Almanya eski Başbakanı'na yaptırım altındaki Rosneft’te görev

1998-2005 yılları arasında Almanya'nın başbakanlığını yapan Sosyal Demokrat politikacı Gerhard Schröder, Rusya, 2014 yılında Ukrayna'ya ait olan Kırım Yarımadası'nı işgal ettiğinde Avrupa Birliği'nin yaptırımlar listesine giren Rusya'nın en büyük petrol şirketi Rosneft’in yönetim kurulu başkanı seçildi.

Rosneft'in hissedarları, bugün 29 Eylül'de yapılan olağanüstü toplantıda şirketin mevcut yönetim kurulunun yetkilerini süresinden önce feshetti ve eski Alman şansölyesi Gerhard Schröder ile Rusya Enerji Bakanı Alexander Novak'ın yer aldığı yeni bir ekip seçti.

Rus TASS ajansının haberine göre, yeni yönetim kuruluna ayrıca Nord Stream AG'nin Genel Müdürü Arthur Matthias Warnig ve ExxonMobil'in eski Hazine Müsteşarı Donald Humphreys de girdi. Ayrıca yönetim kurulu üye sayısının 9'dan 11'e yükseldiği kaydedildi.

Rosneft’in yönetim kurulundaki görevine ilişkin açıklama yapan Gerhard Schröder, “Her yerde bunu yapıp yapmamam gerektiği konusunda tartışmalar var. Ancak bunu [Rosneft yönetim kuruluna katılmak] büyük bir zevkle yapacağıma karar verdim. Hem siyasi hem de ekonomik alanlarda topladığım deneyimi bu şirketin yararına kullanmaya karar verdim” dedi.

Schröder, 2005 yılından bu yana, Rusya'da kamu şirketi Gazprom'un çoğunluğu elinde tuttuğu ve Rus doğalgazını Almanya'ya getiren Kuzey Akım projesinde görev yapıyor. Başbakanlığının sona ermesinden kısa bir süre sonra bu görevi kabul etmesi o tarihte ciddi tepkilere neden olmuştu.

Schröder’in Rosneft şirketinde görev alacağına dair çıkan haberlerde sert eleştirilere hedef olmuştu. Yeşiller Partisi eski Genel Başkanı ve Avrupa Parlamentosu üyesi Reinhard Bütikofer Schröder'in davranışını "utanmazca" olarak nitelerken, Ukrayna'nın Almanya Büyükelçisi Andrey Melnik "eski bir başbakan ve Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) önde gelen üyelerinden birinin Kremlin lideri tarafından alet edilmesini" ahlaki açıdan kınanması gereken bir durum olarak nitelendirmişti.

Almanya Başbakanı Angela merkel de Schröder’in AB yaptırımları altındaki söz konusu şirkette yer alabileceği olasılığını eleştirmişti.