TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı, Batı Trakya Türklerinin sorunlarını raporlaştırdı

TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) Araştırma Hizmetleri Başkanlığı, Batı Trakya’da ve Oniki Adalar’da yaşayan Türk azınlığın karşılaştığı sorunları raporlaştırdı. Raporda Yunanistan’daki ortak kültürel mirasın korunmasında yaşanan güçlüklere de yer verildi.

TBMM tarafından 18 Ağustos 2020 tarihinde duyurulan, “Yunanistan’da Türk Azınlığın Yaşadığı Sorunlar” başlığını taşıyan raporda Batı Trakya Türk azınlığının sorunları 6 başlık altında özetlendi.

“Etnik Kimliğin Tanınmaması Sorunu” başlığı altında, Yunanistan'ın "Türk Azınlık" ifadesinin Lozan Barış Antlaşması'nda yer almadığını ileri sürerek azınlık etnik kimliğini tanımlama hakkını kabul etmediği anımsatılırken, İskeçe Türk Birliğinin isminde "Türk" kelimesi bulunduğu için yasaklanması istemiyle açılan dava bahsine de yer verildi. Bu nedenle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM)Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin dernekleşme özgürlüğü ve adil yargılama hakkına ilişkin maddelerinin ihlal edildiğine hükmederek Yunanistan’ın, 8 bin avro manevi tazminat ödemeye mahkum edildiği hatırlatıldı. Yunanistan’ın AİHM kararlarını uygulamaması keyfiyeti de raporda yer aldı.

Raporda; Türk azınlığın eğitim haklarına yönelik ihlaller, Gümülcine ve İskeçe'de seçilmiş müftülerin hukuk dışı bir uygulamayla görmezden gelinmesi, Gümülcine ve İskeçe Türk cemaati cakıflarının vergi borçları nedeniyle ipotek altında olması, on binlerce Batı Trakya Türkünün Yunanistan vatandaşlığından çıkarılmasına yönelik mağduriyetleri karşılayacak adımların atılmaması gibi başlıklar da yer aldı.

Raporda yer alan diğer başlıklar; Rodos ve İstanköy'de yaşayan Türk azınlık mensuplarının sorunları, Türk azınlığa ait vakıfların mallarının yasak olmasına rağme nYunan makamlarınca atanan vakıf idarecilerince bağışlanması veya değerlerinden daha düşük bir fiyata satılması oldu.

"Yunanistan’daki Ortak Kültürel Mirasın Korunması”  başlığı altında da ülkede çok sayıda Osmanlı tarihi eseri ve cami bulunduğuna ancak zaman içinde birçok eserin, gerekli bakım ve onarımı yapılmadığı için varlıklarını sürdüremediği vurgulandı.