Çubarov: ''1991 referandumu dönüşü engellemek için yapıldı''
Çubarov: ''1991 referandumu dönüşü engellemek için yapıldı''
Haber Giriş Tarihi: 23.01.2012 13:55
Haber Güncellenme Tarihi: 23.01.2012 13:55
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) 1. Başkan Yardımcısı Refat Çubarov, Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin kurulduğu 20 Ocak 1991 tarihli referandumun Kırım Tatarlarının sürgün yerlerinden toplu olarak dönüşünün engellenmesi amacıyla yapıldığını söyledi.
Çubarov, KTMM’nin yayımladığı açıklamasında 20 Ocak 1991 referandumunun Kırım’da özerkliğin yeniden kurulmasına sahte temellerini oluşturduğu kaydetti.
Açıklamada şöyle deniliyor: “20 Ocak 1991’de Kırım’da referandum yapılmıştı. Bu referandumda halka ‘Siz SSCB’nin ve SSCB’yi kuran Birlik Anlaşmasının katılımcısı olarak Kırım Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin kurulmasını destekliyor musunuz?’ sorusu sorulmuştu. Referandumdan önce, o dönemde Kominist Partisi ve Sovyet kurumlarının tüm kaynaklarıyla desteklenen büyük bir propaganda yapılmıştı. Moskova ve onun politikasını Kırım’da direk olarak uygulayanlar Kırım Tatarlarının kendi anavatanına toplu olarak dönüşü ve Kırım’da milli özerkliğinin kurulmasını engelleme, Moskova’ya gelecekte de Ukrayna’yı kontrol etme imkânını sağlayan ek yöntemlerin oluşturulmasından ibaret olan gerçek niyetini gizlememişti.”
“Dolayısıyla 20 Ocak 1991 tarihinde yapılan referandum, Kırım’da özerkliğin kurulmasına sahte bir temel atmıştı. Dönemin siyasetçileri, Kırım’ın özerkliğinin yeniden kurulması için temel oluşturacak ve yarımadada yaşayan etnik toplulukların birleştirecek Kırım Tatar halkının mutlak kaderini belirleme hakkından yola çıkarak hareket etmek yerine Kırım Tatar halkının sürgün edilmesinden sonra yarımadada yerleşen Rus çoğunluğunun tercihini dikkate alıp başka yoldan gitmişlerdi.”
“20 Ocak 1991 referandumun yapıldığı tarihte Kırım Tatarlarının büyük çoğunluğu sürgün yerlerinde bulunuyordu. Referandum organizatörlerinin niyetlerinden biri de Kırım Tatar halkının kendi kaderini belirlemesine ve vatanının geleceğinin belirlemesine katılımının imkânsız kılınması idi.”
O dönemde Kırım’da yaşayan yaklaşık 60-70 bin Kırım Tatarı, dönemin iktidarının küstah niyetlerini anlamış ve referandumu boykot etmişlerdi. Bütün Kırım Tatarlarının sergilediği ve referandum organizatörlerinin açık olarak kabul ettiği bu tutumu, Kırım Tatar Milli Hareketi Teşkilatı (OKND) ve Kırım Tatar çevresinde az çok tanınan insanlar sayesinde oluşturulmuştu.”
Fakat Moskovalı ve Kievli yetkililer, Kırım Tatar halkının kendi vatanına dönmesini engellemek amacıyla yeni bir duvar, bir baraj kurma konusunda çok acele ediyordu, bunun için Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Soveti (Ukrayna Parlamentosunun o dönemdeki adı) 12 Şubat 1991 tarihinde ‘Kırım Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin Yeniden Kurulması’ Kanununu kabul etmişti”.
“Böylelikle Kırım’ın statüsü ile ilgili karar alırken, Kırım Tatar halkının kendi kaderini tayin hakkının kullanımına yönelik olarak Ukrayna içinde milli bir özerklik kurma prensibine kayıtsız kalan bugünün Ukrayna devleti, Rusya’nın kendi dış siyaset ve ticari menfaatlerini korumak amacıyla Ukrayna’ya baskı uygulamak için bir yöntem olarak kullandığı Kırım Özerk Cumhuriyeti gibi bir baş ağrısına kavuştu.”
“Yerli siyasi marjinallerin 1992 tarihli Kırım Anayasası’nın yeniden yürürlüğe girmesini sağlamak için yaptıkları teşebbüsler, Kiev ile Moskova arasındaki ilişkilerde krizin devam etmesi durumunda Kırım sorununun yeni siyasi şekil alabileceğini gösteriyor. Her yeni kurulan evin sağlam temel üzerinde kurulması gertektiği malûm. Biz Kırım hakkında bir ev olarak konuşursak, onun temelinde Kırım Tatar halkının milli kimliğini belirleme hakkının olması gerekir. Bu yaklaşımı sağladığımız halde yarımadanın kalkınma garantilerini yerleştiririz, Kırım’da yaşayan insanlar arasındaki güvenin kuvvetlendirilmesi için yeni destek oluştururuz, bölücülüğü ortadan kaldırırız ve Kırım davalarında Ukrayna’ya dış baskının yapılmasının her türlü imkânlarını ortadan kaldırırız.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Çubarov: ''1991 referandumu dönüşü engellemek için yapıldı''
Çubarov, KTMM’nin yayımladığı açıklamasında 20 Ocak 1991 referandumunun Kırım’da özerkliğin yeniden kurulmasına sahte temellerini oluşturduğu kaydetti.
Açıklamada şöyle deniliyor: “20 Ocak 1991’de Kırım’da referandum yapılmıştı. Bu referandumda halka ‘Siz SSCB’nin ve SSCB’yi kuran Birlik Anlaşmasının katılımcısı olarak Kırım Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin kurulmasını destekliyor musunuz?’ sorusu sorulmuştu. Referandumdan önce, o dönemde Kominist Partisi ve Sovyet kurumlarının tüm kaynaklarıyla desteklenen büyük bir propaganda yapılmıştı. Moskova ve onun politikasını Kırım’da direk olarak uygulayanlar Kırım Tatarlarının kendi anavatanına toplu olarak dönüşü ve Kırım’da milli özerkliğinin kurulmasını engelleme, Moskova’ya gelecekte de Ukrayna’yı kontrol etme imkânını sağlayan ek yöntemlerin oluşturulmasından ibaret olan gerçek niyetini gizlememişti.”
“Dolayısıyla 20 Ocak 1991 tarihinde yapılan referandum, Kırım’da özerkliğin kurulmasına sahte bir temel atmıştı. Dönemin siyasetçileri, Kırım’ın özerkliğinin yeniden kurulması için temel oluşturacak ve yarımadada yaşayan etnik toplulukların birleştirecek Kırım Tatar halkının mutlak kaderini belirleme hakkından yola çıkarak hareket etmek yerine Kırım Tatar halkının sürgün edilmesinden sonra yarımadada yerleşen Rus çoğunluğunun tercihini dikkate alıp başka yoldan gitmişlerdi.”
“20 Ocak 1991 referandumun yapıldığı tarihte Kırım Tatarlarının büyük çoğunluğu sürgün yerlerinde bulunuyordu. Referandum organizatörlerinin niyetlerinden biri de Kırım Tatar halkının kendi kaderini belirlemesine ve vatanının geleceğinin belirlemesine katılımının imkânsız kılınması idi.”
O dönemde Kırım’da yaşayan yaklaşık 60-70 bin Kırım Tatarı, dönemin iktidarının küstah niyetlerini anlamış ve referandumu boykot etmişlerdi. Bütün Kırım Tatarlarının sergilediği ve referandum organizatörlerinin açık olarak kabul ettiği bu tutumu, Kırım Tatar Milli Hareketi Teşkilatı (OKND) ve Kırım Tatar çevresinde az çok tanınan insanlar sayesinde oluşturulmuştu.”
Fakat Moskovalı ve Kievli yetkililer, Kırım Tatar halkının kendi vatanına dönmesini engellemek amacıyla yeni bir duvar, bir baraj kurma konusunda çok acele ediyordu, bunun için Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Soveti (Ukrayna Parlamentosunun o dönemdeki adı) 12 Şubat 1991 tarihinde ‘Kırım Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin Yeniden Kurulması’ Kanununu kabul etmişti”.
“Böylelikle Kırım’ın statüsü ile ilgili karar alırken, Kırım Tatar halkının kendi kaderini tayin hakkının kullanımına yönelik olarak Ukrayna içinde milli bir özerklik kurma prensibine kayıtsız kalan bugünün Ukrayna devleti, Rusya’nın kendi dış siyaset ve ticari menfaatlerini korumak amacıyla Ukrayna’ya baskı uygulamak için bir yöntem olarak kullandığı Kırım Özerk Cumhuriyeti gibi bir baş ağrısına kavuştu.”
“Yerli siyasi marjinallerin 1992 tarihli Kırım Anayasası’nın yeniden yürürlüğe girmesini sağlamak için yaptıkları teşebbüsler, Kiev ile Moskova arasındaki ilişkilerde krizin devam etmesi durumunda Kırım sorununun yeni siyasi şekil alabileceğini gösteriyor. Her yeni kurulan evin sağlam temel üzerinde kurulması gertektiği malûm. Biz Kırım hakkında bir ev olarak konuşursak, onun temelinde Kırım Tatar halkının milli kimliğini belirleme hakkının olması gerekir. Bu yaklaşımı sağladığımız halde yarımadanın kalkınma garantilerini yerleştiririz, Kırım’da yaşayan insanlar arasındaki güvenin kuvvetlendirilmesi için yeni destek oluştururuz, bölücülüğü ortadan kaldırırız ve Kırım davalarında Ukrayna’ya dış baskının yapılmasının her türlü imkânlarını ortadan kaldırırız.”
Osman Bayramaliyev
QHA
Son Haberler