Kırım ablukasının içinden

Ukrayna doğusunda yapılan "Terörizme Karşı Askeri Operasyon (ATO)" dolaysıyla, işgal edilen Kırım konusu unutulmaya başlamıştı. Kırım Tatarlar buna izin vermeyerek, Kırım'ı yeniden gündeme getirdiler. 2015 yılın Eylül ayında Kırım Tatar Milli Meclisi üyeleri Kırım’ı ekonomik ablukaya alma fikrini ortaya sundular. Bu fikri Ukrayna’nın birçok yerinde yaşayan insanlar da destekledi.
27197
20 Eylül Kırım sivil ablukası altında eylem başlatıldı. Eylemciler Ukrayna anakarasından Kırım’a giden ticari yük taşıyan araçları geçirmemeye başladılar. Abluka organizasyonunda Sağ Sektor aktivistleri de yer aldı, ardından sivil birlik “Azov” üyeleri de iştirak etti. Şu an ablukada her eylemcinin kendi görevi var. QHA muhabirleri ablukanın içini görmek için onu ziyaret ettiler.

Abluka adeta Ukrayna’nın her tarafından gelen insanları bir araya toplamış küçük bir kasaba. Burada ablukayı aktif destekleyen, Rus pasaportları olan gönüllüler de var. Abluka günlük programına göre sabah kahvaltı ediliyor. Yemekhane çok büyük olmadığı için, kahvaltı grup grup yapılıyor. Yemekleri kadınlar hazırlıyor. Çoğunlukla Kırım Tatar kadınları olduğu için yemekler de çoğunlukla Kırım Tatar yemekleri. Onların da kendi nöbet programları var. Kadınlar da çoğu eylemci gibi yüzlerini göstermiyor çünkü çoğunun işgal edilen Kırım’da yaşayan akrabası var.

Kahvaltıdan sonra herkes kendi işine dönüyor, kimi kontrol noktalarında nöbet tutuyor, kimi kendi işlerini yapıyor. Aralarında alışılmadık bir şiveyle konuşan ve “Azov”  taburu işaretlerini taşıyan genç bir adam göze çarpıyor. Sonradan genç adam Rusya’dan gelen gönüllü olduğunu ve yedi aydan beri özel amaçlı “Azov” taburu askeri olduğunu söylüyor. Genç adam yüzünü saklamıyor, çünkü Ukrayna’da takip edilmekten korkmuyor.

Ardından muhabirler kontrol noktasına geçiyor, tehlike anında hızlı tepki verebilmek için nöbeti aynı anda birkaç kişi tutuyor. Konrol noktalarında küçük odun sobaları etrafında ısınıyorlar. Sobalar üstünde çay demleniyor. Hava soğuk ve rüzgarlı olduğu için çoğu insan çabuk hasta oluyor, bu yüzden sıcak çaya çok ihtiyaç var.

Buradan sonra muhabirler merkeze geçiyor. Merkezde herkese karşı şüpheli yaklaşıyorlar, çünkü orası ablukanın genel merkezi ve herhangi bir bilginin sızdırılması istenmiyor. Merkezde daha çok yer var, ancak burası da odun sobası ile ısınıyor. Buradaki sobanın kontol noktalarındaki sobalardan biraz daha büyük olduğunu görüyorlar. Burada abluka yönetimi yapılıyor ve sorunlar çözülmeye çalışıyor. Merkezde sürekli haberler özellikle Kırım ile ilgili haberleri takip ediyorlar.

Akşam yemeği zamanı geldiğinde muhabirlerin dikkatini yemekhane duvarındaki resimler ve yazılar çekiyor. Sağ sektör aktivistlerinden biri: “Bunları bize çocuklar ve gönüllüler gönderiyor” diye anlattı.

Akşam yemeğinden sonra herkes kendi işine dönüyor. Nöbetler değişiyor, sabahçılar dinlenmeye gidiyor. İşte o çok konuşulan Kırım sivil ablukası aslında böyle bir görünüm arz ediyor.