İşgalciler Müslümanların toplu ibadetlerini yasaklayacak

Rusya tarafından işgal edilen Kırım’daki imamlar, evlerde düzenlenen geleneksel cenaze ve anma merasimlerinin yasa dışı ilan edilebileceği konusunda uyarıldı. İlgili durumu yorumlayan UMMA Ukrayna Müslümanlar Dini İdaresi Müftüsü Said İsmagilov, bu şekilde davranarak Kırım Rus yönetiminin Kırım sakinlerinin özel hayatına ve aile içi dini yaşantıya el uzattığını söyledi.
 
Konuyla ilgili QHA’ya açıklama yapan Said İsmagilov, “Kırım Müftülüğü’nün emri altında bulunan Kırımlı imamlardan biri, sözde yönetimin sadece resmi olmayan imamların yaptığı toplu ibadetleri ve dua merasimlerini yasaklayacağını söyledi. Kırım Müftülüğü’nün imamlarının ise evde dua merasimi yapması yasaklanmayacakmış. Ben de ona “Yarovaya Paketin’de evde herhangi bir dini tören düzenlenmesinin resmi ya da resmi olmayan imamlara mı yasaklanacağının belirtilmediğini söyledim. Rusya'da zaten faaliyet göstermeyen, resmi olmayan dini cemaat olamaz. Ukrayna’da tescil olmayan bir cemaatin dini faaliyetler gerçekleştirme hakkının olduğunu, Rusya’da ise böyle bir şeyin mümkün olmadığını anlattım. Bundan dolayı, Kırım’da resmi imamların evde tören düzenlemelerinin yasaklanmayacağı vaatleri yalan. Yasanın yürürlüğe girmesinin ardından, herhangi bir imam kalmayacak. İnsanlar kendilerini boşuna avutuyor” dedi.
 
Rusya’nın, aşama aşama her şeyi tam diktatörlük kontrolü altına aldığı fikrini paylaşan Müftü İsmagilov, “Rusya, herhalde insanların bir yerde toplanıp dini törenleri düzenlemesini bir suç olarak algılıyor. Böylece Rus yönetimi, temel hak ve özgürlüklerin yanı sıra din özgürlüğü, adet ve gelenekleri koruma özgürlüğünü ihlal ediyor. Bu özel hayata ve aile içi dini yaşantıya el uzatmadır” diye kaydetti.
 
Rusya gibi ülkelerde yönetimin gözünden kaçan her şeyin, kuşku uyandırdığını ifade eden Said İsmagilov, “‘Yarovaya Paketi’nin sonuçta yürürlüğe gireceğini düşünüyorum. Çünkü Rusya’da, herhangi bir dini cemaatin gizli şekilde, resmi görüş alanının dışında faaliyet gösterebileceğinden korkuluyor. Bundan dolayı tüm dini hayatın sadece, her şeyin kameralara kaydedilebileceği, kontrol edilebileceği, gözetlenebileceği, serbest davranamayacak dini adamların gizli servis görevlileri tarafından denetlenebileceği yerlerde yaşanması gerektiğine karar verildi. Evde ise bunları kontrol etmek zor” şeklinde açıklama yaptı.
 
Rus yönetiminin, Sovyetler Birliği’nde bile yasaklanmayan şeyleri yasakladığına dikkat çeken İsmagilov, “Rusya’da insanlar, insan hak ve özgürlüklerinin düzenli olarak ihlal edilmesine alışmışken, orada insanlara istediğini yap her şeyi kabul edeceklerdir. İşgal edilen Kırım 2 yıldır bu gerçeklerle yüz yüze ve yarımadadaki Müslümanlar için bu garip bir şey. Tataristan’da bile belirli siyasi, milli ve dini liderler demokrasi karşıtı yasa paketine ilişkin şaşkınlık açıklamalarında bulundu. Orada (Tataristan/Rusya) bile benzer açıklamalar yapılıyorsa, demek insanlar bunun hak ve özgürlüklerin ihlali olmasının yanı sıra Sovyetler Birliği’nde bile yasaklanmayan dini geleneklerin ihlali olduğunu anlıyorlar” dedi.
 
Kırım’daki Müslümanların haklarını sadece barışçıl yolla koruyabileceklerini söyleyen UMMA Ukrayna Müslümanlar Dini İdaresi Müftüsü Said İsmagilov, “Kırım’da Kırım Tatar halkı sivil ve barışçıl itaatsizlik rotasını izliyor. Biz radikalizme sapmıyoruz, ama bize kabullendirmek istenilen her şeyi de kabul etmek istemiyoruz. İşgalcilerin tarafına geçen ve işgalciler adına konuşan liderleri kabul etmiyoruz. Bundan dolayı halk toplu baskılarla, hak ve özgürlüklerin sınırlanmaları ile ilgili olarak itaatsizlik rotası izlediklerini ve farklı düşüncelere sahip olduklarını bildiriyor. Bu yöntem halkın toplu baskı tehdidine uğramadan yapabileceği en etkili ve belki de tek şey” fikrini paylaştı.
 
Daha önce Rusya tarafından işgal edilen Kırım’ın Yedi Kuyu (Lenino) kasabasında Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) görevlilerinin yerli imamlarla “Yarovaya Paketi” konusunda sohbetler düzenlediği bildirilmişti. FSB imamları tüm Müslüman topluluklarının resmi olarak kaydolmadan yaptıkları dua merasimlerinin yasa dışı sayılacağı konusunda uyarmıştı.
 
24 Haziran tarihinde Rusya Federasyonu Devlet Duması, milletvekili İrina Yarovaya öncülüğünde hazırlanan “antiterör kanun paketi”ni (Yarovaya Paketi) kabul etti. Söz konusu yasa değişiklikleri Rusya’da hayli tartışmalara neden oldu.
 
Kabul edilen kanun değişiklikleri aşırıcılık ve terörizm ile ilgili bir dizi yasayı daha sert bir hale getiriyor. Rusya Federasyonu Ceza Kanunu'na ihbar etme zorunluluğunu öngören bir madde de ekleniyor. Terörizm, hükümeti devirme, herhangi bir devlet adamına saldırı girişimi gibi suçları ihbar etmeme suçundan tutuklananlara artık bir yıla kadar hapis cezası verilebiliyor. Söz konusu kanun paketi, terörizm için cezai sorumluluk yaşının on dört yaşa indirilmesini öngörüyor.
 
Ayrıca Rus milletvekillerinin uluslararası terörizm ile ilgili Ceza Kanunu’na ekledikleri yeni bir madde ile uluslararası terörizmle suçlanan birine ömür boyu hapis cezası verilebiliyor.
 
Antiterör kanun tasarısı paketi yazışma kontrolünü de sıklaştırıyor. Telefon operatörleri ve “bilgi yayma organizatörleri” artık kullanıcılarının yazışmalarını, aramaları hakkındaki bilgileri altı ay boyunca saklamak zorunda kalacaklar ve devlet organlarına şifreli yazışmaları deşifre etmek için gerekli araçları sağlamak zorunda olacaklar.
 
Kaçak göçmenlere kalacak yer vermek şeklinde yapılan bir yardım için bile hapis cezası verilecek. Değişikliklere göre ayrıca izin olmadan yapılan misyonerlik faaliyeti yasaklanıyor.
 
Tataristan Cumhuriyeti’nin eski Cumhurbaşkanı ve Devlet Danışmanı Mintimer Şaymiyev, Rusya Federasyonu Devlet Duması tarafından kabul edilmiş antiterör kanun tasarısı paketini eleştirerek, yasalara uyan vatandaşların ibadetlerini yerine getirmelerine engel olacağını söylemişti.