Son günlerde Rus siyasiler Kırım yarımadasının adının değiştirilmesi konusunu tartışıyor. Birileri “Kırım-Tavrida” gibi ikili isim kullanılmasını teklif ederken diğerleri a olde yarımadanın adı Kırım Tatarca bir ad olduğu için “Tavriya” veya “Tavrida” olarak değiştirilmesi gerektiğini ileri sürüyor.
Kırım’ın adının Tavrida olarak değiştirilmesi gerektiğini iddia edenlerden Rusya Devlet Duması milletvekili, skandal çıkışlarıyla meşhur Liberal Demokratik Partisi lideri Vladimir Jirinovskiy, bunun “kimsenin önceliği eline geçirme girişiminde bulunmaması için” yapılması gerektiğini savunarak “Tavrida Yunan bir ad. Sivastopol, Feodosiya, Kerç, Yevpatoriya bunların hepsi Yunan adlar. Kırım, Kırım Tatarca bir ad. Her şey en başında olduğu gibi olmalı! Volgograd değil Tsaritsın, Kirov değil Vyatka, Ulyanovsk değil Simbirsk, Noginsk değil Bogorodsk” dedi.
Bununla birlikte Rusya Federasyon Konseyi’nde Kırım’ı temsil eden üye Sergey Tsekov, Kırım’ın her iki adı da taşıyabileceğini savunuyor. Tsekov, bir radyo programında “İlgili konu yıllardır tartışılıyor. Belirli istekler var. Söz konusu durumda Saha Cumhuriyeti’ni (Yakutistan) örnek olarak göstermek istiyorum. Önceler sadece Yakutistan idi şimdi ise Saha (Yakutistan) oldu. “Kırım” kelimesinden tamamen vazgeçeceğimizi düşünmüyorum. Kırım-Tavrida, Tavrida-Kırım gibi bir ad kullanılabilir” diye konuştu.
Söz konusu açıklamaları yorumlayan Kırım Tatar Milli Meclisi üyesi, Kırım gazetesi Baş Editörü, Kırım Mühendislik ve Pedagoji Üniversitesi Kırım Tatar ve Türk Filolojisi Fakültesi Dekanı Bekir Mamutov, benzer açıklamaların sağlam olmayan voluntaristik temele dayanan Kırım’ın köklü halkı Kırım Tatarlarına yönelik uzun vadeli siyasi kasıt içeren ahlaki açıdan çirkin davranış olduğu fikrini paylaştı.
Kırım Tatar Milli Meclisi Basın Servisi’nden 24 Ocak tarihinde yapılan açıklamaya göre Bekir Mamutov, “Kırım, halkımızın ezeli toprağı olduğu, onun yaşadığı bir yer olduğu için halkımızın adı da Kırım ile ilgilidir. Aynı şekilde diğer binlerce halkın adı da topraklarının adları ile alakalıdır. Bu coğrafyada oluşan bir halkın da bölgeyi Kırım olarak adlandırması doğal bir şey” dedi.
Mamutov, “12.-13. yüzyılda Kırım adı edebiyat kaynaklarında kullanılmaya başladı, her şey bu eski Türk kelimeye bağlıydı. Toponimik ve coğrafik terim genişleyerek devlet adlarında kullanılmaya başladı (Kırım ulusu, Kırım Yurdu, KırımHanlığı). Rus politikacıların amacı, Kırım’ın Türkleşmesini, isterseniz Kırımlaşmasını da demek mümkün, engellemek” diye kaydetti.
Bununla birlikte Bekir Mamutov, ilgili politikacıların, komik bir durumda düşebilecekleri riskini görmeyerek kendilerine etimolojik bir tuzak hazırladığını ifade etti. “Tavriya” (Tavrida) kelimesinin Kırım adının aksine gibi hiçbir zaman bir devlet adı olarak kullanılmadığını, Kırım’ın Tavrida olarak sadece 18. yüzyılın sonunda 2. Yekaterina’nın yarımadayı böyle adlandırmak istemesinden sonra (Tavrida Oblastı, Tavrida Vilayeti) bilinmeye başladığını belirten Mamutov, bunun bir Yunan kelimesi olduğunu ve dilbilimsel bir devrim yapacaklarını zannederek yarımadanın adını “Tavrida” olarak değiştirmek isteyenlerin bir sürprizle karşılaşacağını belirtti. Onların yine eski Türkçeye döneceğini ifade eden Mamutov, “kam er”in “rahip adam”, “tat er”in “yabancı adam”, “şum er”in “su adamı” olduğu gibi “tav er”in “dağ adamı” anlamına geldiğini anlattı.
Bekir Mamutov, politikacıların Leningrad’da (St. Petersburg) 1969 yılında yayınlanan eski Türkçe akademik sözlüğüne bakması veya doğubilimci-Türkologlara danışması halinde Kırım’ın adını değiştirmeyi de istmeyecklerini belirterek Türk, Kırım fobisi olan insanların yarımadanın adını ne kadar değiştirmek istese de Türk kelimelerinden kaçınamayacağını belirtti.
Mamutov, “Kendilerinin büyük bir politikacı olduğunu düşünen bazı kişilerin, gece gündüz bizi, bu toprağın çocukları Kırımlıları Kırım'dan ayrımayı düşündüğü izlenimi oluşuyor. İlgili konunun gizli siyasi sebebi var gibi görünüyor. İlgili açıklamalar, Kırım’da köklü halkın olmadığını göstemek amacıyla yapılıyor” diye devam etti.
Bekir Mamutov, “Onlar toprağın adını değiştirerek manevi, ahlaki, tarihi açıdan halkımızı, oluştuğu ve geliştiği topraktan uzaklaştırabileceğini, vatanımızı elimizden alabileceğini düşünüyorlar. Kırım adının değiştirilmesi tartışmaların yasal dayanağı yok. Kırım’ın köklü halkının yarımadanın adını değiştirmeye hakkı var. Ancak yurttaşlarımın arasında bunu isteyen birilerinin olduğunu zannetmiyorum” diye kaydetti.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
"Adını değiştirerek vatanımızı elimizden alabileceklerini sanıyorlar"
Son günlerde Rus siyasiler Kırım yarımadasının adının değiştirilmesi konusunu tartışıyor. Birileri “Kırım-Tavrida” gibi ikili isim kullanılmasını teklif ederken diğerleri a olde yarımadanın adı Kırım Tatarca bir ad olduğu için “Tavriya” veya “Tavrida” olarak değiştirilmesi gerektiğini ileri sürüyor.
Kırım’ın adının Tavrida olarak değiştirilmesi gerektiğini iddia edenlerden Rusya Devlet Duması milletvekili, skandal çıkışlarıyla meşhur Liberal Demokratik Partisi lideri Vladimir Jirinovskiy, bunun “kimsenin önceliği eline geçirme girişiminde bulunmaması için” yapılması gerektiğini savunarak “Tavrida Yunan bir ad. Sivastopol, Feodosiya, Kerç, Yevpatoriya bunların hepsi Yunan adlar. Kırım, Kırım Tatarca bir ad. Her şey en başında olduğu gibi olmalı! Volgograd değil Tsaritsın, Kirov değil Vyatka, Ulyanovsk değil Simbirsk, Noginsk değil Bogorodsk” dedi.
Bununla birlikte Rusya Federasyon Konseyi’nde Kırım’ı temsil eden üye Sergey Tsekov, Kırım’ın her iki adı da taşıyabileceğini savunuyor. Tsekov, bir radyo programında “İlgili konu yıllardır tartışılıyor. Belirli istekler var. Söz konusu durumda Saha Cumhuriyeti’ni (Yakutistan) örnek olarak göstermek istiyorum. Önceler sadece Yakutistan idi şimdi ise Saha (Yakutistan) oldu. “Kırım” kelimesinden tamamen vazgeçeceğimizi düşünmüyorum. Kırım-Tavrida, Tavrida-Kırım gibi bir ad kullanılabilir” diye konuştu.
Söz konusu açıklamaları yorumlayan Kırım Tatar Milli Meclisi üyesi, Kırım gazetesi Baş Editörü, Kırım Mühendislik ve Pedagoji Üniversitesi Kırım Tatar ve Türk Filolojisi Fakültesi Dekanı Bekir Mamutov, benzer açıklamaların sağlam olmayan voluntaristik temele dayanan Kırım’ın köklü halkı Kırım Tatarlarına yönelik uzun vadeli siyasi kasıt içeren ahlaki açıdan çirkin davranış olduğu fikrini paylaştı.
Kırım Tatar Milli Meclisi Basın Servisi’nden 24 Ocak tarihinde yapılan açıklamaya göre Bekir Mamutov, “Kırım, halkımızın ezeli toprağı olduğu, onun yaşadığı bir yer olduğu için halkımızın adı da Kırım ile ilgilidir. Aynı şekilde diğer binlerce halkın adı da topraklarının adları ile alakalıdır. Bu coğrafyada oluşan bir halkın da bölgeyi Kırım olarak adlandırması doğal bir şey” dedi.
Mamutov, “12.-13. yüzyılda Kırım adı edebiyat kaynaklarında kullanılmaya başladı, her şey bu eski Türk kelimeye bağlıydı. Toponimik ve coğrafik terim genişleyerek devlet adlarında kullanılmaya başladı (Kırım ulusu, Kırım Yurdu, KırımHanlığı). Rus politikacıların amacı, Kırım’ın Türkleşmesini, isterseniz Kırımlaşmasını da demek mümkün, engellemek” diye kaydetti.
Bununla birlikte Bekir Mamutov, ilgili politikacıların, komik bir durumda düşebilecekleri riskini görmeyerek kendilerine etimolojik bir tuzak hazırladığını ifade etti. “Tavriya” (Tavrida) kelimesinin Kırım adının aksine gibi hiçbir zaman bir devlet adı olarak kullanılmadığını, Kırım’ın Tavrida olarak sadece 18. yüzyılın sonunda 2. Yekaterina’nın yarımadayı böyle adlandırmak istemesinden sonra (Tavrida Oblastı, Tavrida Vilayeti) bilinmeye başladığını belirten Mamutov, bunun bir Yunan kelimesi olduğunu ve dilbilimsel bir devrim yapacaklarını zannederek yarımadanın adını “Tavrida” olarak değiştirmek isteyenlerin bir sürprizle karşılaşacağını belirtti. Onların yine eski Türkçeye döneceğini ifade eden Mamutov, “kam er”in “rahip adam”, “tat er”in “yabancı adam”, “şum er”in “su adamı” olduğu gibi “tav er”in “dağ adamı” anlamına geldiğini anlattı.
Bekir Mamutov, politikacıların Leningrad’da (St. Petersburg) 1969 yılında yayınlanan eski Türkçe akademik sözlüğüne bakması veya doğubilimci-Türkologlara danışması halinde Kırım’ın adını değiştirmeyi de istmeyecklerini belirterek Türk, Kırım fobisi olan insanların yarımadanın adını ne kadar değiştirmek istese de Türk kelimelerinden kaçınamayacağını belirtti.
Mamutov, “Kendilerinin büyük bir politikacı olduğunu düşünen bazı kişilerin, gece gündüz bizi, bu toprağın çocukları Kırımlıları Kırım'dan ayrımayı düşündüğü izlenimi oluşuyor. İlgili konunun gizli siyasi sebebi var gibi görünüyor. İlgili açıklamalar, Kırım’da köklü halkın olmadığını göstemek amacıyla yapılıyor” diye devam etti.
Bekir Mamutov, “Onlar toprağın adını değiştirerek manevi, ahlaki, tarihi açıdan halkımızı, oluştuğu ve geliştiği topraktan uzaklaştırabileceğini, vatanımızı elimizden alabileceğini düşünüyorlar. Kırım adının değiştirilmesi tartışmaların yasal dayanağı yok. Kırım’ın köklü halkının yarımadanın adını değiştirmeye hakkı var. Ancak yurttaşlarımın arasında bunu isteyen birilerinin olduğunu zannetmiyorum” diye kaydetti.
Son Haberler