SON DAKİKA
Hava Durumu

"Ukrayna teslim olmamızı emretti!"

Ukrayna Silahlı Kuvvetleri 36. Deniz Piyade Tugayı Albayı Dmitriy Delyatitskiy Kırım Haber Ajansına (QHA) Rus özel kuvvetlerinin birliğine nasıl saldırdığını anlattı.

Haber Giriş Tarihi: 26.02.2016 12:49
Haber Güncellenme Tarihi: 26.02.2016 16:09
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
"Ukrayna teslim olmamızı emretti!"

Ukrayna Silahlı Kuvvetleri 36. Deniz Piyade Tugayı Albayı Dmitriy Delyatitskiy'in ailesi Kırım’da işgalin korkunç günlerini yaşamıştı. Albay askeri üste işgalcilerle çevriliyken FSB'nin evine gelerek eşine şantaj yaptığı, hayatlarının kabusa döndüğü o günleri çocukları hala korkuyla hatırlıyorlar.

Albayı Dmitriy Delyatitskiy, Rus askeri yönetiminin  tüm uğraşlarına rağmen Ukrayna’ya yaptığı yeminini bozmayıp işgalciler tarafına geçmemişti. Anlaşmaya göre askeri üsten silahlarıyla ve askeri araçlarıyla çıkacaklardı. Ama anlaşmayı bozan Rus işgalciler gece  vakti silahsız deniz piyadelerine saldırmıştı.

Dmitriy, Kefe (Feodosiya) 1. Deniz Piyadesi Taburu nasıl bloke edilmişti anlatır mısınız? Olaylar ne şekilde gelişti?

En baştan başlayalım. Birlik bloke edilmeden bir gün önce, Ukrayna Deniz Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Voronçenko benimle bağlantıya geçmişti. İslam Terek (Kirovskoe) havaalanını korumak için bir bölüğün gönderilmesi emrini verdi. Bir bölük de Eski Kırım poligonuna gönderilmişti.

Bundan sonra General Voronçenko yine bağlantıya geçerek Arbay Mamçur komutanlığındaki Belbek havaalanını ele geçirme teşebbüslerinin başladığını bildirdi. Ben de komutadan üssün bloke edilmesini engellemek için birlikleri dışarı çıkarmak için (kuşatılmayı engellemek için) izin istedim.

Bundan birkaç saat sonra üssün yakınlarında sözde Kırım savunma birlikleri (yeşil adamlar, Rus özel kuvvetleri-spetsnaz) ve Kozaklar toplanmaya başladı. Doğal olarak üsse girmelerine izin vermiyorduk. Onlar görüşmeler yapmak istiyorlardı, ancak hiçbir şey elde edemeden gittiler. Bir iki saat sonra Rusya Karadeniz Filosu 810. Tugayın iki bölüğü bölgeye intikal etmeye başladı, bizim üssümüzü bloke ettiler.

Sizinle müzakereler yaptılar mı, kendi taraflarına geçmeyi teklif ettiler mi?

Tabi, silahları Ruslara teslim etmeyi talep etmişlerdi. Ayrıca Rus tarafına geçme teklifleri de gelmişti. Sadece bana değil birliğin tüm subayları ve askerlerine bu teklif geldi. 10-15 gün sonra biz teslim olmayı reddetiğimiz zaman üssümüzün çevresini mayınlamaya çalıştılar.

Savunma birlikleri size saldırarak içeri girmeyi çalıştılar mı?

Rus askerleri tarafından bloke edildikten iki gün sonra sonra silahla üsse girmeye çalışan bir Rus askeri ve bir savunma birliği üyesini esir almıştık. Rus askeri subay idi, Akyar’da (Sivastopol) yerleşen Rusya Karadeniz Filosu 810. Tugay paraşütçü taarruz bölüğü komutan yardımcısıydı. Bu bilgiyi komutaya iletmiş ve esirleri sorguya çekmiştik. Savunma Bakanına da bildirmiştim. Ancak esirleri Rus tarafına teslim etme emri aldım.

O zaman üssünüzün bloke edilmesiyle ilgili Ukrayna üst makamları ne söylüyordu, hangi komutlar veriliyordu? Ukrayna Savunma Bakanlığı ile iletişim kurabiliyor muydunuz?

Ukrayna Savunma Bakanlığı üssümüze helikopter göndermeyi başarmıştı. Bu zor bir görevdi. Kapalı iletişim kanalları sayesinde Savunma Bakanıyla ve Genelkurmay Komutanı ile  iletişim kurabiliyordum. Hangi komutlar veriliyordu? “Dayanın! Başka yol yok!”.

Kendinizi savunma veya çatışmaya girme emirleri verildi mi?

Silahımız vardı ve Rus askerleri üssümüze girmeye çalışsaydı biz onu kullanırdık. Ancak, üssümüzün şehrin merkezinde olduğunu göz önünde bulundurmalıydık. Etrafımızda sivil insanlar bulunuyordu.

Bir röportajda elinizdeki silahlarla sadece iki saatlik çatışmanın yeterli olacağını söylediniz, bu doğru mu?

Hayır en azından iki günlüktü.

Silah deposunu ulaşabiliyor muydunuz? Medyada silahları en baştan kaybettiğinizi yazılmıştı.

Bazı şeyleri karıştırıyorsunuz. Silahları teslim etme emri gelmişti, on iki saat sonra Rus askerleri üssü ele geçirdiler. Daha önce silahımız vardı.

Ne tür silahınız vardı?

Zırhlı araçlarımız, roketatarlar ve personel silahlarımız vardı. Ancak saldırıdan önce silahları teslim etme emri almıştım.

Rus askerleriyle bir anlaşmanız var mıydı?

Hayır, ben Ruslarla anlaşmadım, ben kendi komutamdan emir aldım.

Yani Ukrayna Savunma Bakanlığı silahları teslim emri verdi?

Evet, üst komutanlar arasında bölüğün Ukrayna ana kısmına intikali hakkında müzakereler yapılmıştı. Ben Rusya Savunma Bakanı Yardımcısı Popov ile görüşmüştüm. Bir de Güney Bölgesi Komutanı korgeneral Galkin ile bölüğün çıkarılması kararı alınırsa silahlarla ve askeri araçlarla birlikte Ukrayna'nın ana kısmına gidebileceğimiz hakkında görüşmüştüm. Dolayısıyla son ana kadar silahları teslim etmiyordum.

Ukrayna ana kısmına çıkma emri gelmeseydi ne kadar dayanmaya hazırdınız?

Gerektiği kadar dayanırdık.

Ancak genelkurmay sizi desteklemedi...

O zaman yaşanan olayları dikkete almalıyız, çoğu insan devre dışı kalıyordu. Kırım’da yaşayan üç, altı ay askerlik yapan genç anlaşmalı askerler bizi desteklemek istemediler. Onları istifa ettirmiştik, çünkü onlar üste kalmak ve onu savunmak istemiyorlardı.

Ondan sonra kaç kişi kalmıştı?

153 kişi.

Bölüğünüzüde Kırım’da yaşayan askerlerin sayısı çok muydu?

Bölüğün yüzde 70’i Kırım sakinlerinden oluşuyordu.

Diğerleri Ukrayna’nın farklı bölgelerinden mi?

Evet

Yani Kırım’da yaşayanlar üssü terk etti, Ukrayna’nın diğer bölgelerden gelen askerler kaldı mı?

Çoğunlukla evet.

Sizce onlar neden kaldı? Onlara Rus tarafına geçme teklifi edilmiş miydi?

Bunda birkaç neden var. Kalanlar arasında, ebeveynleri, aile ve çocukları Kırım’da yaşayan insanlar vardı, bazıları anne babasını sağlık durumları nedeniyle bırakamıyordu. Tabi Rus tarafına geçme teklifini kabul edenler de oldu.

Onları hain olarak görüyor musunuz?

Teklifi kabul edenleri, evet.

Yani onlar yeminlerine ihanet ettiler...

Evet

Olnarla görüşüyor musunuz?

Hayır, görüşmüyorum.

Üsse nasıl saldırılmıştı anlatır mısınız?

Gece saat üçte saldırıya geçtiler. Rus askerleri ilk ateşi açtı. Zırhlı araçlardan ateş ediyorlardı. Sonra zırhlı araçla çitleri yıkarak üssün içine girdiler. Bizim bulunduğumuz komuta merkezi binasına ateş etmeye başladılar. Ondan sonra kışlalara ateş açtılar. Sersemletici el bombaları kullandılar.

Daha önce Ukrayna ve Rusya Savunma Bakanlıkları arasında silahları teslim ederseniz saldırının olmayacağı konusunda bir anlaşmaya varıldığını söylediniz. Ancak saldırı yine de oldu, öyle değil mi?

Saldırı gerçekleşti. Ukrayna ve Rusya Savunma Bakanlıkları arasında ne tür bir anlaşma yapıldı bilmiyorum. Bir daha söylüyorum, bana silahları teslim etme emri verildi. Belki anlaşma vardı. Bölüğün Ukrayna'nın ana kısmına intikali hakkında konuşuluyordu.

Ne zaman çıkmalıydınız?

Bir hafta içinde çıkmalıydık.

Saldırı sırasında göğüs göğüse muharebe yaptığınızı söylenmişti. Bu doğru mu?

Savunma için sadece copları kullanabilirdik. Üssün içine girmeye çalışan savunma kuvvetleri ve Kozaklara karşı onları kullanmıştık. Sadece bu şekilde direniş gösterebiliyorduk.

Çatışma sırasında yararlananlardan birisiniz. Nasıl oldu da kaburgalarınızı kırdılar?

Komutanı arıyorlardı. Tüm askerlerime komutan nerede diye sorulmuştu. Benim fotoğrafımı gösteriyorlardı. Ben de kalkıp komutan olduğumu söyledim. Bundan sonra olanlar oldu.

Sizi dövdüler mi?

Evet.

Binada kaç kişi vardı?

O zaman tören alanına çıkarılmıştık. Önce denizcileri ve anlaşmalı askerleri sonra diğerlerini yere yatırarak üstlerini aramış, kollarını bağlayıp duvara dizmişlerdi. Bizi helikopterle götürmüşlerdi.

Esir olarak sizi kaç gün tuttular? Size karşı nasıl davrandılar?

Rusların Akyar (Sivastopol) nizamiye bölgesinde tutuluyordum. Beni oraya getirdikleri zaman, General Voronçenko, Albay Mamçuk ve birkaç Ukraynalı asker daha ordaydılar. Dört-beş gün bizi tek kişilik hücrelerde tuttular. Sürekli tehditler savuruyor,  Rus tarafına geçmeyi teklif ediyorlardı. Bana Rus tarafına geçme karşılığında ne istediğimi soruyorlardı.

Ne tür tehditlerde bulunuyorlardı?

Aileme tehdit ediyorlardı. Ailem o zaman Kefe’de bulunuyordu.

Ailenize gittiler mi?

Saldırıdan önce kozaklar ailemi tehdit ettiler. Rus askerleri o zaman bir eylemde bulunmadılar.

Üssünüz bloke edildiği zaman yerli sakinler size yardım ettiler mi?

Kırım Tatarları çok yardım ettiler. İlk onlar yardım etmeye başladılar. Paha biçilemez bir davranıştı. O zaman yardıma çok ihtiyacımız vardı.

Üssünüzü kim bloke etmişti? Olaylara göre çok hızlı müdahale etmişlerdi...

Bizi bloke edenler profesyonel FSB ekipleriydi. Saldırıda zırhlı araçlar, helikopterler kullanılmıştı. Bu kadar çok silahlı askere sahip olduktan sonra silahsız insanlara saldırmak için fazla akıl gerekmiyor. Onur duyduk diyebiliriz.

Şu an o olaylara baktığınız zaman ne değiştirirdiniz?

Ne değiştirirdim? İlk önce askerlerin ailelerini oradan çıkarırdım, onları riske atmamak için. Sonra da sonuna kadar savaşırdım. Önceden böyle olacağını bilseydim, bazı şeyleri değiştirirdik. Kerç’te bir bölük yerleştirir, Rus askerlerinin girişini engellerdik. İslam Terek havaalanından askerlerimizi çekmezdik.

Olaylardan sonra Rusya’ya karşı davranışınız değişti mi?

Daha sert oldu. Rusya, Kırım’ı işgal etti. Biz ise yapabildiğimiz gibi kendi ülkemizi korumaya çalışıyoruz.

Kırım işgal edilirken aileniz ne durumdaydı?

Çocuklar duygusal olarak çok etkilendi. Çok fazla. Özellikle küçük çocuğum. Zaman bizi iyileştiriyor.Şu an daha iyi oldu, ilk başta çok zorlanmıştık. Sadece benim ailemde değil, birçok küçük çocuğa sahip subayın aileleri zorlandı.

Olaylardan sonra ne hissettiniz?

Bir eziklik hissetmiyorum. Kim ne söylerse söylesin. Ben ve astlarım Ukrayana yeminine ihanet etmediğimizi kanıtladık.

Dmitriy sizce Kırım ne zaman Ukrayna’ya dönecek?

Dönmesi gerekiyor bu kesin. İlk önce diplomatik yollarla denemek gerekiyor. Kan dökmeden Kırım’ı geri almak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Ancak bu sorunun cevabı çok uzun, tartışılabilir.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.