Bulgaristan – ''Doğduğum ülkeye vizesiz gidemiyorum''

Üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) Partisi milletvekili Çetin Kazak, Bulgaristan Parlamentosu’nda 1989 yılından önce Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç eden Türk vatandaşlarına vizelerin kaldırılması konusunu gündeme taşıdı.

1960’lı ve 1970’li yıllarda 150 bin ila 200 bin arasında kişi Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç etmişti. Çoğu bugün emekli ve akrabalarını ziyaret etmek istiyorlar, ancak vize onları engelliyor.

Bulgaristan doğumlu eski vatandaşlar için vizelerin kaldırılması girişimi Türkiye’de heyecan yarattı. Göçmenler vizelerin kaldırılmasını dört gözle bekliyorlar. Kırım Haber Ajansı (QHA), Bulgaristan doğumlu kişilerin vize konusunda yaşadıkları zorlukları araştırdı.

Bu konuda mülakat yapılan kişi, ileride kendisine vizede zorluk çıkarılabileceği endişesiyle adının açıklanmasını istemedi. Bulgaristan’da doğmuş, 1978 yılında daha bebekken ailesiyle birlikte Türkiye’ye göç etmiş. İstanbul’da evleri var ve maddi durumu Türkiye ortalamasının üzerinde. Elektronik Mühendisliği tahsilini İngilizce olarak almış. Ekonomik büyüme rakamları bakımından Çin’le yarışan Türkiye’de onun için istihdam problemi bulunmuyor. Kendisine yaşadığı zorluklara ilişkin sorulan soruyu şu şekilde cevaplandırdı:

VİZE UYGULAMASI ADİL DEĞİL

Vize uygulaması adil değil. Birincisi Bulgaristan vatandaşları buraya (Türkiye’ye) vizesiz gelebiliyor. Bence Türkiye çok daha gelişmiş bir ülke. Ben vize alarak gittiğim bir ülkede hiç olmazsa buradan çok daha üstün şeyler görmek isterim ki bunu çok fazla görebildiğim söylenemez. Onlar bile buraya vizesiz gelebiliyorken ben doğduğum ülkeye vizesiz gidemiyorum. Kaldı ki babamın orada tarlaları var, mal sahibi iken bu muameleyi görüyor.

VİZE ÜCRETLERİ YÜKSEK

En son 15 günlük vize ücreti 290 TL idi, şimdi 350 TL’ye çıkarmışlar. Bu ücret yüksek bence. Bu parayı vererek Türkiye’nin güneyinde güzel bir tatil yapma fikri de aklımdan çıkmıyor değil. Vize olmazsa oranın tatil yerlerini de gezmeyi düşünebilirdim, Pamporovo, Hisar... Ama şu anda buradakiler daha cazip geliyor, vizeyle uğraşmıyorum, ‘bu niye gelmiş’ bakışları da olmuyor.

Bu arada sadece memur kadrosunda olduğu için Bulgaristan ile alakası olmayanlar bile yeşil pasaportla vizesiz giriş çıkış yapabiliyor. Biz orada doğmuş olmamıza rağmen vize alıyoruz. Bu da çok büyük haksızlık.

VİZE DAVETİYESİ ALMAK ZOR

Zaten vize için istenen davetiye ayrı problem. Birkaç haftada ancak çıkıyor, istediğin zaman da Bulgaristan’a gitmeni engelliyor. Kaldı ki davetiyeyi yapacak kişinin maaşı, üzerine tapu olması şartları var. Öz teyzem bize davetiye yapamıyor. Davetiye çıkarmak için ayrıca belli bir ücret veriliyor.

Vizeyi alıp gidiyorsun, orada belirttiğin adreste kalma şartı var. Gidip karakola yazılıyorsun geldim diye. Hatta yazılmak için davetiyeyi yapan kişiyi de istiyorlar. Adam işini gücünü bırakıp seninle karakola da gidiyor. Davetiye yapıp kurtulamıyor.

KONSOLOSLUKTA VİZE ALMAK BİR İŞKENCE

İstanbul’daki konsolosluk Ulus’ta bulunuyor. İstanbul trafiğinde, sabahın köründe Ulus’ta olmak çok zor doğrusu. Orada karda kışta ortalıkta sürünüyorsun. Yakında ne tuvalet ne bir şey var. Hatta çocukları da götürmen gerekiyor, bu resmen işkence. Babam da yaşlı, idrar söktürücü alıyor, sık sık tuvalete gitmesi gerekiyor. Şartlar zorluyor insanı.

Konsolosluğa gidiyorsun, suratsız bir güvenlik görevlisi bağırıp çağırıyor. İnsan düşünüyor bu bir Avrupa ülkesi mi? Nasıl girmişler Avrupa Birliği’ne diye... İçerdeki memurlar ayrı suratsız zaten, sanki suç işlemişsin de hapse girmişsin muamelesi yapıyorlar, suratına tip tip bakıyorlar.

VEFAT ETTİLER CENAZEYE GİDEMEDİK

Anneannem, dedem hastalandılar vefat ettiler. Hiç birisinde yanlarında olamadık. Bundan daha acı ne olabilir? En zor gününde insani desteğini veremiyorsun.

Örneğin bir akrabamız vizesiz şekilde Bulgaristan’a annesini ziyarete gidebiliyor, çocuğunu yanına alabiliyor, eşi ise vize gerektiği için gidemiyor.

Çetin Kazak'ın konuya ilişkin parlamento konuşması:




QHA