Kırım Başbakanı, Sürgün Yasasıyla ilgili tutumunu açıkladı

Kırım Başbakanı Anatoliy Mogilyov, Kırım tatar Milli Meclisi Başkanı, Ukrayna milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun hazırladığı ve Ukrayna Parlamentosunun kabul ettiği Sürgün Yasa tasarısının Ukrayna toplumunun kabul edeceği haliyle onaylanacağını söyledi.

Parlamentonun 20 Haziranda gündeme aldığı Sürgün Yasa tasarısı, milliyetten dolayı sürgün edilen Kırım Tatar halkı ve diğer halklar mensuplarına haklarının iade edilmesini öngörüyor. Mustafa A.Kırımoğlu, yasanın esas amacı, sürgünün suç olarak kabul edilmesi olduğunu ve çeşitli değişikliklerle yasanın esas özünün değiştirilmesi halinde yasaya karşı çıkacağını açıklamıştı.

Kırım Başbakanı Anatoliy Mogilyov, 10 Temmuzda Akmescit’te düzenlediği basın toplantısında “Sürgün Yasası, Ukrayna kamuoyunun kabul edeceği haliyle onaylanacak. O zamana kadar birçok basamaktan geçip her şeyin incelenmesi gerekir.” dedi.

Mogilyov, Sürgün Yasasında belirtilen sorunlardan bir tanesi olan Kırım’ın değiştirilmiş olan eski yer adlarının geri getirilmesinin yanı sıra Kırım Tatarlarının sosyo-ekonomik sorunlarının mevcut olduğunu belirtti. Mogilyov, “Bundan kötüsü, çözülmesi gereken sosyo-ekonomik sorunlar var. Benim bir sorum var: Ukrayna’nın bağımsızlığına kavuştuğu tarihten bu yana geçen dönem içinde (20 yıl) sürgün edilenlere 1,5 milyar grivna (yaklaşık 187 milyon 500 bin dolar) harcandı. Kırım Tatar nüfusunu alsak, bu kişi başına 6 bin grivna ediyor. Onlardan her biri resmi olarak ayrılan 6’şar bin grivna yardım aldığını hissetti mi?” dedi.

Mogilyov, Kırım tatarlarının yanı sıra sürgünden dönen Bulgarlar, Rumlar, Almanlar, Ermenilerin menfaatlerini temsil eden Kırım Özerk Cumhuriyeti Etnik İlişkiler ve Sürgünden Dönen Vatandaşlar Komitesi’ne (Reskomnats) güvenmediğini ifade etti. Mogilyov, Komitenin Kırım Tatar Milli Meclisi’nin girişimi ile kurulduğunu vurgulayarak “Neden bu parayı kimin tarafından kurulduğu belli olan Reskomnats dağıtıyor? Bu durum anormal, bunun için sosyo-ekonomik alanını düzene getirmek lazım. Adlara takılmak, kimin sağcı, kimin solcu olduğu tartışmasını yapmak yerine kendimize öncelik olarak sosyo-ekonomik sorunlarını belirlememiz lazım.” dedi.

Evelina İlyasova, Osman Bayramaliyev
QHA