SON DAKİKA
Hava Durumu

Bakan Faruk Çelik: ''Gelin hep birlikte insani değerleri dünyaya yeniden hatırlatalım''

Haber Giriş Tarihi: 01.03.2010 12:35
Haber Güncellenme Tarihi: 01.03.2010 12:35
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Bakan Faruk Çelik: ''Gelin hep birlikte insani değerleri dünyaya yeniden hatırlatalım''
Devlet Bakanı Faruk Çelik, dünyanın dört bir yanında hayatlarını sürdüren Türk, soydaş ve akraba topluluklarına, ''Gelin, hep birlikte geçmişte dünya siyasetine yön veren insani değerleri dünyaya yeniden hatırlatalım ve 21. yüzyıla damgamızı vuracak kararlılığımızı ortaya koyalım. Biz birlik ve beraberlik içinde olursak, Balkanlar, Kafkaslar, Orta Asya ve Orta Doğu, huzur ve barış içinde olur'' diye seslendi. 
Bakanlığı koordinatörlüğünde, Grand Cevahir Oteli'nde düzenlenen Türk, soydaş ve akraba topluluklarının kurmuş oldukları sivil toplum örgütleriyle buluşma yemeğinde konuşan Çelik, bugünün, tarihi ve büyük bir gün olduğunu vurgulayarak, bugün Tuna'nın çocuklarının Sakarya'nın çocuklarıyla, Seyhan'ın ve Ceyhan'ın çocuklarının Fırat ve Dicle'nin çocuklarıyla buluştuğunu anlattı.
Tarihin bütün ihtişamıyla sonsuzluğa akan bir nehir gibi olduğunu, nehirlerin mecrasının zaman zaman farklı sulara ve ırmaklara dönüşebileceğini kaydeden Çelik, ''Ancak, hiç kimse bugüne kadar suların akışını engelleyemedi. Hiç kimse çağlayana dönüşen suların önünde duramaz. Aynı şekilde milletlerin kader birliğini değiştirmede hiçbir güç muktedir değildir'' dedi.
Ortak bir tarihe ve kültüre sahip olunduğunu belirten Çelik, şöyle devam etti:
''Biz ortak bir medeniyeti birlikte inşa ettik. Acıları, kıvançları, sevinçleri birlikte yaşadık. Biz ortak bir dille aynı şiirleri, şarkıları söyledik, aynı ağıtları yaktık. Geriye dönüp baktığımız zaman tarihe kılıçla, zulümle değil adaletle, kırıp dökmekle değil, iman etmekle yön veren medeniyetlerin parmakla sayılabilecek kadar az olduğunu görüyoruz. Burada bulunan herkesin ortak ataları ise böyle bir medeniyetin kurucularıdır. Bizler de böyle bir mazinin torunlarıyız, bundan da onur ve gurur duyuyoruz.''
Çelik, Fatih Sultan Mehmet'in, BM Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi'nden 485 yıl önce yayınladığı, din ve vicdan özgürlüğü konusundaki en eski belgelerden biri olarak kabul edilen fermanın, ecdatta var olan sevgi, hoşgörü ve adaletle yönetme anlayışının en güzel örneklerinden biri olduğunu söyledi.

-''GEÇMİŞTE ÇOK ACILAR YAŞADIK''-

Bu felsefenin, başka toplumların sadece beşeri varlıklarını sürdürmelerini değil, kültürel varlıklarını da gelecek nesillere aktarmalarının zeminini oluşturduğunu anlatan Çelik, şunları söyledi:
''Ecdadımızın yüzlerce yıl hüküm sürdüğü topraklardaki halkların varlıklarını sürdürmesi ve bugün 35'ten fazla devletin dünya sahnesine çıkması, yüzlerce yıl Osmanlı egemenliğinde kalmalarına rağmen Osmanlıca bilmedikleri halde 20. yüzyılın başlarında başka devletlerce sömürgeleştirilen toprakların, sömürgeci devletlerin dilini konuşuyor olmaları da farkımızı ortaya koymaktadır. Ancak bizim bu yaklaşımımıza, tavrımıza rağmen geçmişte çok acılar yaşadık. Orta ve Uzak Asya, Kafkaslar, Balkanlar, Avrupa ve Orta Doğu'daki, kısaca dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimizin üstelik de çağdaş dünyanın gözleri önünde yaşadığı insanlık dışı muameleler, sürgünler, ayrımcılıklar, asimilasyonlar, katliamlar ve soykırımlar tarihe kara bir leke olarak not düşülmüştür. Bütün bu acılar aramızda var olan gönül birliğimizi, kardeşlik bilincimizi ve ortak gelecek idealimizi daha da pekiştirmiştir.''

-''İLK KEZ BİR ARAYA GELDİK''-

Komşularla ''sıfır problem'' politikasını hayata geçirdiklerini anlatan Çelik, Gazi Mustafa Kemal'in ''Yurtta sulh, cihanda sulh'' hedefi doğrultusunda önemli adımlar attıklarını, bu politikanın gereği olarak komşu, dost, soydaş, akraba ve yurt dışındaki vatandaşlarla ilk kez bir araya geldiklerini söyledi.
Bu birliktelikte iki temel hedefleri bulunduğunu ifade eden Çelik, şöyle konuştu:
''Birincisi, tarih ve kültürümüzün bize armağan ettiği ve sorumluluktan kaçınmayacağımız vizyondur ki, bizimle ortak din, tarih, kültür hatta ortak kader sahibi soydaş ve akraba topluluklarıyla dostluk ve kardeşlik ekseninde tarihi, kültürel ilişkileri geliştirmek, dünya ve bölge barışına birlikte katkı sunmaktır. İkincisi, 50 yıldır Anadolu'nun bağrından koparak bizi dünyanın her noktasında bağlantılı hale getiren vatandaşların sorunlarına çare bulmak, yaşadıkları ülkelerde kimliklerini, kültürlerini, değer yargılarını muhafaza ederek, uyum ve barış içinde yaşamaları için her türlü ihtiyaçlarına cevap vermenin yanında temel hak ve özgürlükler açısından mazur kaldıkları ayrımcılıklar karşısında onların yanında olmaktır.''
Devlet Bakanı Çelik, bu amaçla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla hazırlıklarını tamamlayarak, TBMM gündemine taşıdıkları ''Yurt Dışı Türkler Başkanlığı Kanun Tasarısı''nı en kısa sürede yasalaştırmayı hedeflediklerini belirtti.
Çelik, ''Sizlerin de bu başkanlığın kurulmasını aynı heyecanla beklediğinizi biliyorum. Başkanlığın kurulmasıyla bir yandan soydaş ve akrabalarla kültürel ilişkileri geliştirirken, diğer yandan da yurt dışındaki vatandaşların talepleri Başbakanlığa bağlı tek bir merkezden koordine edilerek, onlarca kurumla muhatap olmadan, sorunları ötelenmeden en kısa sürede çözüme kavuşturulması sağlanacaktır. Hayırlı olmasını temenni ediyorum'' dedi.

-TOPLUMSAL UYUM VE HUZUR-

Yurt dışındaki vatandaşların yaşadığı dost ülkelerin yöneticilerine de seslenen Çelik, ''Vatandaşlarımızın sorumlulukları yanında bizim samimi, şeffaf duruşumuz karşısında yurt dışındaki vatandaşlarımızın varlığını bir güvenlik sorunu olarak değil, farklılık ve zenginlik olarak değerlendirerek, entegrasyonu asimilasyon ve izolasyon aracı olarak görmekten vazgeçmenin toplumsal uyum ve huzur açısından önemli olduğunu belirtmek istiyorum'' diye konuştu.
Devlet Bakanı Çelik, konuşmasını şöyle tamamladı:
  ''Gün, tarihi kardeşlik bağlarımızı yeniden hatırlama, hatırlatma ve geliştirme günüdür. Gün, gelecek nesillerimizi bu kardeşlik bağlarıyla donatma günüdür. Gün, 'Birlikten kuvvet doğar' vizyonuyla hareket etme, ortak çıkarlarımız için ortak politikalar belirleme günüdür. Gelin, hep birlikte geçmişte dünya siyasetine yön veren insani değerleri dünyaya yeniden hatırlatalım ve 21. yüzyıla damgamızı vuracak kararlılığımızı ortaya koyalım. Biz birlik ve beraberlik içinde olursak, Balkanlar, Kafkaslar, Orta Asya ve Orta Doğu huzur ve barış içinde olur. Biz dayanışma içinde olursak, Avrupa, Avustralya ve Amerika'daki, kısaca dünyanın dört bir yanındaki vatandaşlarımız bulundukları ülkelerde huzur ve güven içinde yaşarlar. Unutmayalım ki, görevimiz büyüktür.''
AA
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.