SON DAKİKA
Hava Durumu

Moskovalıların 5 göçmen işçi efsanesi

Haber Giriş Tarihi: 02.09.2013 13:53
Haber Güncellenme Tarihi: 02.09.2013 13:53
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Moskovalıların 5 göçmen işçi efsanesi

St. Petersburg Avrupa Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sergey Abaşin Moskovskiy Komsomolets gazetesindeki makalesinde Moskovalıların göçmen işçi efsanelerini değerlendirdi.

2013 yazında yapılan bir ankette Moskovalılar kendilerini en çok rahatsız eden konuların başında BDT ülkelerinden gelen göçmen işçileri gösterdi. Maaşların düşüklüğü, fiyat artışları, yolların durumu, belediye aidatlarının fazlalığı, yolsuzluk ve sağlık hizmetlerindeki eksiklikler bile göçmen işçiler kadar önemli görülmedi. Yabancı işçilerle ilgili yaygın şekilde söylenen bilgiler ise bir temele dayanmıyor ve basın tarafından efsanelere dönüştürülerek Moskovalıları korkutmaya devam ediyor. Prof. Dr. Sergey Abaşin en yaygın 5 efsaneyi değerlendirdi.

GÖÇMEN İŞÇİLERİN SAYISI

Moskova’daki göçmen işçilerin 2 ile 5 milyon arasında olduğunu duymak mümkün. Resmi verilere göre yasal olarak 1 milyon yabancı bulunuyor, bunların 200 bini ise resmi olarak çalışıyor. İzin süresini aşanların sayısını ise tahmin etmek zor. Gurbetçiler genelde Moskova dışındaki banliyö kentlerinde yaşayıp Moskova’da çalıştıkları için aynı şekilde çalışan Rusya vatandaşlarından ayrılıp sayılmaları sayımı karmaşıklaştırıyor. Bu konuyla ciddi şekilde uğraşan araştırmacılar sayının 1-1,5 milyon arasında olduğunu tahmin ediyor, daha az olabilir ancak bu rakamı geçmiyor. Gurbetçiler kent nüfusunun yaklaşık yüzde 10’unu, çalışabilir halkın ise yüzde 20’sini oluşturuyor.

"YABANCILAR KÜLTÜRÜMÜZÜ BOZUYOR"

Yabancıların Moskova’nın kültürünü bozduğu iddiası yaygın efsanelerden bir diğerini oluşturuyor. Moskova’da her zaman farklı etnik ve dini topluluklara ait kimseler yaşadı. Mosokova’daki ilk cami 18. yüzyılda ortaya çıktı. Moskova’ya taşradan gelenlerin yerel kültürleri için bir pota oldu. Moskova’nın sakinleri yaşlandıkça başta çevre bölgelerden istihdam ihtiyacı karşındı, bu da yetmemeye başlayınca daha uzak diyarlardan göç başladı. Bu durumda kaynaşma zorlaşsa da aşılamayacak bir problem niteliği taşımıyor.

Moskova’daki göçmen işçilerin büyük bir bölümünü Ukrayna, Moldova ve Belarus gibi kültürel bakımdan yakın ülkelerin vatandaşları oluşturuyor. Yarıya yakının ise Orta Asya ve Güney Kafkasya’dan gelenler meydana getiriyor. Ayrıca Vietnamlılar, Çinliler, Afrikalılar, Türkiye ve AB vatandaşları da var. Eski Sovyetler Birliği ülkelerinden gelenler ortak tarihi paylaştıkları için benzer değerlere sahip. Ayrıca göçmen işçilerin çoğunun Moskova’da geçici olarak çalışmaya geldiğini ve sonra vatanına döneceğini belirtmek gerekiyor.

"SUÇ ORANINI ARTIRIYORLAR"

Birçok siyasetçi ve memur Moskova’daki suçların yarısının dışarıdan gelenlerin işlediğini söylüyor. Ancak “dışarıdan gelenler” Rusya vatandaşları da dahil olmak üzere Moskova’da ikamet belgesi olmayan herkesi kapsıyor. 2012 yılına ait resmi verilere göre yabancılar 48 bin suçtan 2 bini ağır olmak üzere 8 bin suç işlemiş. Buna karşılık Moskova’nın yerlileri suçların yarısını, diğer Rusya vatandaşları ise suçların üçte birini gerçekleştirmiş. Yabancı sayısına göre işlenen suçların sayısı Moskova’nın genel ortalamasıyla aynı. Yabancıların yüzde 98’i suç işlememiş kişilerden oluşuyor.

"YABANCILAR EKONOMİMİZE ZARAR VERİYOR"

En ilginç efsanelerin başında ise göçmen işçilerin ekonomiye zarar verdiği inancıdır. “Göçmenler olmadan da işler yürür mü?” sorusunun cevabı hayır. Moskova, Rusya’nın en zengin bölgesi. Buraya sadece yabancılar değil tüm Rusya’dan insan geliyor. Moskova’da işsizlik oranı çok az ve 1-1,5 milyon yabancının yerine istihdam edilebilecek insan kaynağı bulunmuyor. Rusya’nın genelinde ise çalışabilir yaştaki nüfus her yıl birer milyon azalıyor.

"YABANCILARA VİZE KONULURSA KAÇAKLARIN SAYISI AZALIR"

Birçok kişi göçmen işçilerin geldiği ülkelere vize konulursa kaçak göçmenlerin azalacağı görüşünü taşıyor. Bunun aksini gösteren bir örnek olarak ABD katı vize rejimi uygulamasına rağmen 10 milyondan fazla kaçak göçmene sahip. Vizenin konulması kaçak göç sorununu çözmek yerine zorlaştırır. Sınırların daha sıkı kontrolü ve kaçakların tutulacağı kampların yapımı için ek giderler ortaya çıkar. Göçü kontrol etmek için vize uygulanabilir bir araçtır, ancak hazırlık yapmadan ve başka tedbirler almadan uygulanırsa durumu sadece kötüleştirir.

NE YAPILMALI?

Başta “kim suçlu” sorusunu sormaktan vazgeçmeli. Bu sayede yasadışı göç sorununa engelleyici önlemler yerine sorunu daha geniş şekilde değerlendirmek mümkün olur. Başta göçmenler yasallaştırılmalı. Yabancı iş gücü için kotalar kaldırılmalı. Yabancıların ikamet iznini uzatma ve çalışma izni alma prosedürü kolaylaştırılmalı. Göçmenler ve işverenler için legal statünün yararlı olması gerekiyor.

Prof. Dr. Sergey Abaşin, sonuç olarak, modern dünyada bölgeler, ülkeler ve kıtalar arasında kitlesel göçlerin gerçekleştiğini ve bu süreci durdurmanın imkânsız olduğunu kaydediyor. Göçü ise düzenlemek gerektiğini, bunun için efsanelere değil gerçek verilere dayanmak gerektiğini belirtiyor. Abaşin, öfke nöbetlerine yakalanmadan, tehditler savurmadan ve baskılara başvurmadan evi düzene getirmek gerektiğinin altını çizdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.