Akayev: "Sovyetler Birliği'nin dağılması 20. yüzyılın en büyük felaketiydi"

Eski Kırgızistan Cumhurbaşkanı Askar Akayev, Sovyetler Birliği’nin dağılmasını “20. yüzyılın en büyük felaketi” olarak adlandırdı.

Kırgızistan’da 24 Mart 2005'teki halk devrimi sırasında ülkeyi terk eden ve ailesiyle birlikte Rusya’ya sığınan, şu anda hala Moskova Devlet Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Askar Akayev, Rusya’nın muhalif “Dojd” televizyon kanalında katıldığı bir programda, “Bence bu, 20. yüzyılın en büyük hem politik hem jeopolitik felaketi çünkü Sovyetler Birliği büyük devletti ve ben Sovyet insanıyım. Rusya’nın kültür başkenti Leningrad’da (günümüzde St. Petersburg) eğitim aldım, şekillendim ve benim için Rusya ikinci vatan, bu nedenle dağılmanın felaket olduğu kanaatindeyim” şeklinde konuştu.

Bu düşünceye SSCB’nin dağılması sırasında da sahip olduğunu söyleyen ve o dönemde Kırgızistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olan Akayev, “küçük halkların büyük devlet içinde konforlu şekilde geliştiğini” iddia ederek Sovyet döneminin Kırgızistan için “Rönesans devri” olduğu fikrini dile getirdi.

SSCB ülkelerinin çoğunun bağımsızlık kazanmak istemediğini ileri süren Akayev, “Biz, mücadele etmediğimiz bir bağımsızlığı elde ettik. Bu Sovyet ülkelerinin birçoğu için geçerli, Baltık ülkeleri hariç tabii. Orta Asya ülkeleri için bu beklenmedik bir olay oldu. Moskova, Rusya’dan kopuk bir halde zor olacağı düşünülüyordı, çünkü ekonomi feci durumdaydı ve hiç kimse bağımsızlık için mücadele amacı gütmüyordu” dedi.

Tüm bu şüpheler nedeniyle Bağımsız Devletler Topluluğu’nun kuruluşuna ilişkin anlaşmayı imzalamak zorunda kaldıklarını, cumhurbaşkanlarının bir kenarda kalmamak için “Slav üçlüsüne” dahil olmak gerektiğini düşündüğünü ifade eden Akayev, “Tüm samimiyetimle söylüyorum sonuna kadar şu ya da bu şekilde Sovyetler Birliği’nin korunabileceğini düşünüyordum”şeklinde konuştu.

Sovyetler Birliği’nin yeniden kurulabileceğini söyleyen devrik Cumhurbaşkanı Akayev, “Demokratik şekilde neden olmasın? Globalleşmenin yeni safhası devam ediyor, üçüncü aşaması başlıyor. Ve düzenlerden biri bölgesel entegrasyondur, aksi halde karşı koymak mümkün değil” diyerek bu sürecin başladığını, bunun da Avrasya Ekonomik Topluluğu olduğunu ifade etti.

“Kırım bir Rus projesidir”

Program sunucusunun Kırım işgalinin Rusya’nın BDT ülkeleri ile ilişkileri olumsuz etkileyip etkilemediği sorusuna cevaben Akayev, “Bazı liderlerin olay nedeniyle endişe duymuş olabileceğine ihtimal veriyorum ama dün Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün aldığı karar endişenin geçtiğini gösteriyor. Kırım’a ilişkin şahsi fikrim ise: Kırım’ın Rusya’ya dönüşüne çok sevindim çünkü Kırım’ın Rus projesi olduğunu düşünüyorum. Doğru bir adımdı, tarihi adaletin yeniden tesisiydi” diye konuşarak işgali savundu.

Rusya’nın Suriye’deki operasyonuna ve Türk hava sahasını ihlal ettiği sebebiyle Türk jetleri tarafından Rus uçağının düşürülmesinin ardından meydana gelen Rusya-Türkiye krizine de değinen Akayev, Rus ordusunun Suriye’ye girişinin dünyayı 3. Dünya Savaşından kurtarması gereken bir adım olduğu iddiasında bulunurken, Rus savaş uçağının düşürülmesi olayından Türkiye yönetimini sorumlu tuttu.

Rusya'ya sonuna kadar bağlı eski bir "uydu idarecinin" açıklamalarının, Rus propagandasına birebir uyması dikkatlerden kaçmadı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Sovyetlerin çöküşünün bir facia olarak değerlendirmesinin bile birebir dile getirildiği görüşme,  Rusya'nın işgali meşru göstermek için eski Sovyet kalıntısı idarecilerden dahi medet umduğunu göstermekte.