SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Kırımoğlu: “KTMM Başkanı olduğum 22 yıl yoğun geçti”

Haber Giriş Tarihi: 14.11.2013 12:21
Haber Güncellenme Tarihi: 14.11.2013 12:21
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Kırımoğlu: “KTMM Başkanı olduğum 22 yıl yoğun geçti”

70. yaş jübilesini kutlayan Kırım Tatar halkının lideri, Kırım Tatar Milli Meclisi eski Başkanı, Ukrayna Parlamentosu Milletvekili, insan hakları savunucusu Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, QHA’nın sorularını cevapladı.

- Mustafa Ağa, bugün 70. yaşınızı dolduruyorsunuz. 22 yıl boyunca Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanlığını yaptınız. Hayatınızın bu dönemini nasıl değerlendirirsiniz?

- Oldukça karmaşık ve gergin olarak. Ancak gergin olmayan ve kolay dönemlerin hayatımda hiç olmadığı söylenebilir. Yine de son 22 yıl, milli harekete katıldığım 1960’lı yıllardan itibaren Sovyet dönemine göre daha az gergindi. O zamanlar, tüm çalışmalarımız bir sonraki tutuklamadan önce değerli ve önemli bir şey yapmayı başarmaktan, cezaevi ve kamplarda ve onurumuzu yitirmeden, temel yaşam ilkelerinden uzaklaşmadan hayatta kalmak, sağlığımızı korumaktan ibaretti. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra ana sorunumuz, Kırım Tatar milli hareketinin şiddete başvurmama ilkelerinden uzaklaşmaması ve bununla birlikte kendi milli ve insani onurunu korumak oldu.

- Gerçekleştirmek istediğiniz ancak gerçekleştirilmemiş olarak kalan fikirleriniz var mı?

- Tabii ki gerçekleştirilmemiş oldukça fazla fikir ve emelim var. Ancak gerçekçi olmak gerekirse nispeten kısa tarihi dönemde birçok şey yapıldığını kabul etmemiz gerekiyor. Yurttaşlarımız için Kırım yasak bir bölge olduğu Sovyetler Birliği dönemindeki durum ve halkımızın şimdiki durumu karşılaştırılırsa aralarında büyük bir mesafe var. Önemli olanı biz bu mesafeyi hem kendi hem başkalarının kanını dökmeden geçtik. İnsanlık tarihinde halkların benzer şekilde, kitlesel ve çatışmasız olarak göç etmesi örneğine çok rastlanmıyor.

- Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanlığı görevini bıraktınız, ancak bununla birlikte Kırım Tatar halkının daimi ve tanınmış lideri olarak kaldınız. Gelecek çalışmalarınızda Kırım Tatar halkını uluslararası alanda tanıtma konusuna ağırlık verecek misiniz?

- Bizim, halkımızı ülkemizde ve yurt dışında temsil etme hakkı ve yetkisi olan sadece bir temsil organımız var ve bu Kırım Tatar Milli Meclisi’dir. Eğer KTMM benim herhangi bir sempozyumda, forum veya toplantıda temsilci olmamı isterse, tabii ki kabul edebilirim.

- 28 Kasım 2013 tarihinde yapılacak Vilnius Zirvesi’nde kabul edilecek kararlar milli hareket için önemli. Önümüzdeki olaya ilişkin ne gibi tahminleriniz var? Zirvede yapacağınız konuşmada hangi konuları ele almayı planlıyorsunuz?

- Tabii ki, Ukrayna’nın Avrupa Birliği’ne katılmasını istiyoruz, çünkü bu durumda bizim haklarımız iadesine ilişkin sorunlar daha kolay ve daha az ihtilaflı şekilde çözülecektir. Ukrayna ve Avrupa Birliği arasında Ortaklık Anlaşması’nın imzalanması ise bu yönde ilk ve çok önemli bir adım olurdu. Ben zirveye katılmayacağım, zirveye sadece Avrupa ülkeleri ve Ukrayna liderleri katılacak. Litvanya Parlamentosu beni 27-28 Kasım tarihlerinde Zirve’yle paralel zaman içinde Litvanya Parlamentosu’nda yapılacak “Avrupa Birliği Parlamentoları Dışişleri Komiteleri Başkanları Toplantısı ve Parlamento Demokrasi Forumu” adlı foruma davet etti. Foruma benim dışımda Ukrayna’dan Vitaliy Kliçko ve Ukrayna Parlamentosu Dışişleri Komitesi Başkanı Vitaliy Kalyujnıy davet edildi.

20 gün önce Litvanya Başbakanı Algirdas Butkevičius ile yapılan görüşme sırasında anlaşmanın imzalanacağından emin olunduğu fikri dile getirildi. Litvanya Başbakanı Algirdas Butkevičius, onların şimdilik başka bir planları olmadığını ve belirlenmiş tarihe kadar Ukrayna’nın Yuliya Timoşenko’nun serbest bırakılması koşulu dahil olmak üzere Avrupa Birliği tarafından belirlenen koşulları yerine getireceğini ümit ettikleri için onlar anlaşmanın imzalanması şeklinde kendilerini ayarladıklarını kaydetmişti. Ancak şimdiye kadar koşullar yerine getirilmediği için 28 Kasım tarihinde yapılacak Vilnius Zirvesi’nde neler olacağını söylemek zor. Anlaşma imzalanması sürecinde Avrupa Birliği temsilcileri tarafından Kırım Tatar halkı hakları iade edilmesi sorunu da duyurulacağı planlanmıştı.

Bu nedenle, Litvanya Parlamentosu’nda yapacağım 10 dakikalık konuşmamda neden bahsedeceğim konusunda biraz zor durumdayım. Eğer anlaşma imzalanırsa bir konu ve eğer Ukrayna Avrupa Birliği’ne katılma sürecinden çekilirse başka bir konu olacak. Duruma göre hareket etmek zorunda kalacağım. Ancak konuşmamda Kırım Tatar meselesine değineceğim kesin.

Yeni KTMM’den beklentileriniz neler?

- Ümit ederim ki Kırım Tatar Milli Meclisi, seçilmiş temsil organı olarak pozisyonunu güçlendirmeye devam edecek. Son Kurultay’da seçilen Meclis’i beğeniyorum. En önemlisi, çok sayıda genç ve siyasi konularda yetkin kişiler oraya girdi. Bu da nesiller arasında geçişi gösteriyor. 32 Meclis üyesinden 26’sına ben de kendi oyumu verdim.

Kurultay’da bölünme olduğu fikri hem Çubarov hem de İlyasov yandaşları tarafından reddedilse de şimdi Çubarov’un İlyasov’u birinci başkan yardımcısı yapması gerektiğine dair görüşler yayılıyor. Kurultay’da bu konuda başkan adaylarına sorunuz olmuştu. Sizce böyle bir gelişme mümkün mü?

- Benim arzum seçilecek KTMM başkanının, seçimlerdeki rakibini birinci başkan yardımcısı yapması idi, bu fikir de ikisinin de oldukça güçlü liderler olmasına dayanıyor. Fakat Kurultay’da ikisi de seçim sonucu ilân edilinceye dek böyle bir formülden kaçındı. Belli ki bazı konularda görüş farklılığı var. Bunda trajik bir durum görmüyorum ve buna dayanarak bir bölünme olduğu fikrini savunmak iddialı olurdu. Remzi İlyasov, KTMM üyesi olarak oldukça sorumluluk isteyen bir iş yapacak ve onunla Çubarov arasında herhangi bir husumet görünmüyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.