SON DAKİKA
Hava Durumu

26 Şubat gerçek vatandaşların kim olduğunu gösterdi

Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz’ün eşi Elmira Ablyalimova: “Kırım Tatarları Kırım Parlamento binası önünde mitinge çıktıkları zaman, o dönemin Ukrayna hükümeti ülkenin gerçek vatandaşlarının kimler olduğunu gördü..."

Haber Giriş Tarihi: 24.02.2016 15:39
Haber Güncellenme Tarihi: 24.02.2016 16:17
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
26 Şubat gerçek vatandaşların kim olduğunu gösterdi

Kırım’ın işgalinin ikinci yıldönümü öncesinde, Kırım Haber Ajansı (QHA) “26 Şubat davası” kapsamında tutuklanan siyasi tutsakların aileleriyle ve olaylara katılanlarla bulaşarak 26 Şubat 2014 yılında gerçekleşenleri hatırlatıyor.

Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz’ün eşi Elmira Ablyalimova kendi görüşlerini QHA haber ajansıyla paylaştı.

26 Şubat Kırım’ın işgalinin ikinci yıldönümü yaklaşıyor. Mitingten sonra iki sene önce Rusya Kırım’ı işgal etmişti. Modern tarihte 26 Şubat mitinginin anlamını, Kırım Tatarlarının mitinge katılımlarını ve Ukrayna toprak bütünlüğünü savunmalarını nasıl değerlendirirsiniz?

Şu an yürütülen dava, 26 Şubat 2014 tarihinde gerçekleşen olayların havasını açıkça vurgulamaktadır. Yargılananlar sadece Kırım Tatarları. Onlardan biri Kırım Tatar Milli Meclis Başkan Yardımcısı. 2014 yılı Şubat ayın sonunda gerçekleşen olaylar, Kırım'ı ele geçirme planının son aşamalarıydı. Kırım Tatar Milli Meclisi ve bölge Meclis Temsilcileri, Ukrayna hükümetini defalarca olacaklar hakkında uyarmıştı. Maalesef, hükümet hem bu uyarıları dikkate almıyordu, hem de Kırım Tatarlarını Ukrayna toprak bütünlüğüne tehdit olarak görüyorlardı, sözde istikrarsızlık faktörü olarak. Dolayısıyla, çoğunluk olarak Kırım Tatarları Kırım Parlamento binası önünde mitinge çıktıkları zaman, o dönemin Ukrayna hükümeti ülkenin gerçek vatandaşlarının kim olduklarını gördü ve onlar için bu bir tür keşif oldu.

Ancak, 26 Şubat günü, Kırım, Kırım Tatarlarının, bizim milli harekatımızın tarihinde olduğu gibi Ukrayna ve Rusya tarihlerinde de bir dönemin bitiş ve başka bir dönemin başlangıç günüdür. 26 Şubat Kırım’da yaşayan Ukrayna vatandaşlarının devletlerini savunma günüdür ve aynı anda Kırım’daki üst düzey hükümet yetkililerin devletlerine ihanet ettikleri gündür.

Sizce kim “26 şubat davası”nı yönlendiriyor? Bu insanın veya insanların amaçları nedir?

Bunu söylemek zor. Bazı avukatlarımız, talimatlarının doğrudan Moskova’dan geldiğini varsayıyor. Rusya Devlet Başkanı himayesinde kurulan bir heyetin davayı yönettiğini ve talimat verdiklerini düşünüyorlar.

Aynı zaman Ahtem Aganın tutuklama emri Kırım’dan da gelebilirdi. Kendini Kırım Tatar halkının “liderleri” ilan edenlere ve yeni sahiplerinin verdikleri talimatlarını gerçekleştirmelerine engel oluyordu. Şu an Kırım’daki Kırım Tatar toplumunda gerçekleşen olayları ve sözde Kırım Tatar halkının “temsilcilerinin” davayla ilgili ilgisizliklerini, dava ile ilgili yardım etmek istememelerini ben sadece bu şekilde açıklayabilirim.

Şu anki sözde Kırım liderleri arasında Ahtem Çiygöz’ün kişisel düşmanları var mıydı?

Ahtem Aga özel konuşmalarında hoşlandığı ve hoşlanmadığı şeyler hakkında konuşuyordu. Her zaman kesin ve açıkça yetkilileri eleştiriyordu. Düşman konusuna gelince, ona göre milletin çıkarlarına yapılan ihanetin, en alçak insan davranışı olduğunu düşünüyordu.

Ahmet Çiygöz’ün tutuklamasından hemen önce, sizi Bahçesaray Tarih ve Kültür Parkı Genel Müdürlüğü görevinden aldılar. Bu olaylar bağlantılı mı? Hükümetin sergilediği tavrın değiştiğini ne zaman anladınız?

Bahçesaray Tarih ve Kültür Parkı Genel Müdürlüğü görevine atanmam hükümete karşı tutumumuma bağlı değildi. Bana göre en önemli kriter kültür parkı ve orada bulunan objelerinin Kırım Tatar halkı için önemini göz önünde bulundurarak ben göreve atandım. Bu kuruluş içinde bu topraklarda oluşan halkımızın tarihi ve kültür mirası olan yüzlerce obje bulunuyor. Aslında Kırım Tatar halkının çıkarlarını yansıtan prensipli duruş yüzünden Ahtem Çiygöz tutuklandı.

2014 yılında Kırım kültür çalışanları ile Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin'in görüşmesi gerçekleşti. İlk başta ben listede yoktum, bence özellikle çağırılmadım. Ancak Rusya Federasyonu Cumhurbaşkanlık idaresiyle konuşulduktan sonra beni de davet ettiler. Orada yaptığım konuşmada Kırım Tatarlar halkının Kırım Tatar liderleri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Refat Çubarov’un sürülmesiyle ilgili duydukları endişe hakkında konuşmuştum. Bu sözleri Kırım yönetimi büyük tepkiyle karşıladı. Atandığımdan ve görevden alındığım ana kadar, bana karşı olan ilgiyi görüyordum. Sistematik olarak yapılan kontroller, şikayetler, ihbarlar vs. Dolayısıyla benim istifam siyasi güdümlüydü.

Sizce Asan Asanov ve Mustafa Değermenci neden tutuklandı? Göstermelik bir dava için rastgele mi seçildiler?

Bence onlar rastgele seçildiler. Teşhis edilenleri tutukladılar. Bence zamanla, savcılığa yardım edenlerin adlarını öğreneceğiz.

Gençler sergiledikleri prensipli duruşuları yüzünden serbest bırakılmadılar. Onlarla birlikte başka insanlar da tutuklanmıştı. Bir duruşmada, Ali Asanov Ahtem Çiygöze karşı ifade vermeye zorladıklarını açıklamıştı. Bu ifade serbest bırakılması için tek şarttı.

“26 Şubat davası” nasıl ilerliyor? Bu davadan ne bekliyorsunuz? Avukatlarını beklentileri nelerdir?

Artık herkes davanın düzmece olduğunu anladı. Düzmece davada adaletli sonucu beklemek çok zor. Büyük ihtimal Ahtem’e hapis cezası verilecektir. Mustafa Degermenci ve Ali Asanova gelince umut edecez, belki şartlı hapis cezası verilir.

Avukatların kaliteli işlerine değinmek istiyorum. Müvekkilleri için mücadele ediyorlar. Ayrıca bizi savunmaya korkmadıkları için teşekkür etmek istiyorum.

Kırım’da ve Kırım dışında yaşayanlar destekliyor mu?

Evet. Ahtem ve ben herkese gösterdikleri destek ve yardım için teşekkür ediyoruz. Destek olmasaydı daha zor olurdu.

Sizce Ukrayna ve uluslararası toplum, siyasi tutsakları serbest bırakılmaları için neler yapabilirdi?

Uluslararası toplumunun insan hakları ve yerli halkının haklarını koruma konusunda büyük bir deneyimleri var. Ukrayna ve uluslararası toplumunun yapılan hukuksuzluğa odaklı ve sistematik ilgileri ve uygun mekanizmaların kullanımı yardımıyla siyasi tutuklular serbest bırakılabilir.

Siz, Ahtem Aganın çocukları, anne babası şu an ne durumdasınız? Tutuklamadan sonra hayatınız ne kadar değişti?

Her duruşmada Ahtem Çiygöz, “Bu davayı açtıranlar ve hükümetin işbirlikçileri, annelerin, ebeveynlerin, çocukların, yakınlarının gözyaşları ve acıların hesabını millet ve Allah önünde verecekler.” diyor.

Diğer siyasi tutsaklarının aileleriyle görüşüyor musunuz?  Onlar hakkında ne söyleyebilirsiniz?

Evet, görüşüyoruz. Duruşmalarda görüşüyoruz, birbirimizi arıyoruz. Ali Asanov’un ve Mustafa Değermenci’nin sergiledikleri cesaret ve onur, arkabaları için teşvik oluyor, akrabalarına sabır ve gurur veriyor. Böyle gençler var olduğu sürece, geleceğimiz de vardır.

Ahtem Aga kendini hapishanede nasıl hissediyor? Namaz kılmasına izin veriliyor mu?

Evet, namazları Ahtem zamanında kılıyor. Aynı anda o hep, onun için şu an bulunduğu şartların önemli olmadığını vurguluyor. Daha çok soydaşlarına ve Kırım Tatar milletine karşı yapılan hukuksuzluk onu endişelendiriyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.