Tutuklu Özbek yazardan Mirziyoyev'e mektup

Muhalif Özbek yazar Nurullo Otahonov, tutuklandıktan sonra Özbekistan Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev'e hitaben bir açık mektup kaleme aldı. İki yıldır Türkiye'de yaşayan Nurullo Otahonov, Cumhurbaşkanı Mirziyoyev'in yaptığı reformlar ve ülke dışındaki Özbeklere yaptığı yurda dönüş çağrıları üzerine Özbekistan'a dönme kararı almıştı. 

Özbekistan'a gelir gelmez Taşkent Havalimanı'nda tutuklanan Nurullo Otahonov'a itham edilen suçlamaların "dini aşırılıkçılık" olduğu öğrenildi. Otahonov'un eşi Gulnora Otahonova'nın İçişleri Bakanlığı'na dayandırdığı malumatlara göre Otahonov'un Türkiye'de kaleme aldığı "Bu Günler" adlı eserinin Din İşleri Komitesi'ne göre "dini aşırılıkçılık" (radikalizm) içerdiği öğrenildi.

159783

Nurullo Otahonov ise Cumhurbaşkanı Mirziyoyev'e hitaben yazdığı mektupta şu ifadelerle giriş yaptı: "Muhterem sayın Cumhurbaşkanı, Devletimizin başına geldiğiniz günden beri kısa bir süre içerisinde düşük hayat standartlarında yaşayan halkımıza ümit verdiniz. İçeride ve dışarıda, her bir Özbekistanlıya yaptığınız her iş ile söylediğiniz her söz ile teselli ve huzur verdiniz."

Nurullo Otahonov bu mektubunun Mirziyoyev'e olan ikinci mektubu olduğunu ilkini seçimler öncesinde yazdığını belirtti. Nurullo Otahonov suçlandığı roman hakkında şu sözleri yazdı:"2011-2013 yıllarında "Bu Günler" adında siyasi ve toplumsal bir roman yazdım. 2016 yılında şahsi web sayfamda ilan ettim. Kitapta, hürmetli halkımızın bir ferdi olarak, 25 yıllık bağımsızlık devrine dair kendi görüşlerimi ifade ettim. Elbette, fikir ve mülahazalarım genellikle tenkit doluydu. Ancak hepsi de birer hakikattir. Faydalanılırsa bugünkü siyasetimize yardımcı olacak bir kitaptır. Ne yazık ki eleştiri kültürü olmayanlar, kendilerine dair başka bir görüşü kabul etmeyenler kitabımı devlet karşıtı olarak ilan ettiler. Beni de hak etmesem de kara listelere yerleştirdiler. Sizi temin ederim ki bu kitapta devlet karşıtlığı yok Aksine bu kitapta devletin şanını yükseltmeye çağrı var. Devlet ile başkanlar farklıdır. Başkanlar gelip geçer ama devlet bakidir. "

Nurullo Otahonov, Cumhurbaşkanı Mirziyoyev'inde kendisi ile aslında hem fikir olduğunu belirtip şu sözleri kaleme aldı: "Zaten siz de her nutkunuzda devletçiliğimizdeki hatalardan bahsediyorsunuz. Sizin de maksadınız bu hataları yok etmektir. Siz de eğer bu kitabımı okursanız bu iddiaların asılsız olduğunu düşünürdünüz. Biliyorum çok meşgulsünüz ve boş hiç bir vaktiniz yok. Ancak değerli vaktinizden bir pay ayırıp kitabımı okumanız çok mühimdir."

Ohatonov, Cumhurbaşkanı Mirziyoyev'in reformlarından da bahsederek: "Toplumsal adaletteki yanlışları düzeltme yolundaki hareketlerinizin semeresi olarak uzun yıllar sonrasında kara listelerde tutulan binlerce vatandaşımız aklandı. Bu devletin onlara, onların devlete olan sevgisini arttırdı. Bu büyük bir harekettir. Ben de bu listeden çıkarıldığımı Türkiye'de öğrendim. Aileme memlekete dönsünler, kara listeden çıkartıldılar denildi. Ancak şimdi ben neye inanacağımı bilemiyorum. Beni ülkeme çağıran devletime mi yoksa beni tutuklayıp hapse atan devletime mi?" dedi.

Türkiye'de bir kaçkın olarak yaşamadığını belirten Ohatonov, "Ben vatandan kaçıp gitmedim. İstanbul'da çocuklarım ile beraber açık bir şekilde yaşadım. Ev adresimi İstanbul'daki Özbekistan Konsolosluğuna bildirdim. Geçen yıl başkanlık seçimlerinde konsolosluğa gidip ailem ile oy kullandım." dedi.

Nurullo Otahonov son olarak serbest bırakılmasını talep ederek şunları ekledi, "Sizden benim meseleme müdahil olup sorunumu çözmenizi arz ediyorum. "Bu günler" adlı romanıma bir göz gezdirip en azından bir analiz etmenizi isterim. İnşallah yarın eve dönerim. Allah ömür ve güç kuvvet verdiği sürece vatanıma hizmet etmek istiyorum. Yolculuğum öncesinde devletim tarafımdan masum biri olarak mı yoksa aranan bir suçlu olarak mı görüldüğümü merak ediyordum. Umarım bundan sonra ikincisi olmam. Devletin tepesine geldiğinizden beri halkımız ve dünya toplumu gözünde şimdilerde yeniden güven kazanmaya başlayan, tiranlık yerine hürriyet ve özgürlük kisvesini giyen devletimize birincisi yaraşır elbette!"