Almanya’da 'İslam yasası' talebi

Almanya’nın Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nden (CDU) üst düzey birçok politikacı Almanya'da İslam diniyle ilgili özel bir yasa hazırlanmasının seçim programına alınmasını talep ediyor. CDU Genel Başkan Yardımcısı Julia Klöckner Bild am Sonntag'a yaptığı açıklamada, "Çıkarılacak bir İslam Yasası Almanya'daki Müslümanların hak ve sorumluluklarına yeni bir hukuki temel oluşturabilir" dedi. DW Türkçe'nin haberine göre, Klöckner İslam diniyle ilgili yasa çerçevesinde Müslüman kuruluş ve cami derneklerine hukuki bir statü getirilmesi ve yurtdışından finanse edilmelerinin yasaklanması gerektiğini belirtti. Klöckner'e göre yasa sayesinde cezaevi, hastane ya da bakım yurtlarında dini ve manevi ihtiyaçları karşılamada görev yapacak din adamları talep edebilecek ve İslami usullere uygun defnedilme hakkı da düzenlenebilecek. Klöckner Almanya'daki camilerin de yasa ile kayıtlara geçirilmesini talep ederek, "Böylece bu camilerin nerede olduğu ve kim tarafından finanse edildiğini bileceğiz" dedi.

Klöckner'in önerisine destek

Hristiyan Demokrat Birlik'e bağlı Orta Ölçekli İşletmeler ve Ekonomi Birliği (MIT) Genel Başkanı Carsten Linnemann da bu öneriyi desteklediğini belirtti. Linnemann, "Radikal İslamcı fikirler yayılmamalı.  Bu noktada açık ve net kurallara ihtiyacımız var" dedi.

Birlik partilerinin gençlik örgütlenmesinden de Klöckner'e destek geldi. Hristiyan Demokrat Birlik'in gençlik örgütlenmesi Junge Union'un Genel Başkanı Paul Ziemiak yaptığı açıklamada, "Devlet camilerin nerede olduğunu ve orada nelerin olup bittiğini bilmek zorunda. Almanca konuşulmuyor ve radikal İslamcı vaazlar veriliyorsa, entegrasyon başarısız olur" dedi.

153114

Hristiyan Birlik Partileri Meclis Grup Başkanı Volker Kauder ise daha önce yaptığı açıklamada Almanya'da İslam'a dair bir yasa çıkarılmasına karşı olduğunu belirtmişti. Kauder, Alman Anayasası'nın ve Almanya'daki hukuki düzenlemelerin tamamen yeterli olduğunun altını çizerek, Almanya'da camilerde nefret propagandası yapılması halinde bu durumun sorunsuz bir biçimde önüne geçilebileceğini kaydetmişti.