Çin, Doğu Türkistanlı Uygur ve Kazak çocukları ayrı toplama kampında alıkoyuyor!

Anne ve babaları Çin yönetimi tarafından toplama kamplarına gönderilen Doğu Türkistanlı Uygur ve Kazak çocukların tutulduğu kampların görüntüleri ortaya çıktı.

Çin'deki insan hakları ihlalleriyle üzerine yayın yapan İtalya merkezli "Bitter Winter" adlı dergi, anne ve babaları toplama kamplarına gönderilen küçük çocukların alıkonulduğu "sevgi dolu kalp"(!) adı verilen merkezlerden birinin gizli görüntülerini yayımladı.

http://qha.com.tr/haberler/turk-vatandaslari-cin-in-toplama-kamplarinda/23041/

Hapishaneleri andıran topyekûn güvenlik sistemleri altında sadece Çince eğitimin verildiği bu merkezlerde tutulan çocukların dış dünyaya bağlantı kurmalarına, dışarıya çıkmalarına izin verilmiyor. Habere göre etrafı yüksek duvarlar ve dikenli tellerle çevrili bu "okulların" yoğun biçimde korunduğu, çocukların ebeveynleriyle ayda sadece bir kere görevlilerin nezaretinde görüntülü görüşmesine müsaade edildiği aktarılıyor.

Tanıklarının "beyin yıkama" ya da "asimilasyon merkezleri" olarak tanımladığı bu kampların Doğu Türkistan genelinde birçok yerde bulunduğu ifade ediliyor. Adının açıklanmasını istemeyen bir anaokulu öğretmeni konuyla ilgili verdiği mülakatta, kamptaki çocukların ebeveynleriyle konuşmalarının ardından uzun süre ağladıklarını ve kendilerine gelemediklerini söylüyor.

İnsan hakları aktivistleri, Çin'in kamplara verdiği 'sevgi dolu kalp' isminin uluslararası toplumu yanıltmak amacıyla kullanıldığını vurguluyor. Bitter Winter, ebeveynleri toplama kamplarına götürülen Doğu Türkistanlı çocukların tutulduğu tesislerden birine ait gizli çekilen bir videoyu yayımlayarak bu zulmü gözler önüne serdi.

https://youtu.be/CNAtx4FFlRQ ÇOCUKLARIN TOPLAMA KAMPI

Videoda görülen, Doğu Türkistan'ın Kazak vilayetindeki Çapçal kasabasında bulunan tesisin, ağustos ayında kaydedildiği belirtildi. Ziyaretçilerin kapısında polis merkezi bulunan kampta kimlikleriyle kayıt yaptırarak girebildiği ve binaya erişimin sağlandığı kapılarda şahsi eşyaların da güvenlik kontrolünden geçtiği ifade ediliyor. Ziyaretler için önceden izin alınması gerekiyor.

Tesise alınan çocukların Çince giriş kaydı evrakları üzerinde yer alan ifadeler bakıldığında hem anne hem babası kamplara alınan çocuklar için "çifte alıkonulmuş aile" tanımlaması yapılıyor. Görüntülerde de büyük gözetleme direkleriyle, duvarlarda dikenli tellerle, her noktaya yerleştirilmiş kameralarla bu tesislerin bir hapishaneden farksız olduğu görülüyor.

http://qha.com.tr/haberler/cin-hapishanelerinde-kac-turk-vatandasi-var/12936/

Yine görüntülerde tesisin girişindeki bir odada askeri kamuflaj giymiş bazı şahısların çocuklara eğitim verdiği, çocukların tutulduğu yatakhanelerin girişinde Çin haritalarının, duvarlarda ise "Ben Çinliyim ve ülkemi seviyorum" gibi propaganda sloganlarının yer aldığı görülüyor.

Çin yönetiminin, küçük çocuklara askeri eğitim vermesi için askerleri görevlendirdiği ifade ediliyor. Söz konusu tesislerin, Birleşmiş Milletler raporlarına göre en az 1 milyon Uygur Türkünün alıkonulduğu toplama kamplarıyla benzerliği dikkati çekiyor.

http://qha.com.tr/haberler/isgal-altinda-silahlarin-golgesinde-oyun-akyar-da-cocuklar-icin-askeri-tatbikat/3759/

Pekin yönetiminin Doğu Türkistanlı çocukları askeri eğitime tâbi tutması, Kırım'daki işgalci yönetimin çocuklara yönelik askeri eğitim ve askerleştirme (militarizasyon) hamlelerini hatırlatıyor.

http://qha.com.tr/haberler/isgalciler-akyar-da-cocuklar-icin-silah-egitimi-merkezi-acti/3127/ ÇOCUKLAR HER GECE ANNE BABALARI İÇİN AĞLIYOR

Bitter Winter'a açıklama yapan, güvenlik gerekçesiyle adını açıklamayan okuldaki bir öğretmen, akşam saatlerinde Doğu Türkistanlı çocukların "Anne babamı istiyorum, eve gitmek istiyorum!" diyerek ağladıklarını ve en çok bu durumun okuldaki görevlileri zorladığını belirtiyor. Haberde öğretmenlerin de isteğinin dışında buralara atandığı bildiriliyor.

Daha önce Bole kentinde 200 Uygur çocuğun tutulduğu tesiste görev yapan bir öğretmenin de çocukların ruh halinin günden güne bozulduğunu söyleyerek çocuklardan bazılarının kendi kendilerine zarar vermek için çamaşır suyu içtiğini, hatta bazılarının balık kılçığı yuttuğunu aktarıyor. Çocukların sık sık 'burası cezaevi mi?' diye sordukları ifade ediliyor.

http://qha.com.tr/haberler/avrupa-parlamentosundan-dogu-turkistan-cagrisi/23032/

Doğu Türkistan'da adı açıklanmayan bir cezaevi gardiyanı da Çin yönetiminin azınlıkların çocukları için çok sert ve katı eğitim sistemi uygulayarak onları dış dünyadan soyutlandığını aktarıyor. Kamu güvenliği polislerinin eşliğinde genç Uygurların hükûmet tarafından düzenlenen tek tip Çin müfredatını okumaya mecbur edildiği, çocukların sadece Çince konuşmak, domuz eti yemek, hükûmetin istediği kıyafetleri giymek ve hükûmetin belirlediği alışkanlıklara ve geleneklere göre yaşamak zorunda bırakıldığı kaydediliyor.

Verilen mecburi eğitimlerle çocuklar Çin Komünist Partisi'ne itaat etmeye zorlanıyor. Doğu Türkistan'ın sadece bir kentinde 1 ile 3 yaş grubunun tutulduğu 11 kreşin söz konusu olduğu, 3 -6 yaş grubunun tutulduğu 9 tesis ve 7 ana okulu seviyesinde kampın mevcut olduğu ifade ediliyor. Doğu Türkistan'ın sadece küçük bir ilçesinde 2 binin üzerinde Uygur çocuğu bu hapishaneden farksız okullarda sözde eğitim veriliyor.

http://qha.com.tr/haberler/mogherini-den-cin-e-dogu-turkistan-uyarisi/22280/