SON DAKİKA
Hava Durumu

Temişev: "Meclis reklamı için minnettarım"

Kırım Tatar Milli Meclisi’ni sözde kapatma davasının avukatı Cemil Temişev, QHA muhabirine verdiği röportajda, davanın kazanılmasının neredeyse mümkün olmadığını ve Kırım’da insan hakları alanında neler olup bittiğini anlattı.

Haber Giriş Tarihi: 15.03.2016 10:49
Haber Güncellenme Tarihi: 15.03.2016 09:43
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Temişev: "Meclis reklamı için minnettarım"

Kırım Tatar Milli Meclisi’ni kapatma davasının avukatı Cemil Temişev, QHA muhabirine verdiği röportajda,  davanın kazanılmasının nerdeyse mümkün olmadığını ve Kırım’da insan hakları alanında neler olup bittiğini anlattı.

Avukat Cemil Temişev Kırım Tatarlarının temsili organı olan Meclis hakkında düşüncelerini paylaştı. Cemil Bey, Meclis’in hiçbir zaman tekel olma amacı gütmediğini belirtti. Kırım Tatarlarının hiçbir zaman diğer insanların haklarını ihlal etmediğini belirterek sadece 1944 olaylarının tekrarlanmaması için haklarını ve özgürlüklerini savunacak bir organ kurulduğunu ifade etti. Bunun yanı sıra diğer etnik grupların temsilcileriyle de barış içinde yaşadıklarını anlattı.

Cemil Musayeviç,  Kırım Tatar Milli Meclisi’ni kapatma davasının yeni mahkeme belgelerine  aşina olduktan sonra, ilginç bir şey buldunuz mu?

– Davanın en son duruşmasında, davaya ilişkin 500 sayfayı aşkın usül belgesi ve 8 video CD’si ortaya çıktı. Bunları incelemek için 7 gün verdiler. Belgeleri hemen teslim etselerdi, biz bir sonraki duruşmaya hazırlıklı gelirdik. Ancak belgeleri ayın 7’sinde öğleden sonra teslim ettiler. Dolayısıyla belgelerin incelenmesi için iki buçuk günümüz vardı. Dikkatle incelenmesi gereken 506 sayfa usül belgesi ve 8 video CD'si! Tabii ki bu zaman içinde hazırlanmak mümkün değildi. Bundan dolayı ek süre talebinde bulundum. Bu ihmalin sebebi yine de bizden kaynaklanmıyor. Mahkeme benim talebimi haklı  buldu ve yerine getirilmesinde bir engel olmadığını belirtti. Savcının itirazı yoktu, Adalet Bakanlığı temsilcilerinden de aynı talep geldi.

 

Daha önce sözde davanın açılması için sebep gösterilen ve Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Refat Çubarov’un yaptıkları konuşmalar hakkında bilgi içeren 5-7 sayfalık bir belge vardı. Yeni belgelerin farkı nedir?

– Yaklaşık olarak aynısı. Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Nariman Celâl’e belgelerle ilgili bilgiyi ifşa etmemesi için belge imzalattırıldığını hatırlatmak isterim. Bu yüzden müvekkilime zarar vermek istemiyorum. Sadece usül belgeleri diyelim. Davanın açılması ile ilgili, cezanın kararlaştırılması ve savcı uyarıları gibi belgeler.

Belki sıradan bir şahıs için bu belgeler bir anlam ifade ediyor ama hukuki açıdan belgeler hiçbir kimsenin, ne Çubarov’un, ne Kırımoğlu’nun, ne de Lenur İslamov’un suçlu olduğu ispatlamaktadır. Bunlar soruşturma sürecinin hangi aşamada olduğunu kaydeden ara belgelerdir. Meclis’in aşırı (radikal) faaliyetlerde bulunduğuna dair bir belge veya yargı kararına bağlanan hiçbir döküman davacı tarafından sunulmadı. Belgeleri incelemeye devam ediyorum ve tamamlamadan nihai görüşümü söyleyemem. Ancak şimdiye kadar kendim için ilginç bir şey bulamadım.

Hemen şunu söylemek istiyorum: savunmanın hangi yöntemlerle ve nasıl yapılacağına dair bilgi vermeyeceğim ve müvekkilime  de bunu yapmasını tavsiye etmiyorum. Rakibimize bir dizi usül tuzağı hazırladık diyebiliriz. Duruşma sırasında tüm ayrıntıların keyfine varacağınızı düşünüyorum. Davanın sonucu hakkında yanılsamalara kapılmak istemiyorum. Duruşmanın video kaydının alınması için ısrar edeceğim. İnsanların, politik, milli ve din inançlarına bakılmaksızın, kendileri için şu soruyu cevaplamalarını istiyorum: Bu yargılama ne kadar objektif  ve adaletli? Nihai karar ne kadar yasal?

Bazı Meclis üyelerenin faaliyetlerinin taraftarı değilim. Belki her şey normal olsaydı, bazıları hakkında eleştiride de bulunabilirdim. Lakin şimdi görüyorum ki, bu kuruluş rezil edilmeye, yok edilmeye çalışılıyor. Bu kuruluşa ve bazı şahıslara yapılan adaletsizlik, Kırım’ın tüm sakinleri için  Meclis yanlısı yada karşıtı olmaları hususunda tehdit oluşturmaktadır.

Oluşturulan ve desteklenen baskıcı sistem kendilerini onun parçası olarak görenleri daha sonra kolayca yok edebilir.

 

Cemil Musayeviç, mahkeme duruşmasını şimdi kaydetmek mümkün mü?

-Şu anda mahkeme teknik araçlarla duruşmanın kaydedilmesine izin vermedi.

 

Sizce, mahkeme salonunda kaydetmeye izin verecekler mi?

– En azından umut edeceğiz. Yasal olarak bu mümkün. Üstelik mahkeme audio kayıt yapıyor. Kaydın yapılması talebim reddedilebilir, o zaman duruma göre hareket edeceğiz. Sorunlar oluştukça çözeceğiz.

 

Cemil Musayeviç, Adalet Bakanlığı davacının yanında mı yer alıyor? Bu davada onun rolü nedir?

– Adalet Bakanlığı bu davanın davacısı değil. Sadece sözde savcı Poklonskaya, Bakanlığı ilgili taraf olarak belirtti. Yani onlar baştan beri gösterildiler ve ilk duruşmada yer aldılar.

 

Adalet Bakanlığın bu davada ilgilendiği şey nedir?

– Savcılık KTMM’yi sivil toplum kuruluşu olarak kabul ediyor. Sivil toplum kuruluşunun federal anayasa kanununa göre tescil edilmesi gerekiyor. Bunu bizim rakiplerimiz söylüyor. Biz ise Meclis’in sivil toplum kuruluşu olmadığını uluslararası hukuka göre faaliyette bulunan temsil organ olduğunu söylüyoruz, dolayısıyla Meclis sivil toplum kuruluşlarına uygulanan normlara uymamalı.

Savcının tutumu ise şu: Meclis sivil toplum kuruluşu. Bu savcını hakkı. Bizim hakkımız ise bunun doğru olmadığının gerekçelerini sunarak itiraz etmek.

 

Duruşma salonunda sözde hükümet yanlısı gazetecilerin çoğunlukta olduğunun bilgisini aldık. Karşıt görüşlü medya kuruluşları salona alınmıyor. Doğru mudur?

– Hangi medya kuruluşu temsilcilerinin orda olduğunu bilmiyorum. Oldukça çok sayıda gazeteci, meslektaşlarınız ve kamera var. Ben şahsen gidip hangi yayın kanalından olduklarını sormuyorum. Ama olayların ‘resmi’ tarafını aydınlatan medya kuruluşlarının temsilcilerinin çoğunlukta olduğunu tahmin edebiliyorum.

 

Cemil Musayeviç, eskiden Ukrayna yasalarına göre çalışan memurlar şimdi bu gibi süreçlerde yer alıyorlar, bu kadar kısa zamanda Rus mevzuatını öğrenmeleri mümkün değil. Bu durum duruşmalarda onların profesyonelliklerini etkilemiyor mu?  

– Benim tarafımdan rakiplerimin uzmanlık düzeyini değerlendirmek yanlış olur. Kişileri sorgulamak... Kırım’ın tüm hukuki topluluğu bu durumda. Davanın yürütülmesi profesyonellik düzeyini gösterir. Önemli olan tüm tarafların objektif ve adaletli olmasıdır.

 

Anladığım kadarıyla mahkeme tüm Kırım vatandaşlarına açık. Ama maalesef herkese, Meclis üyeleri dahil izin verilmiyor. Neden?

– Ben şahsen bunu normal karşılıyorum. Fiziksel olarak mahkeme salonuna herkes sığamaz. Yargıcın herkesin bulunmasına izin vermemesini bir ihlal olarak değerlendirileceğini düşünmüyorum. Önemli olan tüm isteyenlerin davayı takip edebilmesi. En basiti video kaydın yapılmasına izin verilmesi. Geçen sefer mahkeme önünde yüze yakın kişi toplandı. Bu insanlar Kırım Tatar Halkının temsil organının kaderi için endişelen  insanlar. Tabiki mahkeme salonuna bu kadar kişiyi sığdıramazlar.  

 

Cemil Musayeviç, Rusya’nın ünlü Memorial İnsan Hakları Merkezi temsilcileri size nasıl yardımcı oluyorlar?

– Onlar kendi tecrübelerini, çalışmalarını paylaşıyorlar. Yardım etmek isteyen herkese minnettarız. Sadece gelip bizimle dayanışma içinde olanlara bile. İnanın, böyle zor bir durumda bu çok önemli.

 

Rus meslektaşlarınız bu dava ile yeni bir şeyler keşfediyorlar mı?

– Mutlaka. Rusya’da köklü halkın temsil organının faaliyetlerini yasaklama gibi bir emsal yoktu. Aşırı (radikal) faaliyette bulunarak bazı partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının kapatılması söz konusuydu. Ama bizdeki durumla karılaşmadılar.

Cemil Musayeviç, savunmayı nasıl doğru geliştirebileceğinize dair size danışmanlık veriyorlar mı?

– İzninizle bu konuda konuşmayacağım. Savunmanın ana hattı – Meclis’in sivil toplum kuruluşu olmaması yönünde. Dolayısıyla sivil toplum kuruluşlarının aşırı (radikal) faaliyette bulunmasına karşı yürürlükte olan yasalar bu durumda uygulanamaz. İkinci tezimiz ise Meclis’in hiçbir zaman aşırı faaliyetlerde bulunmaması. Meclis kurulduğu günden bu yana, Kırım Tatarlarının haklarının korunması için mücadele ediyor. Başka insanların haklarının ihlali gibi bir amaç hiçbir zaman gütmedi. Irk yada etnik temele dayanan nefret propagandası yapmadı. Bir halkın başka halka göre üstünlüğünü teşvik etmedi. Faaliyetleriyle 44 yılı trajedisinin sonuçlarının üstesinden gelmeye çabaladı. Halkın ihlal edilen haklarının yeniden verilmesi için mücadele ediyordu. Bunlar toponomi (yer adları), Kırım Tatar dilinin statüsü, eğitim ve kültürün geliştirilmesi, hükümette temsilcilerin bulunması alanlarındaki haklardır. Kimse hiçbir zaman Kırım Tatarlarına özel daha fazla hak verilmesini istemedi. Bu hiçbir zaman konuşulmadı. İşte bunları karşımdakilere kanıtlamaya çalışıyorum ve beni duyacaklarına inanıyorum.

Cemil Musayeviç, siz çok tecrübeli bir avukatsınız, bir çok davada yer aldınız. Sözde savcılık tarafından açılan bu davayı nasıl değerlediriyorsunuz?

– İddianın yasadışı olduğunu tam olarak düşünmüyorum... Savcı herhangi bir sebeple dava açabilir, durumu ve olayları istediği gibi değerlendirebilir. Bu onun hakkı.

Ben iddianın asılsız olduğunu düşünüyorum ve umarım mahkeme rakiplerimizin iddialarını kanıtlamak için sunduğu dokümanları doğru değerlendirir. Bu gibi ciddi davada varsayımsal davranmak mümkün değil.

(Sözde) Kırım Yüksek Mahkemesi'nin, savcıların, medyanın Meclis faaliyetleri hakkında çok şey öğreneceklerini düşünüyorum. Ben aynı zamanda bizim sayın savcımıza minnettar olduğumuzu da söylemek istiyorum, onun davacı olması sayesinde tüm dünya Meclis’i ve Kurultay’ı tanıdı. Kuruluş için bu çok iyi reklam.

 

Cemil Musayeviç, davayı aldığınızda korkmuyor muydunuz?

– Korkmak mı? Neden korkmalıyım? Biz yasadışı bir şey yapmıyoruz. Dolayısıyla avukat hiçbir şeyden korkmamalı.Bu mesleği seçmemeli o zaman.

 

Ama Kırım’da yasa diye birşey yok, siz bununla ilk defa karşılaşmıyorsunuzdur?

– Yapman gerekeni yap, ne olacaksa olur.

 

Sonuna kadar mücedele edecek misiniz?

– Evet, tabii ki. Benim tutumum: köklü halkın yüksek temsil organı var olmalı. Bazı üyelerin görüşlerini, belki de belli bir düzeyde tüm kuruluşun görüşlerini paylaşmıyorum. Ama herkes kendi görüşünü ifade edebilmeli ve bu hak kutsal prensibimiz olmalı, kimse bu hakka tecavüz etme cesaretinde bulunmamalı. Aynı görüşte olmasam bile ya da hatalı buluyorsam bile, ben her insanın kendi görüşlerini ifade edebilmesi için mücadele etmeliyim. Çünkü bu hak benim güvenliğimin teminatı olacaktır. Benim özgürlüklerimin. Benim normal, insani, uygar ve Avrupai geleceğimin teminatı.

 

Cemil Musayeviç, dava kaybedilirse ve Meclis’i aşırı faaliyette bulunan bir örgüt olarak suçlayarak kapatırlarsa, siz avukat olarak ne yapacaksınız?

– İlk önce apelasyon (kontrollü olarak adlandırma) olacak. Sonra kapatma... Büyük ihtimalle tüm Rus mahkemeleri Meclis’i yasadışı ve aşırı faaliyette bulunmakla suçlayacak ve tüm mahkemeleri kaybedeceğiz. Bu durumla karşılaşanların yüzde 99’u aynısını söylüyor. Adalete kimse inanmıyor, aynı zamanda Rus hukuk alanında Meclis’in kendisini haklı çıkarması imkasız. Rus gerçeği, Rus devletinde. Meclis’in kapatılması üyelerine karşı baskının artmasına da sebep olacaktır.

 

AİHM’ye davacı olacak mısınız?

– Elbette, tüm yasal savunma metotlarını kullanacağız.

 

Elina Sulima

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.