Kırımoğlu: "Kırım meselesini yeniden dünya gündemine taşıdık"

Kırım Tatar halkının milli lideri, Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Tatarlarından Sorumlu Yetklisi, Ukrayna milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım ablukası, elektrik sevkiyatı, Kırım Tatar taburu, Ukrayna’nın ana kısmında Kırım Müftülüğü’nün kurulması, işgalcilerin Kırım Tatar Kadınlar Birliği’ni bulunduğu binadan atması ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Kırımoğlu: “Poroşenko, büyük ihtimalle Rusya ile elektrik konusunda anlaşma imzalanmayacağını söyledi”

Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, ancak işgalcilerin Kırım Tatarlarının bazı taleplerini yerine getirmeleri durumunda Rus işgali altında bulunan Kırım Özerk Cumhuriyeti’ne elektrik sevkiyatının yenileneceğini kaydetti.

Kırım’a giden elektriğin yüzde 80-85’inin, suyun ise yüzde 80’inin de Ukrayna’nın ana kısmından geldiğini kaydeden Kırımoğlu şöyle konuştu: “Bu vaziyette Kırım’da yaşayan insanlara böyle baskı yapmak, Ukrayna vatandaşlarına böyle baskı yapmak en azından akılsızlıktır. Biz birkaç kez uyardık. Dedik öyle şeyler yapmayın, bu toprakları boşaltana kadar en azından böyle haydutça davranışlar sergilemeyin, insan gibi davranın dedik anlamadılar. Şimdi birkaç insanımız hapishanelerinde tutuluyor. Kaçırılıp öldürülen insanlar hakkında da hiçbir malumat yok, kimlerin yaptığı belli değil. Temel demokratik özgürlükler, ifade özgürlüğü, toplanma özgürlüğü de yok, yani tam faşist rejimi. İnsan hakları ile ilgili durumu gözetleyen uluslararası teşkilatların yarımadaya girişi yasak. Bu sebeple biz birkaç talebimizi dile getirdik. Öncelikle hapisteki insanları çıkaracaksınız, öldürülen ve kaçırılan insanlarla ilgili uluslararası komisyon kurulacak. Üçüncüsü bu özgürlükleri iade edeceksiniz. Dördüncüsü de uluslararası insan hakları kuruluşlarının Kırım’a serbest şekilde girişi sağlanmalı. İşte bu talepleri kabul ederseniz devamlı hem su, hem gıda, hem elektrik olacak dedik, karşılığında “Yapmayacağız” dediler. O zaman 20 Eylül’de önce kamyonların Kırım’a girişini engelledik, ardından 20 Kasım’da elektriği de kestik.”

Şimdi Ukrayna ile Rusya arasında olan anlaşmanın 31 Aralık 2015 tarihine kadar geçerli olduğunu belirten Kırımoğlu, Kırım’a elektrik sevkiyatının bazı şartlara bağlı olduğuna dikkat çekerek, “O anlaşma 31 Aralık 2015 tarihine kadar. 1 Ocak'tan itibaren o anlaşma nasıl olacak onu müzakere ediyoruz. Eğer bu anlaşmada, “Elektrik Ukrayna’nın ana kısmından Rusya tarafından geçici olarak işgal edilen Kırım Özerk Cumhuriyeti’ne verilecek” gibi ifade yer alırsa ve tutuklu insanlarımızın serbest bırakılması gibi bazı şartlarımız yerine getirilirse o zaman elektrik sevkiyatına devam edeceğiz.

Kırım’daki insanların çok zor durumda kalmaması için Ukrayna’nın ana kısmından yarımadaya elektrik sağlayan 4 hattan biri üzerinden işgal altındaki Kırım’a elektrik sevkiyatına şimdilik izin verdiklerini ama eğer anlaşma imzalanmazsa o hattın da kesileceğini söyleyen Kırımoğlu, Rusya’dan Kırım’a geçirilen elektrik hattının Kırım yarımadasının elektrik ihtiyacını karşılayacak kadar elektrik sağlayamayacağını, ihtiyacın sadece yüzde 40’ı kadar bir kısmını karşılayabileceğini ifade etti.

Elektrik sevkiyatı meselesinin henüz çözülmediğini bildiren Kırımoğlu, önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko ile görüşebileceklerini kaydederek, “Aslında bir hafta önce Cumhurbaşkanı ile bu konuda fikir alışverişinde bulunduğumuzda Poroşenko, büyük ihtimalle Rusya ile elektrik konusunda anlaşmanın imzalanmayacağını söyledi” dedi.

Abluka’nın diğer amacının son zamanlarda arka planda kalan Kırım işgali konusunu tekrar gündeme taşımak olduğunu söyleyen Kırımoğlu, “Kırım işgali meselesi, işgal altındaki insanların durumu gibi konular son zamanlarda arka plana itildi, hiç konuşulmuyor, sanki hiçbir şey olmamış gibi. Bu bakımdan bazı neticeler elde ettik. Ukrayna’da yüzlerce, binlerce makaleler yayınlandı, dünya basınında da nitekim öyle. Yani Kırım konusunu yine gündeme taşımayı başardık” diye konuştu.

Öte yandan Ukrayna siyasetinde farklı güçlerin olduğunu, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü meselesinin bazı siyasetçileri hiç ilgilendirmediğini, onların sadece para kazanmak istediğini kaydeden Kırımoğlu, buna karşı olduklarını belirtti.

Başbakanlıkta da Cumhurbaşkanı İdaresi’nde de ablukaya karşı çok insan olduğunu belirten Kırımoğlu, “Yapılan sosyolojik araştırmaların neticelerine göre, insanların en azından yüzde 80’i bu ablukayı destekliyorlar. Yüzde 16’sı ablukaya kesinlikle karşı, ama bu yüzde 16 Ukrayna’da yaşayan etnik Ruslar ve Rusya yanlısı insanlardır. Yani demek ki Başbakanlık veya Cumhurbaşkanı İdaresi’nde ablukaya karşı çıkmak isteyen biri Ukrayna halkının yüzde 80’ini karşısında bulacak” diyerek bu sebeplerden dolayı Bakanlar Kurulu’nun Rus işgali altında bulunan Kırım'a ürün sevkiyatını yasaklayan kararı kabul etmek zorunda kaldığına işaret etti.

 “Bu nedenle Bakanlar Kurulu da böyle bir karar almak zorunda kaldı. Bakanlar Kurulu toplantısında biz de vardık, ben de konuşma yaptım, Refat Çubarov da konuşma yaptı, şartları ve durumu anlattık. Ve neticede Başbakan Yatsenyuk, “Eğer Ruslarla elektrik, gıda ve su konusunda anlaşma olacaksa kardeş Kırım Tatar halkının talepleri gözönünde bulundurulmalı” dedi. Bundan sonra karar alındı, kamyonların girişi yasaklandı, şahsi arabalarda geçirilen gıda ürünlerin miktarına da sınırlama getirildi” diyen Kırımoğlu, kendisinin bu sınırlamaya karşı çıktığını ifade ederek, şahsi arabalarda geçirilen ürün mikatrına sınırlama getirilmesi halinde sınırdan geçen şahsi araçların denetlenmesi gerektiğini, bunun da yolsuzluğa yol açacağını ifade etti.

3759

Kırım Tatar taburu yakın zamanda kurulabilir

QHA’ya verdiği demeçte son günlerde gündemde olan Kırım Tatar taburunun kurulmasına dair soruyu da cevaplayan Kırımoğlu, işgalden sonra Kırım yarımadasında kalan Kırım Tatarlarının Rus ordusuna alındığını, insanların büyük kısmının ise Rus ordusuna hizmet etmek istemediğini, Kırım’ı terk etmeye mecbur olanların da Ukrayna ordusunda görev yapmak istediğini kaydetti. Ama Kırım Tatarları ve Ukrayna’da yaşayan diğer Müslümanların kendi hususiyetleri olduğunun altını çizen Kırımoğlu, “Örneğin onlar domuz eti yemiyorlar, içki kullanmıyorlar, diğer taburlarda papazlar varsa bizimkinde de imamlar olmalı. Onun için ayrı bir Müslüman askeri birlik olsun dedik. Bunu da anlayışla karşıladılar. Ya Savunma Bakanlığı’na tabi olacak bir birlik olacak, ya da İçişleri Bakanlığı’na bağlı olacak, Milli Muhafaza Birliği gibi olacak” dedi.

Bu birliğin Kırım’a sınır olan ve Kırım Tatarlarının toplu olarak ikamet ettiği Herson bölgesinde yerleşmesini istediğiklerini ifade eden Kırımoğlu, bunun birkaç sebebi olduğunu kaydetti.

Öncelikle Kırım’dan ayrılan Kırım Tatarlarının tüm Ukrayna’ya dağılmaması, Kırım’a yakın bir bölge olan Herson bölgesine yerleşmesi gerektiğini söyleyen milli lider Kırımoğlu,böylelikle işgal son bulunca vatana dönüşün daha kolay olacağına dikkat çekti.

Diğer taraftan Herson bölgesinin tehlikeli bölge olduğunu, orada etnik Rus ve Rusya yanlısı vatandaşların çok olduğunu, Rus propagandasının da çok etkili olduğunu belirten Kırımoğlu, askeri birliğin Herson’da bulunmasının Ukrayna’nın söz konusu bölgede varlığını güçlendireceğini de ifade etti.

Son olarak Kırım işgalden kurtulduktan sonra Kırım Tatarı askerlerin Kırım’a ilk girmesi gereken birlik olduğunun altını çizen Kırımoğlu çok yakında bu askeri birliğin kurulabileceğine işaret etti.

Öte yandan söz konusu birliğe Türkiye ya da diğer yabancı ülkelerin maddi yardım sağlayacağına dair iddiaları yalanlayan Kırımoğlu, söz konusu taburun ihtiyaçlarının tamamen Ukrayna devleti tarafından karşılanacağını belirtti.

3760

“Kırım Müftüsü sağlam adam değilmiş ve tamamen işgalcilerin hizmetine geçti”

Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Rus işgali altında bulunan Kırım’da faaliyet gösteren Kırım Müslümanları Dini İdaresinin tamamen işgalcilere hizmet ettiğini ifade ederek Ukrayna’nın ana kısmında Kırım Müftülüğü kurulacağını bildirdi.

Son alınan bilgiye göre Rusya’nın Kırım’ı işgalinden sonra yarımadayı yaklaşık 35 bin kişinin terkettiğini kaydeden Kırımoğlu, bunların yarısını da Kırım Tatarlarının oluşturduğunu söyleyerek, Kırım Tatarlarının da yarısının Ukrayna’nın farklı bölgelerine yerleştiğini, büyük bölümünün başkent Kiev’e geldiğini, bir kısmının Ukrayna’nın Batı bölgelerine yerleştiğini, bir kısmının da Herson’da olduğunu söyledi.

Bunun dışında henüz vatanlarına dönmemiş olan 7-8 bin Kırım Tatarının ve Ahıska Türklerinin de Herson'da olduğunu belirten Kırımoğlu, söz konusu Müftülüğün Herson’da kurulmasının mantıklı olduğunu, ama tüm şartlar gözönünde bulundurularak Müftülüğün Kiev’de olmasının daha doğru olacağı sonucuna vardıklarını ifade etti ve Herson ile diğer bölgelerde temsilcilerinin olacağını kaydetti.

“Neden Kiev’de böyle bir müftülük kurmak gerekiyor? Çünkü Kırım’daki Müftülük şu anda tamamen işgalcilerin hizmetine geçti. İşgalciler ne derse onu yapıyorlar. Yani şimdi Kırım’da bulunan Müftülük Kırım Müslümanların fikirlerini, isteklerini aksetmiyor, aksedemiyor da mecburen... Müftümüz de sağlam adam değilmiş, tamamen onların hizmetine geçti. Onun için burada, Kırım Tatarlarının iradelerini, fikirlerini yansıtacak bağımsız bir Müftülük kurma fikrine geldik” diyen Kırımoğlu, Ukrayna’daki diğer Müslüman dini teşkilatlarla bu konunun görüşüldüğünü, söz konusu teşkilatlarla da işbirliği yapılacağını kaydetti.

Ama Ukrayna’da Ruslarla işbirliği yapan birtakım dini akımların olduğuna da işaret eden Kırımoğlu, söz konusu teşkilatlarla işbirliği yapılmayacağını ifade etti.

3761

“Kırım Tatar Kadınlar Birliği’nin bulunduğu binadan atılması siyasi baskıdır”

Kırım Tatar Kadınlar Birliği’nin bulunduğu binadan atılmasını da yorumlayan Kırımoğlu, bunun işgalcilerin yaptığı baskılardan biri olduğunu kaydederek, “Bu baskılar çoktan bekleniyordu zaten. Çünkü işgal edilen Kırım yarımadasında sadece işgalcileri destekleyen kuruluşların çalışmasına izin veriyorlar. Diğerlerine ya baskı uygulanıyor ya da hapisteler. Bu teşkilatın halka faydasının olup olmaması işgalciler için önemli değil. Tam tersi faydalı oluyorsa, demek ki etkili diyorlar ve onu kapatmak istiyorlar” diyen Kırımoğlu söz konusu birliğin Ukrayna’nın ana kısmında da kurulabileceğini bildirdi.

3762