın AKPM'den çıkarılması noktasındaki tutumun ne kadar haklı olduğunu ortaya koyuyor. Avrupa ülkeleri nezdinde işgalci Rusya'nın, Konsey'deki eski tavır ve tutumlarına devam edeceği yönündeki şüpheler de her geçen gün artacağa benziyor. Bu açıdan, Avrupa ülkelerinin diyalog ve çözüm için Rusya'ya verdiği kredinin her an dolabileceği görüşü yaygın.

RUSYA'NIN KONSEYE GERİ DÖNÜŞÜNE YEŞİL IŞIK YAKILMIŞTI

AKPM'de 25 Haziran 2019 günü gerçekleşen yönetmelik değişimi ile Rus heyeti 5 yıl aradan sonra Konsey'e geri dönmüştü. Skandal niteliğindeki Rusya kararının alındığı oylamada; Azerbaycan, Fransa, İspanya, İtalya, Norveç, Avusturya, Slovakya, Portekiz, Sırbistan ve Türkiye kararı heyet olarak desteklerken; İsviçre, Almanya, Moldova, Çekya, Ermenistan ve Hollanda heyetlerinden de Rusya'nın Konsey'e dönmesi yönünde ciddi destek gelmişti.

MACRON, "RUSYA'NIN AVRUPA KONSEYİ'NDE KALMASINI İSTİYORUM" DEMİŞTİ

Avrupa Konseyi'nin kuruluşunun 70. yılında Fransa Cumhurbaşkanı Macron, "Rusya'nın Avrupa Konseyi'nde kalmasını istiyorum. Avrupa Konseyi ve Rusya'nın birbirlerine ihtiyacı var." ifadesini kullanmış ve karşılıklı sorumlulukların yerine getirilmesi vurgusu yapmıştı.

KARARIN ARDINDAN UKRAYNA HEYETİ, KONSEY ÇALIŞMALARINI ASKIYA ALDI

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisindeki (AKPM) Ukrayna heyeti, daha önce alınan yaptırım uygulama prosedürünün iptal edilerek Rusya’nın, Konsey çalışmalarına geri dönmesine imkan veren karara sert tepki göstererek, AKPM’deki çalışmalarını askıya almaya karar vermişti.

Heyet, Rusya'nın Konsey üyeliği sonlanana kadar çalışmalarını durdurduğunu açıkladı.

UKRAYNA CUMHURBAŞKANINDAN "HAYAL KIRIKLIĞI" TEPKİSİ

Öte yandan, Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy'in olayı büyük bir hayal kırıklığı olarak nitelendirdiği cümleleri de şu şekildeydi:

“AKPM’nin Rus heyetinin yetkisini sınırlamadan kararı kabul etmesinden dolayı hayal kırıklığı duyuyorum… Avrupalı ortaklarımızın bizi duymaması çok üzücü… Sonuna kadar mücadele eden Ukrayna heyetine ve dost ülkelerin heyetlerine teşekkür ediyorum… Rus heyetinin, Avrupa’da 70 yıldır hukukunun üstünlüğünü koruyan AKPM’ye geri dönüşünü destekleyenlerin esir alınan Ukraynalı denizcilerin de evlerine geri dönüşlerini savunmasını ve talep etmesini görmek istiyorum.” 

KTMM BAŞKANI ÇUBAROV UYARMIŞTI

Kırım Tatar Milli Meclis Başkanı Refat Çubarov, Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy’i, Batı ülkelerinin teklifleri ve Avrupalı liderlerin de açıklamaları konusunda daha dikkatli olması gerektiğini noktasında uyarıda bulunmuştu.

Çubarov, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un Rusya'yı AKPM'ye katmak noktasındaki sözlerine ilişkin,  “Macron için, Rusya’nın Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisine (AKPM) geri dönmesinin en büyük gerekçesi, Rusya vatandaşlarının sözde Avrupa hukuku dışında kalabilmesi olduğu için çok öfkeliyim. O zaman Ukrayna vatandaşları, yüz binlerce Kırım Tatarı, Rus saldırganlığı sonucunda hayatını kaybeden 14 bin Ukrayna vatandaşının aileleri ne olacak? İşgalci ülkenin vatandaşları yani Rus vatandaşlarının çıkarları dile getiriliyor fakat Kırım ve Ukrayna vatandaşları hakkında bir kelime bile edilmiyor.” değerlendirmesinde bulunmuştu.