SON DAKİKA
Hava Durumu

Türk Akımı ne kadar Türk?

Basının büyük bir hevesle alkışladığı Türk akımı, Türkiye'nin Rusya'ya bağımlılığını arttıracak, stratejik açıdan oldukça tehlikeli bir proje.

Haber Giriş Tarihi: 12.10.2016 16:39
Haber Güncellenme Tarihi: 12.10.2016 16:45
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Türk Akımı ne kadar Türk?

"Türk akımında anlaşmaya varıldı!", "Rusya'yla ilişkiler eskisinden de iyi!", "Putin çok memnun..." Bunlar Türk Akımı anlaşmasından sonra Türkiye'deki gazete başlıklarının gereksiz sözcüklerden arındırılmış ve özünü daha iyi ifade eder hale getirilmiş versiyonları. Hatta kimi gazeteler daha da ileri gidip, Kırım'ı Rus toprağı olarak göstermişlerdi, sonradan ayıplarından dönseler de.

Pekala Türk akımı ne kadar Türk? Bu sorunun cevabı, Rusya ile ilişkilerin tekrar "iyi"leşmesinden ötürü pek aranmıyor. Acaba Rusya bu anlaşmaya neden bu kadar önem veriyor?

Rusya'nın en önemli stratejilerinden biri, Avrupa'nın yegane doğal gaz sağlayıcısı olmak. Bu amaçla Rusya, Orta Asya'da gaz satıcısı ülkelerle alım anlaşmaları da yapıyor: Bu ülkelerin müstakil satıcılar olmalarını engelliyor. Coğrafi olarak Avrupa'ya daha yakın olma avantajıyla, bir tekel oluşturuyor. Orta Asya'daki tarihi fırsatın bu sayede Rus zincirlerini kıran bir Turan mucizesi olmasının önüne geçiliyor!

Avrupa'ya gaz satan-satmak isteyen Orta Asya ülkeleri, Azerbaycan ve İran var. Rusya, bu alanda rekabet istemiyor; bu amaçla gerçekleştirdiği projelerin sonuncusu "Türk akımı", Avrupa Birliği düzenlemelerinin engeline takılmadan gazı ulaştırmayı planlıyor. Daha önce Türkiye'nin olmadığı, Bulgaristan üzerinden bir proje de gündeme gelmişti. 

Fakat Türk Dünyası için önemli olan iki farklı proje daha var(dı). TANAP, Trans Anadolu projesi, Azerbaycan gazını Gürcistan ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşıyacaktı. Fakat Türk akımından sonra, bu projenin baltalanacağından emin olabiliriz; 2018 yılında faaliyete geçmesi beklenen projenin geleceğinden endişeliyim. 

Bambaşka bir proje de, artık adını kimsenin anmaz olduğu Nabucco idi. Orta Asya, Azerbaycan ve özellikle İran gazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştıracaktı. Bu Rusya'nın stratejik hareket alanını çok kısıtlayacağı gibi, bu ülkelere inanılmaz avantaj sağlayacak, daha önce bir QHA analizinde ele aldığımız Orta Asya'daki fırsat potansiyelinin aktifleşmesine neden olacaktı. Gazprom tekeli kırılacak, Avrupa Rusya'ya bağımlı olmaktan kurtulacaktı. Bu sayede Rusya'nın Avrupa siyaseti üzerinde etkisi de zayıflayacak, Ukrayna, Kırım gibi meselelerde Putin bu kadar rahat hareket edemeyecekti. Nabucco projesinin yılan hikayesine dönüşmesi, ortaklarının bir bir projeden çekilmesi, Türkiye'de çeşitli ilginç ve kirli teorilerle anılması... Rus istihbaratı, diplomasisi ve sermayesi, bu projenin rafa kalkması için elinden geleni yapmıştı. Türkiye'de Rusya ile ekonomik ilişkileri olanlar da, buna çanak tutmuşlardı. Bu pek tutunamadığı için silinip giden "Mahşer: Nabucco'nun Zehri" isimli bir televizyon dizisine bile konu olmuştu!

Nabucco'nun günümüzdeki alternatifi olan Türk Akımı ise, tamamen Rus çıkarlarına uygun ve sahada başka oyuncu bırakmayan, Ukrayna'yı da tamamen devreden çıkartan bir proje. Türk Dünyası'nın Rusya'ya olan "ekonomik mecburiyeti"ni de iyice arttıracak bir proje. Üstelik, Türk Dünyası içinde görece daha geniş manevra kabiliyeti olan tek ülke olarak öne çıktığını gördüğümüz Türkiye'nin de elini mahkum ediyor.

Enerji üretmiyorsanız, doğal kaynaklarınız yoksa stratejik olarak yapmanız gereken, tek bir satıcıya bağlı kalmamaktır. Alım pazarında çeşitlilik, enerji meselesinin siyasetiniz ve bağımsızlığınızın üzerinde sallanan bir kılıç olmasını engeller. Türkiye ise bunun tam tersi bir politika güdüyor: Türkiye doğalgazı ithalinin %60'ını Rusya'dan gerçekleşiyor. Bu, Rusya'nın iç siyasetimize ve ekonomik yapımıza tam tahakkümü demek. Daha da vahim bir durum var: Kullandığımız doğal gazın %50'si elektrik üretimine gidiyor. Yani sanayide yahut evlerde ısınma ve sair amaçla değil, direkt olarak hayati bir kalem olan elektrik üretimi için doğalgaz kullanıyoruz. Bu Rusya bağımlılığı haricinde de tuhaf: İthal ettiğin ve pahalı bir kaynağı, daha ucuz alternatifler varken, neden elektrik üretiminde kullanırsın?

Özetle, Türk akımı Rusya'nın hem Orta Asya'ya hakimiyetini pekiştirecek, hem Avrupa karşısında hep avantajlı olmasına neden olacak hem de Türkiye'nin git gide diğer Türk ülkeleri gibi Rus güdümüne girmesi için süregiden çabadaki en önemli adım olacak.

Bir hıyanet olduğunu düşünmek korkunç geliyor, fakat gaflet varsa, o da eşit derecede korkunç. Hükümetin bu gafleti bir an önce farkedip, kapasitesi ve aktif hale geçmesine daha 3 yıl olması nedeniyle asla elimizi rahatlatmayacak TANAP yanında başka projelere de girişip, Türkiye'nin Rusya'ya "bağımlılığı"nı azaltması gerekiyor. 

Olacak mı? Hep birlikte göreceğiz.

M. Bahadırhan Dinçaslan

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.