SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Kırım Tatar Halkının Hakları Komitesi bildirisi Erdoğan’a gönderildi

Haber Giriş Tarihi: 26.01.2015 16:30
Haber Güncellenme Tarihi: 26.01.2015 16:20
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Kırım Tatar Halkının Hakları Komitesi bildirisi Erdoğan’a gönderildi

Kırım Tatar Halkının Haklarını Koruma Komitesi, Akmescit’te 17 Ocak tarihinde düzenlediği ikinci Kırım Tatar Halkının Hakları Konferansı sırasında kabul ettiği ve Rusya tarafından ilhak edilen Kırım'da yaşayan Kırım Tatarlarının karşılaştığı gerçek sorunlaın anlatıldığı, Kırım Tatarları için Türkiye Cumhuriyeti'nin yapabileceği girişimlerin yer aldığı bildiri T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a gönderildi.

Gönderilen bildiride, Kırım’ın Rusya tarafından ilhak edilmesinin ardından Kırım Tatarlarının bulunduğu hukuki durum anlatıldı. Kırım Vakfı ve Kırım Vakfı Başkanı, Kırım Tatar Milli Meclisi üyesi Riza Şevkiyev’e karşı açılan davalardan bahsedildi. Ayrıca, 3 Mayıs tarihinde Ermeni Pazar’da Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nu karşılama davasındaki gelişmelerden söz edildi. Konferans katılımcıları, Recep Tayyip Erdoğan adına hazırlanan bildiride, Türkiye Cumhuriyeti'nden Kırım Tatarlarının yoğun olarak yaşadığı Ukrayna'nın Geniçesk bölgesinde Rusya tarafından ilhak edilen Kırım'daki liselerden mezun olan Kırım Tatarları için yüksek eğitim kurumlarını açma girişiminde bulunmasını rica etti. Organizatörler, ilgili eğitim kurumlarının, Kırım’ın köklü halkının milli eğitim ve bilim sisteminin yakın zamanda yeniden dirilmesine yardımcı olabileceği fikrini paylaştı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a gönderilen mektubun tam metni aşağıdaki gibidir:

 

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a

 

Sayın Cumhurbaşkanım:

1 Aralık 2014 tarihinde Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığınız görüşme sırasında, Rusya Federasyonu’nun Kırım’ı ilhak ederek topraklarını kontrol altına almasından sonra oluşan yeni siyasi koşullarda halkımızın karşılaştığı problemler tarafınızca dile getirildi.

Şahsınıza ve tüm Türk halkına minnettarlık bildirerek merhamet ve hayatımıza katkılarınızdan dolayı size teşekkür etmek isteriz.

Sayın Cumhurbaşkanı, bununla beraber bugün ezeli toprağımızda halkımıza olup bitenleri açığa kavuşturmak isteriz. Devlet Başkanı V.Putin, Size ve tüm dünya toplumuna toz pembe görünüm sunmaya çalıştı. Gerçek hayatı değil, Rusların Kırım’a girmesinden sonra bizim, Kırım Tatarlarının kendimizi içinde bulduğumuz güya huzur ve uyumu.

Kırım’ın ilhakından sonra Kırım Tatarları sanki tüm gerekli haklara kavuşmuş, Rusyalıların gelişinden sonra dilimiz Kırım’da resmi statü kazanmış ve Kırım Tatarlarının diğer tüm problemleri çözülmüş gibi propaganda yapılıyor.

Sayın Cumhurbaşkanım, gerçekte ise her şey çok daha kötü…

İnsan kayıp olayları alelade hal aldı. İnsanlar güpegündüz, eve dönerken, diğer insanların gözü önünde kaçırılıyor. Kaybolan insanların çoğu Kırım Tatar gençleridir.

16 Mart 2014 tarihinde ‘Kırım’ın Rusya Federasyonu’nun birimi olarak Rusya ile birleşmesi’ hakkında ‘referandum’ düzenlendikten sonra “Slav kökenli kişiler”, sık sık Kırım Tatarlarının ikamet ettiği yerlere gelerek sürgün durumunda taşınacakları Kırım Tatarlarının evlerini bakmaya başladı.

Kırım Tatar dilinin Kırım’da resmi dil statüsünü kazandığına dair iddialar da yalandır. Diller ile ilgili deklaratif madde, Kırım Anayasasının kabul edildiği 1998 yılından beri mevcut, yani Rusya’nın Kırım’ı kontrol altına almasından çok daha önceden. O zamandan beri hiçbir şey değişmedi: Kırım Tatar dili okullarda zorunlu değilken şimdi de aynı kaldı. Medeni devlette, direkt icra normu olan Anayasanın her maddesinin sadece öneri olarak algılanması kabul edilemez. Bu durum, şimdi Rusya Federasyonu’nun birimi ‘Kırım Cumhuriyeti’nin de aralarında yer aldığı gelişmemiş veya sivil toplumun hiç olmadığı totaliter rejimlere özgüdür.

Kırım yollarında Kırım Tatarca trafik levhalarının olmaması bunun bir kanıtıdır. Hiçbir devlet organında Kırım Tatarca cevap verilmemektedir.

Kırım Tatar çocuğunun atalarının toprağında anadilini öğrenmesinin, velilerin ancak okul müdürüne yazılı başvuruda bulunup özel izin almasından sonra mümkün olduğu şartlarda Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Kırım Tatar dilinin Kırım’da resmi dil olarak kabul edildiğini söylediği zaman ne demek istediğini bilmiyoruz. Ayrıca, ilgili özel izni alamama ihtimali de söz konusu.

Çocuklarımız, toprağımızın tarihini, atalarımızın barbar, işgalci, eşkıya ve köle taciri olarak gösterildiği kitaplardan öğrenmek zorunda kalıyor. Alternatif versiyon kabul edilemez. ‘Kırım Eğitim Bakanlığı’nın resmi iznini alamayan hiçbir kaynak, öğretmen tarafından ders kitabı olarak kullanılamaz.

Memnuniyetsizlik gösterme girişimleri ise fiziksel olarak yok etme olayları ile sonuçlanmaktadır. Buna örnek olarak Reşat Ametov’u gösterebiliriz.

Kırım Tatarlarının düzenlemek istediği barışçıl eylemler, ‘diğer insanların haklarını koruma’ mazereti ile yasaklanmaktadır. Buna aykırı davranan ise ‘mevzuata uygun şekilde cezalandırılmakla’ tehdit ediliyor.

Örneğin, Uluslararası İnsan Hakları Günü nedeniyle 10 Aralık tarihinde yapmayı planladığımız etkinlikler 5 Aralık 2014 tarihinde yasaklandı. Planlanan etkinlikler arasında ‘Kırım Vatanımdır’ adlı asfaltta resim yarışması, ‘Kırım Tatar Milli Hareketinin İnsan Haklarını Koruma Faaliyeti’ fotoğraf sergisi ve ‘Kırım’da İnsan Hakları: Problem ve Perspektif’ konusu konferans vardı.

Günümüzde Kırım Tatar Milli Kurultayı tüzel kişisi olan Kırım Vakfı ve onun Başkanı, Kırım Tatar Milli Meclisi üyesi Riza Şevkiyev’in aleyhine uydurma sebeplerden dolayı davalar açıldı.

Kırım Vakfı Başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu olduğu için Vakfın binasını müsadere etmeye çalışıyorlar. Bir zamanlar söz konusu binanın tamiratı için TİKA programı çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti vergi mükelleflerinin paraları harcandı.

Aynı zamanda şunu da belirtmeli ki, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığınız görüşmeden sonra, 3 Mayıs 2014 tarihinde Kırım Tatarlarının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nu Ermenipazar’da (Kırım) karşılama etkinliğine katıldığı için tutuklanan dört genç teminatla serbest bırakıldı.

1783 yılından beri Kırım ikinci kez ilhaka uğradı ve ilhakların ikisi de Rusya tarafından gerçekleştirildi. Bu yıllar boyunca Kırım’ın köklü halkı olan Kırım Tatarları, yok olma sınırına yaklaştı: günümüzde Kırım’da Kırım Tatar halkının sayısı yaklaşık 300 bin olup maddi sorunlardan dolayı tarihi Vatanına dönemeyen yaklaşık 100 bin kişi sürgün yerlerinde kalmaya devam etmektedir.

27 Şubat 2014 tarihinden sonra, tarihi Vatanına dönüp Ukrayna vatandaşlığını alma prosedürüne başlayan ama meydana gelen olaylardan dolayı resmi olarak vatandaşlık hakkını elde edemeyen onlarca aile Kırım’da kaldı. Kırım’daki yeni yönetim, söz konusu ailelere, Rusya Federasyonu birimi ‘Kırım Cumhuriyeti’ topraklarında bulunma izni vermemektedir. Onları yeni sürgün bekliyor.

UNESCO tarafından hazırlanan dil durumunu değerlendirme parametrelerine göre Kırım Tatar dili günümüzde tehlike altında bulunmakta ve yok olma tehdidi ile karşı karşıya kalan diller arasına girmektedir. Rusya’nın Kırım’a girmesinden sonra köklü halkı olan Kırım Tatarlarının durumunun iyileştiğine dair açıklamalar gerçeğe aykırıdır.

Yukarıda belirtilen olaylar, 2014 yılının Şubat ayında Rus ordusunun Kırım’a gelmesinden sonra Kırım Tatarlarının kendi topraklarında karşılaştığı tüm aşağılama ve hakaretleri tam olarak yansıtamaz. Fakat köklü olarak değişen koşullarda da halkımızın esas görevi (milli devlet sistemini yenilemek için mücadele) aynı kalmaktadır.

Sayın Cumhurbaşkanım; Kırım’da meydana gelen durum, sürgün yerlerinde bulunan Kırım Tatarlarının tarihi Vatanına dönüşünü imkansız kılmaktadır. Bundan dolayı Size başvurarak, tarihi Vatanına tek başına dönmek için imkanı olmayan Kırım Tatarlarının sürgünden dönüş programının yerine getirilmesi için Ukrayna’ya yardımcı olmanızı rica ederiz.

Ayrıca, Kırım’da yeni yönetimin Bologna eğitim sistemini iptal etmesi sebebiyle Sizden, Herson bölgesinin Geniçesk şehrinde Kırım’daki okullardan mezun olanlar için en çok talep edilen meslek eğitiminin verileceği üniversitenin kurulması ve İslam Devletlerin katılımı ile medrese ve İslam Üniversitesi’nin kurulması için Ukrayna hükümetine müracaatta bulmanızı rica ederiz.

Bu eğitim kurumları, Kırım’ın köklü halkı olan Kırım Tatarlarının milli eğitim ve bilim sisteminin yenilenmesini sağlayacak.

Kardeşleriniz Kırım Tatarlarına karşı sizin ve Türk halkının hassasiyeti ve desteği için teşekkür eder, bu çağrımıza da kayıtsız kalmayacağınız inancıyla saygılarımızı sunarız.

Kırım Tatar Halkının Haklarını Koruma Komitesi’nin II. Kırım Tatar Halkının Hakları Konferansı’nda

17 Ocak 2015 tarihinde kabul edilmiştir.

Kırım Tatar Halkının Haklarını Koruma Komitesi koordinatörleri:

Sinaver Kadırov

Abmacit Suleymanov

Eskender Bariyev

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.