İşbirlikçilerin yeni kalleşliği

Kırım Rus yönetimi Etnik İlişkiler ve Sürgünden Dönen Vatandaşlar Komitesi Başkanı Zaur Smirnov, Kırım’da Kırım Tatarlarının baskı görmediğini iddia etti.

Rus RİA haber ajansına konuşan Zaur Smirnov, “Kırım Tatar sorunu üzerinden artık kimse prim almaya çalışmayacak. Kırım’da düzen olacak. Kırım Tatar halkının temsilcileri devlet organlarında var, ayrıca bugün Kırım Tatarları onların sivil ve siyasi hayatlarını temsil eden kuruluşları oluşturmakta serbestler. Şu an yaklaşık on tane bu tür kuruluş var. 'Kırım', 'Kırım Birliği' kuruluşlarını biliyoruz, ‘İnkişaf’ teşkilatı var, Kırım Tatar milli ve kültür özerkliğinin tanıtımı yapılmıştı. Bu kuruluşlara şu an maksimum olanak ve yetki verildi” diye konuştu.

Rusya, işgal ettiği Kırım’da yarımadanın köklü halkı Kırım Tatarlarına karşı yıldırma ve baskı politikasına devam ediyor.

3 Nisan 2016 tarihinde Rusya tarafından işgal edilen Kırım’ın sözde Savcısı Natalya Poklonskaya’nın, “Kırım Tatar Milli Meclisi’nin faaliyetlerini askıya alınması ile ilgili” kararı yayınladığı öğrenildi. Federal “Aşırıcı Faaliyetlere Karşı Mücadele” Kanununun 9. ve 10. maddelerine atıfta bulunduğu belgede sözde savcı Poklonskaya, karar metninde Rus propagandasına uygun şekilde Kırım Tatarlarının özyönetim organını "sivil toplum kuruluşu" gibi göstermeye çalışarak, “Bir sivil toplum kuruluşunun hakları askıya alınıyor. Bu karar doğrultusunda ilgili kuruluşun tüm devlet veya belediye tarafından sunulmuş toplu iletişim araçlarını kullanması yasak, toplu etkinlik düzenlemesi, banka mevduatları kullanması ve herhangi bir faaliyette bulunması yasak. Kuruluşun herhangi bir propagandasının yapılması da yasak...” açıklamasında bulundu.

Rusya Adalet Bakanlığı, 18 Nisan tarihinde Rusya tarafından işgal edilen Kırım’ın sözde Savcısı Natalya Poklonskaya’nın kararı üzerine Kırım Tatar Milli Meclisi’nin “faaliyetleri askıya alınan sivil toplum kuruluşları” listesine dahil edildiğini bildirdi.

Kırım Tatarların yönelik baskı ve takibatın artarak devam ettiği Kırım'da Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) görevlileri, sözde Hizb-ut Tahrir örgütü ile ilişkisi olduğu şüphesiyle birçok kişinin evinde arama yapıyor. Yapılan aramalar sırasında birçok kişi gözaltına alınıyor. Gözaltına alınanların bir kısmı aynı gün serbest bırakılırken, bir kısmı mahkemeye çıkarılarak tanıklara baskı yapabilecekleri veya gizlenebilecekleri ileri sürülerek tutuklu bırakılıyor. Şu an Hizb-ut Tahrir örgütüne katıldıkları şüphesiyle Akmescit (Simferopol) cezaevinde 11 Kırım Tatarı tutuklu bulunuyor.